MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugün partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalar siyaset kulislerini yine hareketlendirdi. Öcalan çağrısını yineleyen Bahçeli, "Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım" dedi.

Rawest Araştırma Direktörü Roj Girasun X hesabından yaptığı açıklamada konuya değindi.

"Bahçeli’nin bugünkü konuşmasında Erdoğan’ın bir dönem daha seçilmesi gerektiğine vurgu yapması, sadece bir destek ifadesi değil, aynı zamanda Erdoğan’ı Kürt meselesine dair sürece katılmaya teşvik eden bir mesaj olarak da değerlendirilebilir" ifadesini kullanan Girasun, Bahçeli’nin çıkışını, "MHP’nin kendi stratejik çıkarlarını da gözeten bir siyasi hamle olarak" yorumladı.

Girasun paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Bahçeli’nin bugünkü konuşmasında Erdoğan’ın bir dönem daha seçilmesi gerektiğine vurgu yapması, sadece bir destek ifadesi değil, aynı zamanda Erdoğan’ı Kürt meselesine dair sürece katılmaya teşvik eden bir mesaj olarak da değerlendirilebilir. Bu durum, Bahçeli’nin hem MHP’nin pozisyonunu güçlendirmek hem de Erdoğan’ın yeniden seçilme ihtimalini artırmak amacı taşıyan stratejik bir hamle olarak öne çıkıyor.

Geçmişte, çözüm süreci ve Kürt meselesine yönelik atılan adımların, Cumhur İttifakı’nın yapısı nedeniyle artık mümkün olamayacağı düşünülüyordu. MHP’nin sert milliyetçi duruşu, kamuoyunda Erdoğan’ın yeni bir süreç başlatmasının imkânsız olduğuna dair bir algı oluşturmuştu. Ancak son dönemde Bahçeli’nin yaptığı cesur açıklamalar, bu algıyı sarsmaya başlamış durumda.

Bahçeli, Erdoğan’a dönük çağrısıyla, Kürt meselesinde bir açılım için gerekli olan desteği vermek adına önemli bir adım atmış oldu. Bu çağrının, Erdoğan’ı mevcut süreçte daha aktif bir rol oynamaya yönlendirmek amacı taşıdığı düşünülüyor. Ancak, bu durumu yalnızca Erdoğan’ı yeniden seçtirmek için kurulan bir siyaset olarak değerlendirmek yanıltıcı olabilir; zira Bahçeli’nin bu çıkışı, MHP’nin kendi stratejik çıkarlarını da gözeten bir siyasi hamle olarak öne çıkıyor.

Bahçeli’nin bu iradi tutumu, MHP’nin milliyetçi kimliğinin sınırlarını yeniden tanımlarken, Erdoğan’ın temkinli tutumu, ittifaktaki stratejik uyumun sorgulanmasına yol açıyor. Bu yeni durum, Cumhur İttifakı’nın alışılmış dinamiklerini ve Türkiye siyasetinin mevcut dengelerini değiştiren kritik bir dönemeç olarak karşımıza çıkıyor. Bahçeli’nin bu çıkışı, kamuoyunda uzun süre hâkim olan “MHP’nin çözüm sürecinin önünde engel olduğu” algısını kırarken, Erdoğan’ın duruşu yeni bir soru işareti doğuruyor.

Bahçeli’nin Erdoğan’ın bir dönem daha seçilmesi gerektiği vurgusu, onu sürece teşvik etme amacı taşıyor. Ancak bu durumu, sadece Erdoğan’ı yeniden seçtirmek için kurulan bir siyaset olarak görmek yanıltıcı olabilir. Bahçeli’nin cesur çıkışları, siyasetteki ezberleri bozarken, Erdoğan’ın çekimser tutumu ittifaktaki dengelerin değişmekte olduğunun işaretini veriyor."