1. YAZARLAR

  2. Yusuf Ziya Cömert

  3. Devletlerin ‘Kiramen Katibin’i
Yusuf Ziya Cömert

Yusuf Ziya Cömert

Devletlerin ‘Kiramen Katibin’i

A+A-

Romanya diktatöre Çavuşesku 70’lerde ülkesinde yeni yeni gelişen bilgisayar teknolojisinden tedirgin oluyor. 1976’da ülkenin ilk bilgisayar bilimcilerinden Gheorghe Iosifesku’nun Hesap Merkezi’ndeki ofisine bir ajan gönderiyor. Ajan, sabah erkenden Iosifesku’nun ofisine geliyor, bir sandalye çekip yanına oturuyor. 13 yıl boyunca, Çavuşesku devrilene kadar Iosifesku’yu takip ediyor. 13 yıl boyunca aynı masaya oturuyorlar ama Iosifescu ajanın adını bile öğrenemiyor.

Diktatörler insanları gözetlemeyi severler. Mümkün olduğu kadar çok insanı.

Ama Çavuşesku’nun uyguladığı çok iptidai ve çok masraflı bir gözetleme metodu.

Bugün artık kendimizi gönüllü olarak hatta gerekirse üste para ödeyerek gözetlettiriyor ve takip ettiriyoruz.

Yine Harari’nin kitabından devam edelim. (Neksus, Kolektif Kitap.)

“Suçu önlemeyi, muhalefeti bastırmayı, gerçek ya da hayali iç düşmanlarla başa çıkmayı amaçlayan hükümetler her yeri casus yazılımlar, CCTV kameralar, yüz ve ses tanıma sistemleri ve geniş kapsamlı tarama yapılabilir veri tabanlarıyla donatmış yaygın bir çevrimiçi ve çevrimdışı gözetim ağlarıyla donatıyor.”

Biz çocukluğumuzda büyüklerimizden veya hocalarımızdan “Kiramen Kâtibin” adlı meleklerin yaptığımız iyilikleri ve kötülükleri takip ettiklerini, sağdaki meleğin sevap işlemeye niyetlendiğimizde bile bize sevap yazdığını hatta soldaki meleği günahı yazmakta acele etmemesi için uyardığını öğrenmiştik.

Hükümetler de kendi ‘Kiramen Katibin’lerini ceplerimize, sokaklarımıza, girip çıktığımız mekanları yerleştiriyorlar.

“2023’te dünya genelinde bir milyardan fazla CCTV kamerası faaliyetteydi; demek ki her sekiz kişiye bir kamera düşüyor.”

Bugün, yani iki yıl sonra, kamera sayısı iki milyara çıkmış mıdır?

Çıkmadıysa bile yakında çıkar.

‘Devletlerin Kiramen Katibin’i mesela ABD’deki Kongre Baskınına katılanların tespit edilmesinde kullanılmış.

“Bir gösterici 6 Ocak 2021’de tespit edilmemek için maske taktı, canlı yayın yapmadı ve annesinin adına kayıtlı bir cep telefonu kullandı. FBI’ın algoritmaları 6 Ocak 2021 tarihli kamera kayıtlarını adamın 2017’de aldığı pasaportun başvuru fotoğrafıyla eşleştirmeyi başardı. Adamın 6 Ocak’ta giydiği Knights of Columbus ceketi başka bir olayda giydiği ceketin YouTube görüntüleriyle eşleştirildi. Annesinin adına kayıtlı telefonla Kongre binasındaki yeri tespit edildi ve plaka takip sistemi 6 Ocak sabahı bina yakınlarında arabasını kaydetti.”

Harari Çin’de de yapay zekanın suçlu takibinde kullanıldığı örnekler sıralıyor.

“Kiramen Kâtibin” uygulamasının İran’daki başörtüsü takmayan kadınların tespitinde kullanılışı da dikkat çekici.

“Elli iki yaşındaki Meryem Uluslararası Af Örgütü’ne takip sistemiyle yaşadığı deneyimlerini anlattı. ‘Aracımla bir kavşaktan geçiyordum, oradaki bir kamera fotoğrafımı çekmiş, daha bir saniye geçmemişti ki bir uyarı mesajı aldım. İkinci uyarı market çıkışında, elimdeki alışveriş poşetlerini arabaya yerleştirirken geldi. Poşetleri bagaja yerleştirmeye çalışırken bir anlığına başörtüm kayıp yere düşmüştü. Mesajda mecburi örtünme yasalarını ihlal ettiğim için arabama on beş gün süreyle el konulduğu bildiriliyordu.”

Hesap Günü’nde ellerimiz, ayaklarımız, gözlerimiz ya da etraftaki eşya, yol, dağ, taş, yaptıklarımıza şahitlik edecekler ya…

Yeni teknolojiler bunun da bir benzerini yapmış.

Bütün davranışlarımızı puanlayan bir sistem geliştirmişler.

“Vatandaşlara her şey hakkında puan vermeyi ve her şeyi etkileyen genel bir kişisel not belirlemeyi amaçlayan sosyal kredi sistemidir bu.”

“Sosyal kredi gülümsemelere ve aile ziyaretlerine bile kesin değerler atfeden yeni bir puanlama sistemidir.”

“Sosyal kredi sistemlerinin en radikal biçiminde tüm insanların tüm eylemleri hesaplanır ve gelecekte yapma ihtimalleri olan her şey tahmin edilebilir, bu verilerin ışığında genel bir itibar puanı belirlenir. Mesela sokaktan çöp toplarsanız on puan kazanabilir, yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ederseniz yirmi puan daha alabilir fakat davul çalıp komşuları rahatsız ederseniz on beş puan kaybedebilirsiniz. Puanınız yeterince yüksekse belki tren bileti alırken öncelik kazanırsınız veya üniversite başvurunuzda avantaj sağlayabilirsiniz. Puanınız düşükse potansiyel işverenler size iş vermeyebilir, belki sevgili adaylarınız sizi tercih etmez. Belki sigorta şirketleri daha yüksek prim talep eder ve hakimler daha ağır cezalar verir.”

Algoritmaların, faşizmi takviye için de demokrasiyi geliştirmek için de kullanılabileceğini görmüştük.

Bu da işin başka bir boyutu.

Dijital teknoloji, sizin hakkınızda bir nevi ‘amel defteri’ hazırlıyor. Sonra, ‘amel defteri’nize istinaden sizi ödüllendiriyor veya cezalandırıyor.

Zannediyorum, nasıl bir dünyanın eşiğinde olduğumuz hakkında az çok bir fikir sahibi olduk.

Sırada bekleyen başka kitaplar var. Neksus için bu kadar yeterli. Fazlasını öğrenmek isteyen kitaba müracaat etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar