Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Eski başbakan olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin sıradan bir vatandaşı olarak, Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı, genelkurmay başkanı veya herhangi bir başka kurum kurul çağırırsa kanaatlerimi söyler, elimden gelen her türlü desteği veririm ama tanımlanmış bir görev şeklinde olmaz" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Sırf muhalefetteyim diye sırf yolsuzluklar yayıldı çeteler arttı diye sert muhalefet yaptığım iktidar Türkiye’nin itibarı ile ilgili doğru bir şey yaparsa dimdik ayakta durur onları desteklerim. Yarın devlet işi ile ilgili benden bir destek istense sonuna kadar destek veririm" diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ekim ayında TBMM resepsiyonunda Ahmet Davutoğlu ile karşılaştığında "Türkiye’nin birikiminize ihtiyacı var" demişti.

Geçen günlerde de eski AK Parti MKYK Üyesi Mücahit Birinci, “Davutoğlu’nun AKP çatısı altında siyaset yapılmasının önünün açılması gerektiği” doğrultusunda bir paylaşım yapmıştı. Bu gelişmelerin ardından Davutoğlu'nun yaktığı yeşil ışık dikkati çekti.

"Ben AK partili kitlelerden hiç kopmadım, kopmayacağım da"

Davutoğlu, katıldığı televizyon programında AK Parti'ye yeşil ışık yaktığı doğrultusunda değerlendirilen "AK Parti'den kopmadım" ifadeleri için şunları kaydetti:

"Ben hayatımı ilkeleriyle yaşamaya çalışmış biriyim. Kimse bu adam ilkesiz yaşadı diyemeyecek. Ben AK Parti kurucusu değilim. Ama sonra girdim başdanışman olarak ve 7.5 yıl çok yoğun bir mücadelenin içinde oldum, sayın Erdoğan’ın yanından hiç ayrılmadım. Peki ben niye oradaydım? İlkeler sebebiyle. Şimdi ben hala AK Parti’nin ruhunu temsil ediyorum. O ilkelere dönerlerse her getirdikleri yasayı Meclis’te destekleriz yeter ki o ilkelere dönsün. Ben 'AK Parti’den kopmadım' ifadesi için 'AK Partili kitlelerden kopmadım' dedim.

Efendim Davutoğlu AK Partiye yanlıyor diyorlar. Hayatımda hiçbir şekilde yanlamadım. Özgür Özel Erdoğan’la görüşürse 'normalleşme' olur. Peki hayatı boyunca birlikte mücadele etmiş sayın Erdoğan ile Davutoğlu bir mektup teatisinde bulunuyor veya görüşmüş olsak bu normalleşme olmaz mı? Veya bundan kim korkar? Özel yanlış yapmadı doğru yaptı ama ismini vermeyeyim her gün bana saldıran o televizyonlara söylüyorum, siz geçmişte biz AK Parti’ye karşı haklı bir mücadele verdiğimizde o zamanki bakış açınız demek ki son derece egoist bir bakış açısıymış. Ben AK partili kitlelerden hiç kopmadım kopmayacağım da. O kitlelerin tarihi de AK Parti ile başlamaz 28 Şubat’la başlar, ta Yassı Ada mahkemeleriyle başlar. Manen AK parti ile beraberim derken de kastettiğim, AK parti o ilkeleri terk etti ama ben terk etmedim diyorum.

"Sırf muhalefetteyim diye sırf yolsuzluklar yayıldı çeteler arttı diye sert muhalefet yaptığım iktidar Türkiye’nin itibarı ile ilgili doğru bir şey yaparsa dimdik ayakta durur onları desteklerim. Yarın devlet işi ile ilgili benden bir destek istense sonuna kadar destek veririm."

Davutoğlu ayrıca, "Eski başbakan olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin sıradan bir vatandaşı olarak, cumhurbaşkanı, dışişleri bakanı, genelkurmay başkanı veya herhangi bir başka kurum kurul çağırırsa kanaatlerimi söyler, elimden gelen her türlü desteği veririm ama tanımlanmış bir görev şeklinde olmaz" ifadelerini kullandı.