1. YAZARLAR

  2. Nasuhi Güngör

  3. ABD terörün imdadına yetişecek mi?
Nasuhi Güngör

Nasuhi Güngör

ABD terörün imdadına yetişecek mi?

A+A-

Dünyanın dört bir yanında peş peşe ortaya çıkan saldırılar, özellikle de ABD’de yaşananlar, denkleme yeniden “DEAŞ” kartını getirdi. Saldırıların gerçekleşme biçiminden kamyonlarda sallanan DEAŞ bayraklarına kadar söylenecek çok şey var. Ancak sonuçta ömrünü tamamlamak üzere olan Amerikan yönetiminin, yeni başkana tuzaklar kurduğu tezimi, haftalar sonra tekrar ifade ediyorum.

Nitekim kısa süre sonra yönetimi devralacak olan Donald Trump, yaptığı açıklamalarda herhangi bir dış adresi işaret etmek yerine, parmağını hem Biden yönetimine hem de Amerikan müesses nizamına çevirdi:

“Ülkemiz felaket durumda, tüm dünyada alay konusuyuz. Demokratlar, ülkemizde bunların yaşanmasına izin verdikleri için utanmalı. Adalet Bakanlığı, FBI ve savcılar Amerikalıları şiddet ve yolsuzluktan korumak yerine bana saldırmaya odaklanıyorlar.”

ESKİ YÖNETİM VE ORTADOĞU

Bu tartışmaların Amerika’nın kendi içinde olduğu kadar, hatta çok daha fazlasıyla uluslararası politikada karşılığı var. Eski yönetimin Trump’ın koltuğa oturmasına çeyrek kala attığı adımlar, özellikle Suriye başta olmak üzere Türkiye’nin merkezinde olduğu bölgeyi doğrudan ilgilendiriyor.

Nitekim Suriye’de yeni bir yönetim şekillenirken, ülke içindeki tüm grupların silahları bırakması yönündeki çağrı, kurucu aktörler ve Ahmed Eş-Şara üzerinden devam ediyor. Suriye'nin yeni ordusu bu yaklaşımla şekillenecek.

Bu çağrının hedefi belli. YPG/PKK terör yapılanmasının silahları bırakması. Dolayısıyla ülke içinde herhangi bir özerk yapıya izin verilmemesi ve devam eden siyasi süreçlere entegre olunması. Gayet açık, bu aynı zamanda Türkiye’nin tezini ve kararlılığını yansıtıyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dün Ankara’da Belçika Dışişleri Bakanı Bernard Quintin’le gerçekleştirdiği toplantı sonrası şunları söyledi: " Suriye'de, kamplar dışında da bulunan yabancı terörist savaşçılarla alakalı, özellikle PKK saflarında bulunan, ülkenin birliğine, bütünlüğüne karşı duran, sadece Suriye'nin birliğine, bütünlüğüne karşı durmakla kalmayıp, Türkiye'nin ve çevre ülkelerin de birliğini, bütünlüğünü tehdit altına alan unsurların da bir an önce ülkeyi terk etmelerini istiyoruz."

TRUMP GERİ ADIM ATAR MI?

Son derece basit ve bir o kadar da devasa soru şu: Trump, kendisine yönelik bu hamleler karşısında nasıl bir tavır ortaya koyacak. Çünkü olup bitenin özellikle dış politikayı esir almak ya da etkilemek üzerine olduğu çok açık. Görebildiğim kadarıyla Trump’ın bu noktada geri adım atması neredeyse imkansız. Çünkü böyle bir zaaf gösterdiği anda başkanlık süresini tamamlaması bile mümkün olmayabilir.

Sistem içinde onunla hesaplaşmak isteyen güçlerin, 20 Ocak 2025 öncesinde gösterdikleri “performans” ve kuşku bulutları altında gerçekleşen saldırılar bunu gösteriyor.

TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ

Peki, YPG/PKK terör yapısının Suriye’deki pozisyonu başta olmak üzere, olup biten Türkiye-ABD ilişkilerinin seyrini nasıl etkileyecek?

Trump’ın yakın tarihlerde gerek Türkiye ve gerekse Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ilgili verdiği mesajlar, taraflar arasında yeni dönemin işleyişine dair ciddi sinyaller veriyordu. Suriye özelinde söylenenler ise, yeni Amerikan yönetiminin bölgeyi terk edip bir daha ardına bakmaması değil; belli çıkar ortaklıkları üzerine yol alınması olarak okunmalı. Türkiye’nin bu anlamda güçlü bir rolü var ve bunu koruyacak.

Öte yandan Trump’ın Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer bölge ülkeleri üzerinden Suriye’ye yönelik ilgisini canlı ve müdahil kılacağını da unutmamak gerekiyor. Konu kaynak ya da para olunca, bu ülkelerin Suriye’nin geleceğindeki rolü dikkate alınmak zorunda.

Hem öngörüm hem de aldığım kulisler Trump ve ekibiyle Türkiye arasında son derece yakın ve olumlu diyalogların devam ettiği. Şunu da ekleyelim. Başkan görevine başladığı andan itibaren bu durum daha somut ve en üst düzeyde temaslarla devam edecek.

TERÖRLE MÜZAKERE YOK

Ankara’nın gerek Suriye, gerekse Irak ve geniş anlamda Ortadoğu’daki nüfuz ve etkinliği, pek çok çatışma alanını dengeleyecek kadar güçlü. Ancak burada oynayacağı rolün gerçek anlamda sonuç alabilmesi, kendisine yönelik tehditlerin bertaraf edilmesiyle mümkün.

YPG/PKK gibi terör yapılarının, “ABD-İsrail imdadımıza yetişiyor” beklentisinin son günlerde yeniden canlanması, Türkiye’nin kararlılığını kırabilecek bir durum değil. Türkiye'nin hem kendi içinde hem de siyasi sınırlarının ötesine verdiği barış mesajı, herhangi bir terör unsuruyla oturup müzakere etme boyutu taşımıyor.

Gereken söylendi, silahları gömecekler ya da gerisi onların bileceği iş.

Önceki ve Sonraki Yazılar