
Bayram Sevinci ve Ramazan Bayramı
Her toplumun inanış ve geleneklerine göre tekrar edegelen bir toplu sevinç ve buluşma günleri vardır. Bunlar o toplumun özel günleridir. Bu özel günler çeşitli etkinlik ve merasimlerle kutlanır.
Yusuf DURSUN - Ufkumuzhaber
Bayram, etimolojik (köken) olarak İran dillerinden Türkçeleşmiş bir kelimedir. Kutlama, sevinç ve mutluluğun bir arada paylaşıldığı gün olarak ifade edilebilir. Arapça ve İbranice dillerinde “iyd” olarak ifadesini bulan bayram, İslamla buluştuktan sonra “iyd’ul fıtr” anlamına gelen orucun bitişinin kastedildiği gün olarak bilinmektedir.
Her toplumun inanış ve geleneklerine göre tekrar edegelen bir toplu sevinç ve buluşma günleri vardır. Bunlar o toplumun özel günleridir. Bu özel günler çeşitli etkinlik ve merasimlerle kutlanır.
İki gün sonra idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı dolayısıyla İslam toplumlarında ramazan ve onun bitişinde artık bir gelenek haline gelen bayramın anlam ve önemi hakkında birkaç cümle ifade etmek yerinde olur.
İnsanın ve hatta varlıkların doğasında var olan iyilik, ramazan ayında zirve yapar ve çevresine taşar. Her tarafı bir iyilik aydınlığı kaplar. Herkeste bir iyilik yapma yarışı, sevinci ve coşkusu yaşanır. Bu iyilik bireyin kendi şahsına olduğu kadar topluma yönelik olarak da yaşanır. Kişi oruç tutarak rabbine karşı olan bireysel sorumluluğunu yerine getirirken kendisine bir iyilik yapar, ama aynı zamanda vicdani bir sorumluluk olarak çevresine de fayda sağlamak amacıyla paylaşımda bulunduğu için iyiliği yapma erdemine ulaşır ki bu ayrı bir mutluluk vesilesidir. Ramazan bayramına “İyd’ul fıtr” denmesinin nedeni de budur. Çevresinde ihtiyaç sahibi insanlara asgari sınırı bir kimseyi bir gün geçindirecek geçimliği sağlaması, toplumsal bir sorumluluğun gereğidir. Binaenaleyh bayram bu erdemli davranışların mutluluğunu birlikte yaşamanın bu coşku ve heyecanı birlikte paylaşmanın adıdır.
Bayramların mana ve önemi elbette ki bununla sınırlı değildir. Bayramlar, insanların birbirlerine karşı gönül kırgınlığı, dargınlık gibi ihtiyari veya gayrı ihtiyari uzak durdukları o gergin havayı yumuşatarak birbirleriyle kucaklaşmalarını sağlayan çok önemli bir gündür . Bu yönüyle de bayramların hayatımızda çok önemli etkileri vardır.
Akraba ve komşulara iyilik etmek ve onlarla iyi geçinmek Kur'an-ı Kerim'in tavsiyesidir. Bu konuda Kur'an şöyle buyurur:
وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئاً وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَاناً وَبِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَالْجَارِذِي الْقُرْبَى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالجَنبِ وَابْنِ السَّبِيلِ وَمَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ مُخْتَالاً فَخُوراً:
"Allah'a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, eliniz altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez." (Nisa Sûresi 36)
Şüphesiz ki bu ayet sadece bayramlarda değil, hayatımızın tüm safhalarında iyiliği, iyilik üzere bir yaşam standardı oluşturmayı, bunu sonraki nesillere de aktarmayı bir görev ve sorumluluk olarak va’z eder.
Bayram namazları farz olmasa da Peygamberin örnekliğinde cemaatle kılınan nafile bir namazdır. Binaenaleyh camiler ibadet heyecanıyla bir araya gelen Müslümanlarla dolup taşar. Namazdan sonra Müslümanlar birbirleriyle müsafahalaşır, tebrikleşirler. Bir kucaklaşma günüdür bayramlar. Bazı şeyler vardır ki özel günlerde daha bir yoğun yaşanır. Bayramlar bu anlamda daha özeldir; akrabalar ve dostlar arasında ziyaretleşmeler daha bir yoğundur, küçükler büyüklerini ziyaret etmek ellerini öpüp dualarını almak için anlamlı bir heyecan içindedirler, büyüklerinden hediyeler almak onları sevindirir.
Bayramlar aynı zamanda geleneksel eğlence günleridir. Enes bin Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: “Hz. Peygamber Medine’ye geldiğinde halkın eğlence ile geçirdiği iki gün vardı, Hz. Peygamber: ‘Bu iki gün(ün özelliği) nedir?’ diye sordu. ‘Câhiliye döneminde o günlerde eğlenirdik.’ dediler. Bunun üzerine Resûlullah şöyle buyurdu: ‘Şüphesiz Allah sizin için o günleri onlardan daha hayırlı olan Kurban ve Fıtır (Ramazan) bayramlarıyla değiştirdi.” (Ebû Dâvûd, Salât, 239)
Kısacası geleneğin ibadete dönüştüğü heyecan ve coşkunun farklı ama güzel bir anlamla buluştuğu, Rasulullah (a.s.v.)ın buyurduğu gibi diğer eğlence ve merasim günlerinden daha hayırlı iki gün: Ramazan ve Kurban bayramları...
Bayramınız mübarek olsun. Selam ve dua ile.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.