Bakırhan: Artık sıra iktidarda, iktidar bir an önce adımlar atsın
.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan “Sayın Abdullah Öcalan gönderdiği iki mesajda da barışı inşa etme gücünün olduğunu ifade etti. Artık sıra iktidardır. İktidar bir an önce demokratikleşme ve Kürt sorunu eksenindeki sorunları giderecek adımlar atsın” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, partisinin grup toplantısında konuştu.
DEM Partili Akdeniz Belediyesi'ne atanan kayyuma tepki gösteren Bakırhan, "Siyasi soykırım operasyonlarını ve kayyım zulmümü defalarca hayata geçirdiniz. Peki sonuç aldınız mı? 3 defadır yine halk kendi yöneticilerini seçiyor. Buradan bir kez daha ifade ediyorum bin kere yapsanız bu halk yine seçmeye devam edecektir" dedi.
Beşiktaş Belediyesi Başkanı Rıza Akpolat'ın gözaltına alınmasına ilişkin de konuşan Bakırhan, "Sandıkta alamadığını hileyle alıyorlar. Kendine güveniyorsan buyur yarış, al. Belediyeye dönük operasyonu kınıyorum" dedi.
Bakırhan özetle şunları söyledi:
“İki arkadaşımız da makam odalarının kapısını söktüler. Ne yaptılar kapıları oradaki halklara açtılar. Gerçekten biz de Mersin’i ziyaret ederken Akdeniz ilçesine gittiğimizde o tabloyu gördük. Vatandaş direkt belediye eş başkanlarının odasına girebiliyor, kendisini ifade edebiliyor, sorununu anlatabiliyor. Kapı yok, sekreter yok, randevu almak yok. Tam da bizim paradigmamızı uygulayan bir ilçe belediyemizdi Akdeniz Belediyesi. Bu kayyım sadece Kürtlere değil oradaki ortak yönetim iradesine atanmış bir kayyımdır.
Burada bir kez daha tekrar ediyorum. Bin kere yapsanız yine sonuç alamayacaksınız. Beşiktaş Belediyesi için de bir kaç şey söyleyeyim. Kürt coğrafyasında ısıttıklarını, orayı laboratuvar olarak kullandıklarını yıllar önce söylemiştik. Bu kayyımcı anlayışı şimdi batıya da taşırıyorlar. Beşiktaş Belediyesinde de yine dün bir gözaltı vardı. Orada da yerel yönetimi tasfiye etmek istiyorlar, oraya da siyasi kumpasla darbe yapmaya çalışıyorlar. Sandıkta alamadığını hile ile alıyor, kumpas ile oyun ile alıyor. Böyle bir iktidar mı olur, böyle bir anlayış mı olabilir? Kendine güveniyorsan buyrun; yarışalım, ama kazanamadığın yeri gasp etmek nedir? Onun için Beşiktaş Belediyesine dönük bu operasyonu da kınıyorum. Orada gözaltına alınan belediye başkanını ve çalışanların bir an önce serbest bırakılmasını diliyoruz. Bu kayyımcı anlayıştan bir önce vazgeçilmesi Türkiye’nin hayrınadır. Dünyanın neresine giderlerse suratlarına bu siyasi darbe çarpıyor ama demek ki utanma yok ne diyelim artık. Biz mücadeleye devam edeceğiz. Mücadelemizi büyüterek bu anlayışı geriletip dersini vereceğiz.
“İktidar Kuzey ve Doğu Suriye’de büyük hatalar yapmaya devam ediyor”
Başta Rojava olmak üzere Suriye ve Ortadoğu’da da barışın gerçekleşmesi için çok büyük bir mücadele veriyoruz. Ama iktidar yine Kuzey ve Doğu Suriye’de büyük hatalar yapmaya devam ediyor. Biraz barış umudu doğunca hemen bunu baltalamaya çalışıyorlar. Bu konuda çok mahirler, haklarını vermek lazım. Umudu yok etme ve kırma konusunda onların üzerine yok.
“Soruyoruz ölüsüne saygı duymadığınız bir halkla nasıl barışacaksınız?”
Bu ülkede demek ki umutlanmayacağız. Bakın Kuzey ve Doğu Suriye’de halkın haber alma hakkı için orada gazetecilik yaparken SİHA’lar tarafından katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazeleri kendi memleketlerinde gömülemedi. Gömülmedi demiyorum, gömülemedi. Aileler çok istemesine rağmen. Soruyoruz ölüsüne saygı duymadığınız bir halkla nasıl barışacaksınız?
Kuzey Doğu Suriye’de çatışmaların durması için oradaki halklar Tişrin Barajına doğru canlı kalkan olmak için gittiler. Çünkü baraj, oranın su hafızasıdır. Çeteler o barajı dağıtmasın, elektrikleri kesilmesin diye oraya gittiler. Orada sivilleri İHA ve SİHA’larla katlediyorlar. Böyle mi toplumsal barışı sağlayacaksınız? Bu mudur sizin Kuzey ve Doğu Suriye’ye götüreceğiniz barış? Barışa böyle ulaşamazsınız. Bir yandan barış diyorsunuz Dışişleri Bakanı HTŞ sözcüsünün bile kullanmadığı bir dili kullanıyor. Dışişleri Bakanı her gün Rojava halklarını tehdit ediyor. Soruyorum böyle barış olur mu? Tehditle barış mı olur?
“Yüzyıllık ezberleri tekrarlayıp duruyorlar”
Türkiye Türklerindir, Suriye Araplarındır diyerek yüzyıllık ezberleri tekrarlayıp duruyorlar. Yahu kardeşim Türkiye sadece Türklerin değil, Kürtlerin, Arapların, Alevilerin, Çerkeslerin, burada yaşayan bütün farklılıklarındır. Suriye’de sadece Arapların değil. Suriye’de Kürtsüz Alevisiz, Ermenisiz, Ezidisiz, Çerkessiz bir Suriye olur mu? Türkiye Türkiyelilerindir, Suriye de Suriyelilerindir.
“Kayyım gurur duyulacak bir şey değil”
Geçen gün Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş çok önemli bir şey söyledi. 'Kürtlerin onurunu Türklerin gururunu gözetecek bir sürecin yürütülmesi gerekir' dedi. Katılıyoruz. İyi bilinmelidir ki kayyım gurur duyulacak bir şey değil. Zehirli dil gurur duyulacak bir şey değil. Ama milyonların huzurunda ifade edelim; barış ve çözüm hem onur hem de gurur duyulacak bir şeydir. Herkesi devletçi akla karşı demokratik akıl etrafında birleşmeye mücadele etmeye ve bu mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.
“Öcalan’ın mesajlarının arkasında olduğumuzu yenilemek istiyoruz”
Bizler bu bilinçle Sayın Öcalan’ın mesajlarının arkasında olduğumuzu buradan bir kez daha yenilemek istiyoruz. Barışın inşası için hepimize çok büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Devir eşit temelle barış elinin uzatılması devridir. Ellerin barışa açılması devridir. El ele verip barışı inşa etme devridir. Bugüne kadar bu konuda Sayın Bahçeli'den muhalefete ve toplumsal kesimlere kadar iyi niyetli olumlu adımlara karşılık verdik. Toplumda bu konuda büyük bir ortaklaşma gerçekleşti. Türkiye’de ilk defa siyasi partilerin büyük çoğunluğu dönemsel çıkarlarını bir kenara bırakarak demokratik çözüme büyük destek verdiler. Bu çok kıymetlidir. Sayın Abdullah Öcalan gönderdiği iki mesajda da barışı inşa etme gücünün olduğunu ifade etti. Artık sıra iktidardır. İktidar bir an önce demokratikleşme ve Kürt sorunu eksenindeki sorunları giderecek adımlar atsın. Atmalıdır. Sayın Erdoğan Amed’e gitmişti. Amed’te 'Diyarbakır’ın huzuru Türkiye’nin huzurudur' dedi. Türkiye’nin de Diyarbakır’ın da ortak huzuru demokratik çözüm ve barıştır. Demokratik çözüm ve barış sağlanırsa Diyarbakır da Türkiye’de huzurlu olur Sayın Erdoğan. Onun için barış ve çözüm için uğraşalım."
Bahçeli’ye cevap verdi
Grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin İmralı ziyaretine ilişkin ''İkinci görüşmede PKK'nın bittiği açıklanmalı'' ifadelerinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
“Sayın Bahçeli'nin söylediği şu söz önemli 'sorunlar yok sayılarak çözülemez' biz bunu önemsiyoruz. Tabi bunun için heyetin gitmesi gerekiyoruz. Tabi bunu iktidara sormak lazım.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.