Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunuyor.

Bakırhan, “Boş havuz gösteriyorlar burada yüzün diyorlar. Boş havuzda yüzülmez diyoruz. Tecrit var, 6 ay üstüne görüş yasağı koyacaksınız. Öcalan ne dedi bilmiyoruz. Bir zahmet teciridi kaldırın, bakalım Öcalan dinleniyor mu dinlenmiyor mu. Tülay Hatimoğlu ile birlikte bugün başvuru yapacağız, eğer samimilerse bu başvurunun önündeki engelleri kaldırırlar. Madem Öcalan'ı işaret ediyorsunuz kapısını açın" dedi.

Bu sabah pek çok kentte düzenlenen operasonlarda çok sayıda kişinin gözaltına alınmasına dikkat çeken Bakırhan, "Emekten, kadına basına kadar muhalif olan herkese bir biçimiyle yargı sopasıyla operas

Bakırhan, partisinin 30 Kasım'da KESK'in Ankara'da düzenleyeceği "Geçinemiyoruz" mitingine katılacaklarını bildirdi.

Ovacık ve Dersim'e kayyım atanmasının "darbeci zihniyetin" ürünü olduğunu ifade eden Bakırhan, " Dersim halkının iradesi alçakça gasp edildi. Çift maaş almak için, beyefendi bir an önce yolsuzluk yapmak istiyor" ifadelerini kullandı.

Dersim halkının geçmişte de hedef alındığını belirten Bakırhan, "Asıl terör halkın iradesine kayyım atamaktır. Anadilime, belediyeme sahip çıkıyorum demek mi terördür, seçme ve seçilme hakkım demek mi terördür. Bu yalanları, bu psikolojik harbi bir kenara bırakın. Çıkın bütün Kürtler terördür deyin, zaten pratikte bunu uyguluyorsunuz. Kürt meselesini terör meselesi olarak görmek büyük bir gaflettir. Ya Kürt sorununu çözeceksiniz ya da bu mücadele karşısında çözüleceksiniz" diyerek tepki gösterdi.

“Buna siz karar verin”

"Kürt meselesini terör meselesi olarak görmekten vazgeçin" diyen Bakırhan, şöyle devam etti:

"Ya Kürt meselesini çözeceksiniz ya da Hasan Hayri'den Cevdet Konak'a kadar süren bu onurlu mücadele karşısında çözüleceksiniz. Buna siz karar verin."

Bakırhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Üçüncü dünya savaşı kapımızı çalarken, bundan korunmak için demokrasiyi büyütmek, halkın iradesini farklılıkları tanımak, Türkiye'de hakkı ve hukuk sağlamaktır. Eğer bunları yapabilirsek çatımız ve altındakiler güvende olur. Ama AKP ne yapıyor, jeoppolitik kurnazlıklarla kendisine rol çalmaya çalışıyor. Bundan dolayı bütün Türkiye halkları kaybetti. Bu, savaş halinden bir şey devşirme halinden kaynaklıdır. Buna son vermeye çalışıyoruz.

“Kürt sorununu yok sayarak mı tehditleri bertaraf edeceksiniz”

Sık sık olası savaştan söz ediyor AKP iktidarı. Evet risk var ama bu riske biz emekçiler halklar farklı bakıyoruz, iktidar farklı bakıyor. Güçlü bir şekilde demorkasiyi uygulayarak korunuruz diyoruz, onlar rant devşirmeye çalışıyor. Önce kayyım atamakran vazgeçin. Kürt sorunu çözmüş bir Türkiye bu risklerden korunabilir. AKP'yi Kürtleri dikkate alan bir yaklaşıma davet ediyoruz.

Kürt sorununu yok sayarak mı tehditleri bertaraf edeceksiniz. Kürtleri oyun dışında bırakarak mı? Bu soruların cevabını alamıyoruz. Gerçek gündeme gerçek cevaplara bir türlü giremediler. İç cephe birilerini dışlayarak oluşturulamaz. İç cephe dedikleri kayyımdır, barış düşmanlığıdır, demokratik siyasetin tasfiyesidir. Böyle iç cepheyi oluşturamazsınız.

“Boş havuz gösteriyorlar burada yüzün diyorlar”

Boş havuz gösteriyorlar burada yüzün diyorlar. Boş havuzda yüzülmez diyoruz. Tecrit var, 6 ay üstüne görüş yasağı koyacaksınız. Öcalan ne dedi bilmiyoruz. Bir zahmet teciridi kaldırın, bakalım Öcalan dinleniyor mu dinlenmiyor mu?

“Bugün başvuracağız”

Bugün de konuşuldu bizden önce MHP grubunda. Ama emin olun biz hazırlıklarımızı yapmıştık. Demek ki çözüme dönük akıl bazen aynı işliyor. Biz Tülay Eşbaşkanımızla birlikte İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’la görüşmek için bugün Adalet Bakanlığı'na başvuracağız."

rudaw