1. YAZARLAR

  2. Yusuf Ziya Cömert

  3. CHP’nin 'kurtuluş savaşı'
Yusuf Ziya Cömert

Yusuf Ziya Cömert

CHP’nin 'kurtuluş savaşı'

A+A-

Bir süre söylediler HDP’ye. DEM’e de söylediler. “Terörle veya PKK’yla irtibatını kes.”

Sonra rica ettiler. Lütfen, PKK’yla irtibatınızdan istifade edebilir miyiz?

HDP’nin ya da DEM’in PKK’yla ilişkisi CHP’ye karşı da kullanılıyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan PKK-CHP iltisakını ima eden montajla imal edilmiş kaseti seçim kampanyasında sonuna kadar kullanmakta beis görmedi.

İnsanlarımız siyasi hilelere cevaz bulmakta hiç güçlük çekmiyor.

Kritik durumlarda ‘din’i ekarte etmek en kolayı. Mollalarımız, profesörlerimiz, kıvrak bir vücut hareketiyle siyasetin sipariş ettiği pozisyonu hemencecik alabiliyorlar.

Az önce bir arkadaşım, “Din adamlarının kendilerini güncellemeleri gerekir” dedi, “din çok yıpratılıyor.”

Dini daha doğru anlama ve anlatma istikametinde iyi niyetli bir eleştiriydi.

Ters bir mukabelede bulundum.

“Kendilerini öyle hızlı güncelliyorlar ki, siyasetin taleplerine hemen adapte oluyorlar.”

Nezih olanları tenzih etmeye bile gerek yok, adları üstlerinde, nezih. İkisi aynı kelime, nezih olan münezzehtir zaten.

Sayıları maalesef çok az.

Geri kalan kalabalık gece gündüz oryantasyonla meşgul.

“Dini sevdirmek için” dedi arkadaşım. “Güncellemeden bunu kastetmiştim.”

“Hiç kimse dini sevdirmeye uğraşmıyor” dedim.

“Hepsi kendini sevdirmeye uğraşıyor.”

Siyaset de onları boyuna seviyor.

Mollalarımızla ilgili faslı kapatalım, CHP-HDP bahsine geri dönelim.

Uzun zaman HDP’yi şeytanlaştırmak için PKK kullanıldı.

CHP’yi şeytanlaştırmak için de HDP.

Bu kullanma şekilleri siyasette iş gördü.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin siyasette yaptığı ameliyat bir sürü ezberi bir anda bozdu.

PKK’yı feshetmesi beklenen Öcalan’la temas için DEM’le birlikte çalışmak gerekiyordu.

DEM’e izafe edilen bütün kötülükler boşluğa düştü.

İktidarın, ezberi henüz yeterince bozulmamış unsurları eski ezberle bazı operasyonlar yaptılar.

Mesela Esenyurt belediye başkanı Prof. Ahmet Özer’i tutukladılar.

“İktidarla alakası yok, yargı tutukladı” diyecekler çıkabilir.

Neyin iktidarla alakası yok? Düşünülebilir mi iktidarla alakası olmayan bir idari ya da siyasi tasarruf?

Bir çelişki miydi, bir taraftan yeni bir çözüm süreci için kolları sıvarken PKK’yla iltisak suçlamasıyla belediyelere kayyım atamak?

Çelişkiydi ama bu çelişkiyi ihmal etmeye iktidarın ihtiyacı vardı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bu defa arayı daha da açarak İstanbul’u yeniden kazanmıştı.

Demek, insanlar kritik zamanlarda CHP’ye oy vermenin bir yolunu buluyordu.

Evet, çözüm süreci lüzumlu bir süreç olabilirdi. Ama halktan oy almanın ilmini her nasılsa öğrenen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ekarte edilmesi muacceliyet kesp etmişti.

Bütün alet edevat kullanıldı.

Diplomanın iptali için akademi sıkıştırıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasını tartışmanın bir manası olduğu söylenemezdi.

İmamoğlu’nun diploması konusunda da durum aşağı yukarı aynıydı.

Bir farkla. İmamoğlu’nun diplomasının iptalini isteyenler iktidar gücünü elinde bulunduruyordu. Bu, onlara bir avantaj sağlıyordu.

Böylece yandan çarklı bir diploma iptali kararı istihsal etmeyi başardılar.

Yolsuzluk?

“Vardıkta yarın ruz-i cezaya/İkimiz de çıkarız anda yalan” demiş ya büyük şair Nef’i.

Memleketimizde ilk taşı yolsuzluk yapmayan atsın denildiğinde taş atabilecek kimse var mı?

Yargılanan yolsuzlukların miktarı yargılanmayan yolsuzlukların seviyesine ulaşabilir mi?

Mümkün görünmüyor.

Öyle ablukaya aldılar ki CHP’yi, CHP kendisini bir kurtuluş mücadelesinin içinde buldu.

Hayır, tarihteki memleketi düşmandan kurtarmak için verilen Millî Mücadele gibi değil. CHP’yi iktidarın elinden kurtarmak için verilen bir mücadele.

Bu mücadele en azından İBB’ye kayyım atanmasını önlemiş görünüyor.

CHP’ye de kayyım atanması gündemdeydi. Kurultay kararıyla onu da önlemiş oldular.

Şu ana kadar başarılı sayılırlar.

Konu kapandı mı? CHP’nin ‘kurtuluş savaşı’ bitti mi?

Bitmedi.

İktidar da kendi açısından bir ‘kurtuluş savaşı’ veriyor.

O da memleketi kurtarmak için değil. Kendi iktidarını kurtarmak için.

Memleketin nefes alması için mütareke yapmaları lazım.

Fakat iktidarın hiç öyle bir niyeti yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar