1. YAZARLAR

  2. Ahmet Varol

  3. Arap Birliği Zirvesi
Ahmet Varol

Ahmet Varol

Arap Birliği Zirvesi

A+A-

Arap Birliği teşkilatı bu hafta başında Mısır’ın başkenti Kahire’de bir olağanüstü zirve toplantısı gerçekleştirdi. Konusu Filistin olduğu için adına da “Filistin Zirvesi” denildi. Tamamlanmasından sonra da 4 Mart Salı günü bir sonuç bildirgesi yayınlandı.

Yaygın olarak kullanılan bir söz var: Ba’de Harabi’l-Basra (Yani Basra harap olduktan sonra)! 

Bugün aslında Arap dünyasının bileği, Batı emperyalizmine ve ABD’ye karşı geçmiştekinden daha güçlüdür. Dolayısıyla siyonist işgal ve saldırganlık karşısında da daha güçlüdür. Eğer Arap dünyası bu gücünü değerlendirseydi siyonist katiller bu kadar cüretkâr olamazdı. 

Onu geçelim, Filistin direnişi siyonist katilleri 19 Ocak 2025 tarihinde ateşkesi kabul etmeye mecbur bıraktı. Ancak işgalci siyonistler hiçbir zaman savaşın ahlâkına uymadıkları gibi uzlaşmanın, ateşkesin ahlâkına da uymamışlardır. Onları taahhütlerini yerine getirmeye zorlamak için üzerlerinde bir baskı gücü oluşturulması gerekir. Eğer yaptıklarından dolayı zorlanmayacaklarını, kendilerine baskı uygulanamayacağını tahmin ederlerse anlaşmayı bozmaktan, saldırmaktan ve anlaşmanın şatlarını ihlal etmekten asla çekinmezler. 

Nitekim Gazze’yle ilgili son ateşkes anlaşmasında da öyle olmuştur. Her şeyden önce anlaşmanın insani protokolle ilgili şartlarını yerine getirmediler. İçeriye insani yardım sokulmasını büyük ölçüde engellediler. Ateşkesi gündelik olarak ihlal etmek suretiyle her gün bir yerde saldırı düzenledi, insanları katletmeye ve yaralamaya devam ettiler. Gazze Şeridi’nde evlerin %80’e yakın bir kısmının kullanılamaz derecede tahrip edilmesinden dolayı, evleri yıkılan ailelerin geçici olarak ikamet etmeleri için içeriye konteynır evler ve çadırlar sokulmasını engellediler. Bu haftanın başından itibaren de ateşkesin ikinci aşamasına geçilememesi sebebiyle insani yardım girişini tamamen engellemeye başladılar. Oysa ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini engelleyen yine siyonist katillerdir. 

Ateşkes anlaşmasında arabuluculuk eden üç ülke vardı: ABD, Mısır ve Katar. Bunlar aynı zamanda ateşkesin şartlarına riayet edilmesi konusunda garantör ülkeler vasfı taşımaktadır. Ama işgal güçlerinin ateşkesin şartlarına riayet etmemesi karşısında garantörlük konusunda hiçbir girişimde bulunmadı; işgal rejimini şartlara bağlı kalması için zorlamak amacıyla fiili anlamda bir şey yapmadı veya yapamadılar. 

Bunlardan ABD’nin zaten siyonist işgal rejimiyle aynı yerde durduğu, ateşkesi ihlal konusunda da cüretlendirdiği, özellikle Trump’ın sergilediği tutumun bir bakıma ateşkes anlaşmasını yok sayma konusunda işgalci katilleri teşvik ettiği biliniyor. Ama Arap dünyasından garantör olan Katar ve Mısır da işgal rejimini zorlamak için bir şey yapamadı, acziyet içinde kaldılar. Oysa eğer ki Arap Birliği onlara destek verseydi ve işgal rejimini zorlamak için sahip olduğu ekonomik, siyasi ve diplomatik baskı gücünü kullansaydı bu iki ülkenin garantörlük konusunda aktif olarak devreye girmesi mümkündü. 

İşgalci katiller Gazze’de ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle yetinmeyerek benzeri bir soykırım savaşını kırk günden beri Batı Yaka bölgesinde sürdürüyor. Cenin Mülteci Kampı kesintisiz bir şekilde kuşatma altında tutuluyor. Cenin şehrine değişik yönlerden saldırılar düzenleniyor. Tulkerem şehrine bağlı mülteci kampları üzerindeki kuşatmalar devam ediyor. Ne yazık ki Arap Birliği, işgalci katilleri buradaki savaşı durdurmaya zorlamak amacıyla da fiili anlamda bir şey yapmadı. Oysa askeri yönden olmasa bile ekonomik, siyasi ve diplomatik baskı gücünü kullanarak bunu başarması mümkündür. 

Bütün bu katliamlar karşısında harekete geçmeyen Arap Birliği teşkilatının Kahire’de Filistin’e özel bir olağanüstü zirve toplantısı ve bu toplantının sonunda yayınladığı sonuç bildirisinde dile getirdiği hususlarda ne kadar samimi ve gerçekçi olabilir? Üstelik bu bildiride dile getirdiği hususlar da ABD’nin dikte ettiği ve 1967 öncesi işgali esasta kabul eden ve onaylayan formülün tekrar edilmesinin ötesine geçememiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar