1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. “Dönmek istiyoruz ama ne bulacağımızı bilmiyoruz”
“Dönmek istiyoruz ama ne bulacağımızı bilmiyoruz”

“Dönmek istiyoruz ama ne bulacağımızı bilmiyoruz”

Türkiye’de yaşayan yüz binlerce Suriyeliye Esad rejiminin düşmesiyle dönüş yolu açıldı. Kimisi “İmkan olsa bugün dönerim” diyor, kimisi “Can güvenliği şart”

A+A-

Suriye’de Esad rejiminin düşmesinden sonra Türkiye’de en çok tartışılanlardan biri de göçmenlerin durumu. Suriyelilerin en yoğun yaşadığı yerlerden biri olan İstanbul Fatih’e gittik ve yıllar önce iç savaş nedeniyle Türkiye’ye gelen Suriyelilere, geri dönmeyi düşünüp düşünmediklerini sorduk.

Laleli’de bir giyim mağazasında çalışan 32 yaşındaki Mustafa El-Şebib, 12 senedir Türkiye’de yaşıyor. “Altı yaşındaki çocuğum burada okula başladı. İkincisi yolda. Eşim de Türkiye’ye geldiğinde 14 yaşında bir çocukmuş. Suriye’ye dönmek istemiyor” diyor.

Kendi anne ve babasının 2015’te Suriye’ye döndüğünü söyleyen El-Şebib, “Annemle az önce telefonda konuştuk. Yaklaşık son 15 senedir, hayatında ilk defa koltuğa bu kadar rahat uzandığını söyledi. Bir bayram havası vardı hepimizde. Eşim gitmek istemiyorum dese de Ramazan’a Suriye’de girmek gibi bir niyetim var” diye konuşuyor.

“Havalimanı açılsa bugün giderim”

Akşemsettin Mahallesi’nde bir tatlıcı işleten 32 yaşındaki Bilal El-Şaban da “Havalimanı açılsa yani güvenli bir dönüş olduğundan emin olsam bugün atlar Suriye’ye giderim” diye başlıyor söze. El-Şaban, “Türkiye’ye geldikten sonra evlendim, üç de çocuğum oldu. İstanbul’da altı şubemiz var. Ayrıca vatandaş da oldum” diyor.Ancak her şeye rağmen Suriye’ye dönmeyi dört gözle beklediğini de ekliyor.

Bilal El-Şaban

33 yaşındaki Ahmed Mariri ise Türkiye’ye geleli 12 yıl olduğunu söylüyor. “Suriye’den tek başıma geldim. Buraya gelince mecburen aile işi olan kahveciliği yapmaya başladım. Sonra da anne babamı ve iki kardeşimi yanıma aldım.” Şam’daki evlerinin sağlam olduğunu söyleyen Mariri, anne-babasının bir ay içinde Suriye’ye dönmeyi planladıklarını söylüyor. Mariri’ye kendisinin Suriye’ye dönüp dönmeyeceğini soruyorum. “Suriye’de savaş henüz bitmiş sayılmaz. İnsanlar güvende mi, kimse bilmiyor. Bütün düzenim burada. Şu an ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum” diyor.

Ahmed Mariri

Bir restoranda çalışan 27 yaşındaki Şuayip de Suriye’ye dönme konusunda kararlı. Ancak bunun hemen olmayacağını söylüyor. Ailesi Hama’da yaşayan Şuayip, “Hama’daki evler yıkılmadı ama annemler de daha gelme, en az iki ay bekle, diyor. Çünkü şu an kimse Esad’ın gittiğine inanmıyor, inanamıyor. Gitse bile her an yeniden savaş başlayabilir, orası güvenli değil” diyor.

“Ailem torunlarını görmek istiyor ama dönmeyi düşünmüyoruz”

Bir tatlıcıda çalışan 36 yaşındaki Ahmed Al-Masra ise El-Çiyaban’ın aksine, Suriye’ye dönmeyi düşünmüyor. 25 yaşındayken, ailesini Suriye’de bırakıp Türkiye’ye gelen Al-Masra, “Türkiye’de de Suriye’de yaptığım iş olan tatlıcılığı yapmaya devam ettim. Sonra burada evlendim, çocuğum oldu, çocuk beş yaşına geldi. Artık bütün düzenim burada. Suriye’deki evimiz ise yıkıldı. Orada çok sayıda akrabam hayatını kaybetti. Annem babam hapse girip çıktı. Artık telefonda korkumuzdan ‘dolar’ kelimesini bile söyleyemiyoruz. Diğer taraftan annemle babam torunlarını görmek istiyor ama yine de dönmeyi düşünmüyoruz” diyor.

Ahmed Al-Masra

“Ev yıkılmadıysa da tamir gerekecek”

2014’te anne babası, eşi ve çocuklarıyla birlikte Türkiye’ye gelen Abdurrahman Şahmendar (47) ise sorduğum sorulara çat pat Türkçesiyle cevap veriyor. Dört çocuğu olan Şahmendar’ın en büyük çocuğu 28, en küçüğü de 10 yaşında. “En küçük kızım Türkiye’de dünyaya geldi. Çocuklar çok iyi Türkçe biliyor. Türkiye’yi de çok seviyorlar” diyor.

Samir Şahmendar-Abdurrahman Şahmendar

Diğer taraftan Şahmendar, Türkçeyi çok iyi bilmese de yine de 74 yaşındaki babası Samir Şahmendar’ın söylediklerini de bize aktarıyor. Baba Şahmendar’ın “Esad” ve “şeytani” kelimelerini aynı cümle içerisinde kullanmasından Esad hakkında kötü şeyler söylediğini anlıyorum. Abdurrahman Şahmendar da babasının “Esad şeytanın önde gideniydi, gittiği için çok mutluyum. Suriye’yi çok özledim” dediğini aktarıyor. Ancak Abdurrahman Şahmendar’a göre geri dönmek onlar için çok da kolay olmayacak. “Elbette ülkemize dönmek istiyoruz. Ama 10 yıldır Suriye’ye gitmedik. Şam’daki evimiz ne durumda bilmiyoruz. Tamamen yıkılmadıysa da tamir etmemiz gerekecek. Büyük bir bilinmezlik bizi bekliyor” diyor.

“Ülkemde çalışmak istiyorum ama hemen dönemem”

26 yaşındaki Nureddin Raşid ise henüz bir yıl önce evlerinin yıkılması üzerine Suriye’den Türkiye’ye geldiğini söylüyor. Suriye’de petrol mühendisliği bölümünden yakın zamanda mezun olan Raşid orada henüz hiç çalışmadığını, ancak mesleğini yapmak istediğini ve bunu da ancak ülkesinde yapabileceğini ekliyor. “Ben geleli zaten çok kısa bir zaman oldu. Türkçem de kötü zaten. O yüzden dönmekte zorlanmayacağım. Ama öyle hemen dönemem. Suriye’deki durum netleşsin, öyle gideceğim.”

Nureddin Raşid

“Kız kardeşim dönmek istemiyor”

16 yaşındaki Abdullah Al-Ahmar ise dört yıl önce ailecek, beş kişi Halep’ten İstanbul’a geldiklerini söylüyor. Türkiye’ye geldiğinde 12 yaşında olan Al-Ahmae iki yıl okula gitmiş ama sonra çalışması gerekmiş. Esad’ın gitmesine çok sevindiğini söyleyen Al-Ahmar, “Hepimiz geri dönmek istiyoruz. Çünkü bundan sonra Esad olmayacak. Yerine gelecek kişi de her türlü Esad’dan daha iyi olur diye düşünüyoruz” diyor. Ama henüz gitmek için çok erken olduğunu söylüyor. “Mesela Halep’teki evimizin durumunu bilmiyorduk. Babam, HTŞ operasyon başlatmadan iki gün önce, oradaki evimizin durumunu görmek için ilk defa Halep’e gitmişti. Binanın yarısı yıkılmış, çok üzüldük. Yani oraya gittiğimizde de her şey bıraktığımız gibi olmayacak. Ayrıca Suriye’dekiler hala savaşın tekrar başlamasından korkuyor, henüz hiçbir şey net değil.”

Abdullah Al-Ahmar

Şimdi bir lokumcuda çalışan Al-Ahmar, Suriye’ye dönünce bir restoran açmak istediğini söylüyor. “ Suriye’de bir işletme açmak Türkiye’deki gibi maliyetli de değil. Ama yine de bir ortak bulmam lazım tabi…” diyor. Diğer taraftan ailelerinin en küçük üyesi olan sekiz yaşındaki kız kardeşinin ise Suriye’ye dönmeyi hiç istemediğini söylüyor. “Kız kardeşim Türkiye’ye geldiğinde dört yaşındaydı ve Halep’e dair pek bir şey hatırlamıyor. Şimdi sekiz yaşında, okula gidiyor, hepimizden iyi Türkçe konuşuyor ve gitmek istemiyor. Çünkü artık buraya alıştı, bütün arkadaşları burada.”

“Hayatımın çoğu Türkiye’de geçti ama yine de döneceğim”

15 yaşındaki Muhammed Hilru ise Suriye’den Türkiye’ye geldiğinde henüz 3 yaşında olduğunu ve babasını Suriye’deki savaşta kaybettiğini söylüyor. “Annem, ben ve bir akrabam Türkiye’ye geldik. O günden beri de Suriye’ye gitmedik. Suriye’yi hiç hatırlamıyorum. Hayatımın çoğu burada geçti” diyen Hilru yine de ülkesine dönmek istediğini söylüyor. Türkiye’de açık öğretim lise sınavlarına girdiğini söyleyen Hilru’ya Suriye’ye döndüğünde eğitime devam edip etmeyeceğini soruyorum. “Okul bitti benim için artık. Bir yıldır bir kasapta çalışıyorum. Artık tek hayalim Suriye’deki teyzemin yanına gidip orada kasaplık yapmak” diyor.

Muhammed Hilru

“Dönmemiz en az 1 yılı bulur”

Laleli’de bir iş merkezinde ailesinin giyim mağazasında çalışan Muhammed Tabakha (21) ise 12 yaşındayken Suriye’den Türkiye’ye gelmiş. “O zamandan beri Suriye’ye hiç gitmedim. Zaten gitsem askerlik yaşım geldiği için ya askere gitmem ya da askerlikten muaf olmak için 8 bin dolar vermem gerekiyordu” diyor.

Suriye’ye dönme konusuna ise istekli ama bir yandan da epey temkinli yaklaşıyor: “Suriye’den kaçtığımızda bıraktığımız iki ev ve iki mağazamız sağlam. Zaten amcalarım da Suriye’de yaşıyor. Tabii, sekiz dokuz yıl içinde babam da burada iki mağaza açtı, toptancılık yapıyor. Buradaki işleri bitirmesi en az bir yıl zaman alır. O yüzden kendi vatanımıza dönmek istesek de şimdilik bekliyoruz. Zaten şu an Suriye’de de hiçbir şey belli değil. Durumlar karışık.”

“Barış tamamen sağlanmadı”

Laleli’den Akşemsettin’e doğru yürürken yolda karşılaştığımız Ömer ise Suriye’de yaşanan son gelişmelere çok sevindiğini ve bir gün ülkesine dönmek istediğini söylese de “Tabii, Halep’teki evimizin bir duvarı yıkılmış durumda” diyor. Ömer’e Suriye’ye dönerse oradaki planlarını soruyorum. “Buraya 9 yaşında geldim. Ve okula gidemedim, dokuz yaşımdan beri tekstil sektöründe çalışıyorum. Yani aslında ev de iş de sorun değil, bunlar bir şekilde halledilir. Ancak şu an dönmek için çok erken. Henüz Suriye’nin durumu net değil. Barış tamamen sağlanabilmiş değil” diyor.

Esen Dolma - Gazeteoksijen

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.