Beyaz Saray'da önceki gün sergilenen 'ortak basın toplantısı' adlı absürt oyunda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile aynı sahneyi paylaşan ABD Başkanı Donald Trump hem gerçek olamayacak kadar tuhaf hem de İsrail'i bile kıskandıracak kadar siyonist bir performans sergiledi.
ABD Başkanı'nın soykırımcı Netanyahu ile rol aldığı utanç tiyatrosu daha şimdiden tarihe kara bir leke olarak geçti. Rolüne kendini fazla kaptıran Trump, sürgün projesini işgal aşamasına taşıdı. Böylece Kanada, Panama ve Grönland'ı isteyen Trump'ın istila stratejisinde Gazze'yi işgal etmenin bulunduğunu da öğrendik.
İşgal hayalini ayrıntılı biçimde anlatan Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni 'uzun vadeli' olarak devralacağını ve 'güvenlik amacıyla' gerekirse buraya Amerikan askeri konuşlandırabileceğinden bahsetti.
"Biz sahip olacağız" diyerek hem Gazze'yi ele geçirmek hem de yönetmek istiyor. Üstelik bu strateji Trump'ın Gazze'ye yönelik ilk çağrısı da değil. Bir fikr-i sabit halinde üçüncü defadır Gazze'nin boşaltılmasından bahsediyor.

***

Gazze'yi 'zorla temizledikten' sonra burayı bir tatil merkezi yapacağını söyleyen Trump, bölgeyi "dünyaya açmayı" ve "Gazze'yi Ortadoğu'nun Rivierası" yapmayı planlıyormuş.
Eğer Trump'ın bu isteği gerçekleşirse -ki çok zor görünüyor- o zaman Yahudi damadı Jared Kushner'ın geçen yıl övdüğü Gazze'deki sahil otelleri planına gün doğacak.
Oysa bu küstah siyonist projeye sadece İslam dünyasından değil Fransa ve Çin başta olmak üzere Batı ile Asya'dan da tepki yağdı. Kuşku yok ki Trump'ın saçmalığında ısrar etmesi bölgedeki kaosu daha da derinleştirecektir.
Zira İsrailli soykırımcı bakanlar ve Beyaz Saray'daki Siyonaziler dışında kimse bu absürt projeye destek vermiyor. Çin, "Filistin'i Filistinlilerin yönetmesinden yana" olduğunu bildirirken Fransa da Gazze'yi üçüncü bir ülkenin işgaline karşı olduğunu açıkladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de Gazze halkını başka yere taşıma planının 'etnik temizlik' olacağını vurguladı.

***

ABD merkezli düşünce kuruluşu Middle East Institute'tan Brian Katulis'in de altını çizdiği gibi Trump 'doğaçlama' konuşuyor. Bu da tutarlı bir stratejisinin olmadığını gösteriyor.
Er veya geç o da rol arkadaşı Netanyahu gibi "Filistin'in satılık olmadığını" kavrayacak. Siyonist lobinin pençesindeki CNN International bile Trump'ın açıklamalarının ABD'nin 'Ortadoğu barış inşası' tarihindeki en uçuk fikir olduğunu itiraf etti.
Batı Şeria ve Gazze'yi ilhakı savunan İsrail aşırı sağının nabzına göre şerbet veren Trump'ın Filistin konusundaki cehaletini ve küstahlığını sergilemekten başka bir anlam taşımayan bu açıklamalar zaten dünya tarafından da 'gülünç ve iğrenç' diye karşılandı.
Dolayısıyla birbirlerini sevmedikleri halde birbirlerine katlanmak zorunda kalan bu 'zoraki ikili'nin akıbeti elbet trajik olacaktır.
Her ikisi de kaybettiklerinin farkında. ABD bu kaybın faturasını er veya geç İsrail'e kesecektir. Gazze halkı yerine Filistin'i işgal eden sömürgeciler geldikleri yere göç edecektir. Çünkü hem Trump'ın siyonist lobi karşısındaki vaziyeti kurtarmaya dönük saçmalıkları hem de küresel gidişat bunu gösteriyor.