
Bir Empati ve Hasenat Misyonu Olarak Ramazan
Hasenat kavramı her ne kadar infak ile özdeşleştirilip malı ile ihtiyacı olana destek olmak anlamıyla belleklerimize işlenmiş ise de Kur’an’a baktığımızda bunun daha kapsamlı bir iman içerdiğini görmekteyiz.
Yusuf DURSUN - Ufkumuzhaber
Ramazan ayını, bu ayın Müslümanlarda uyandırdığı duygu ve düşünceyi, bu ayda tutulan orucun mana ve hikmetini, kavramların anlam ve izdüşümlerini tartışmaya devam ederken bu günkü yazımızda bir başka boyutuyla ramazan ayını, bu ayın anlam ve hikmetini tartışmaya açmak istiyoruz.
Başlığımız, “BİR EMPATİ VE HASENAT MİSYONU OLARAK RAMAZAN” olsun. Ramazanı konu edinen Bakara Sûresi 183,185. ayetlerinde doğruyu yanlıştan ayıran, hidayet rehberi Kur’an’dan söz edilir ki bu vesileyle korunasınız ibareleri yer alır. Ayetlerin insanları götürmek istediği temel hedef, hidayet rehberliğinde doğru, iyi ve iyilik üzere davranmaktır ki bu hasenattır. Kötü ve şer olan şeylerden kendini sakındırıp korumaya almaktır ki bu da takvadır.
بَلٰى مَنْ اَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلّٰهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَلَهُٓ اَجْرُهُ عِنْدَ رَبِّه۪ۖ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ۟
“Hayır, gerçek böyle değildir! Kim, söz ve davranışlarında Allah’ı görüyormuşcasına, en azından Allah’ın kendisini sürekli gördüğünün şuuru içinde iyiliği şiar edinerek bütün varlığıyla Allah’a yönelip O’na teslim olursa, onun mükâfatı Rabbinin yanındadır. Böylelerine hiçbir korku olmayacak, asla bir üzüntü de duymayacaklardır.” (Bakara / 112)
İyilik, bir bilinçtir; Allah’ı görüyormuşçasına davranma gereğini iliklerine kadar hissetmek ve buna göre bir davranış kompozisyonuna sahip olmaktır. Bir de kendisi dışındaki insanların da hasen olan davranış ve düşüncelere sahip olması gerektiği bilinciyle bu iyiliği söz ve davranışlarıyla yaymaktır. Bu da empatidir. Rasulullah (s.a.v.) in ifadesiyle “Kendin için istediğin iyiliği başkası için de iste, kendinden uzaklaştırmak istediğin kötülüğü başkasından da uzaklaştırmaya çalış” Tıpkı: ‘İçinizden hayra iyiye hasen olan davranış ve düşünceye çağıran, kötü ve çirkin davranışlardan sakındırıcı eylem ve telkinlerde bulunan bir topluluk bulunsun.”(Al-i İmran 104. ayetinde ifadesini bulan bir çağrı hatta bunun ötesinde bir öğretidir.
Hasenat kavramı her ne kadar infak ile özdeşleştirilip malı ile ihtiyacı olana destek olmak anlamıyla belleklerimize işlenmiş ise de Kur’an’a baktığımızda bunun daha kapsamlı bir iman içerdiğini görmekteyiz.
وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَرَزَقْنَاهُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلٰى كَث۪يرٍ مِمَّنْ خَلَقْنَا تَفْض۪يلاً۟
“Biz insanoğluna akıl, muhakeme, yeryüzünde yaşarken dilediklerine sahip olabilme imkânı verdik! İnsanı şan ve şeref sahibi kıldık! Onu kerem sahibi bir varlık kıldık ki yarattığımız birçok varlıktan üstün kıldık.” (İsra Sûresi 70) İnsan kerem sahibi bir varlık olarak yaratılmıştır. Binaenaleyh bu onun belleğine yerleştirilmiş ilahi bir lütuftur. Bundan dolayı insan bir başkasına ikramda bulunduğu zaman mutlu olur, duygusal olarak bir coşku ve heyecan hisseder. Nitekim hasen olanın ne olduğuna vurgu yapan Âyet-i Kerimede Rabbimiz: ‘Yüzlerinizi doğuya, batıya çevirip durmanız, hayır sayılmaz ki. Hayır ve taat sahipleri, Allah'a, son güne, meleklere, kitaba, peygamberlere inanan, Allah sevgisiyle yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, isteyenlere ve esirlere mal veren, namaz kılan, zekat veren, ahdettikleri zaman ahitlerine vefa eden, sıkıntı ve şiddet vakitlerinde sabreden kişilerdir. Onlardır sözleri doğru olanlar, onlardır sakınanlar.” (Bakara 177) Bu ayet birey olarak kendini içe kapatıp sadece kendisine yönelik namaz, oruç, zikir gibi ibadetlerle meşgul olmanın iyi (hasen) bir davranış olamayacağı, Allah’a, Peygamberlerine, İndirdiği kitaplara ve ahiret gününe iman temelinde itikadi sağlam bir bilince sahip olmak, sonra yüzünü topluma dönerek fakir miskin ve ihtiyaç sahibi insanlara el uzatmak, sonra da Kur’an’ın öğretilerine, akıl ve vicdana dayanarak iyi ve güzel olanı yaymak buna öncülük etmektir şeklinde anlamlandırmak mümkün.
Bütün bu güzel örnekliklerin gerçekleşebilmesi, için de yaşadığı toplumdan kendisini soyutlamadan, onlar için var olduğu bilinciyle empati kurarak hasen olan davranış ve düşüncelere sahip olmakla mümkündür.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.