"El yükseltiyorum, Kürtlere devlet teklif ediyorum"
CHP lideri Özel partisinin grup toplantısında MHP lideri Bahçeli'nin Öcalan hakkındaki ifadelerini değerlendirdi. Özel "Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Kürtlere, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi olmayı teklif ediyorum" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Özel'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Geçen hafta insanlık adına utandığımız haberler aldık, para için yeni doğmuş bebeklere musallat lan bir şebeke ortaya çıktı. Bebekleri annesinin kucağına kavuşmadan kuvöze alan ve bunu yaparkenki süreçte bebeklerin sağlığı ile oynayan çetenin yaptıkları hepimizi insanlığımızdan utandırdı.
Kolay da atlatamayacağız. Hepimiz çok üzgünüz.
Devlete olan güvenin azalmasıyla CHP'ye ihbarlar yapıyor. Meselenin şu ana kadarki kısmı gösteriyor ki maalesef yine haklı çıktık. Sağlığı piyasalaştırmayın, özel hastanelere bu kadar alan açmayın, devleti bu alandan çekip bu alanı sermayeye açmayın derken, ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı.
Öyle bir noktadayız ki son 3 sağlık bakanının 2'sinin özel hastanesi var zaten. Bir tanesi de bu olaylar yaşanırken il sağlık müdürü o da şimdiki bakan.
Savcı tehdit edilmese, o hastanelerin yen idoğan ünitelerinde bebekler yatıyor olacak. Geçen sene eylülden ekimden itibaren bebekler ölmeye devam etmiş, bebekler ölmeye devam edecekti. Yeni doğan bebekleri hasta ederek kazanç sağlamaya çalışanlara olanak sağlayanın bu iktidarın sağlık politikaları olduğunu görmeyenler hiçbir şeye şaşırmasın bu ülkede.
İlk yapılması gereken iş şu anki Sağlık Bakanı'nın, toplumla inatlaşmamak için görevi bırakması lazım Kendisini kişisel sebeplerle değil, ilkesel bir yerden istifaya davet ediyorum.
Kanun önünde, her şeyin ortaya dökülmesi gerekirken bakanlıkta olması gerçekten olmaz. Eğer aklanırsa tekrar gelsin bakan olsun. Şu an işgal ettiği konum gerçekten sorunlu bir durumdur.
CHP lideri Özel bebek ölümlerine adı karışan hastanelerin kamulaştırılmasını talep etti. Özel "15 Temmuz gecesi nasıl FETÖ'nün bütün hastaneleri, dersaneleri okulları binaları bir gecede kamulaştı? OHAL'e gerek yok. Getirin o hastanelerin hepsini bir gecede kamulaştıralım. Bu 19 hastane ibret olması için bila bedel kamulaştırmalıdır" diye konuştu. (Haber Merkezi)
Fethullah Gülen'in ölümü de Özgür Özel'in açıklamalarında yer buldu.
Gülen için "Aldığı vebalden daha ağır bir veballe öbür dünyaya giden kaç kişi vardır bilmiyorum" değerlendirmesinde bulunan Özel şöyle devam etti:
Bu dünyada adalet önünde hesap vermeden, onun Türkiye’ye getirilememesi sözde müttefik ABD’nin onun hamiliğine nasıl soyunduğunun ispatıdır.
Ülkede darbeye kalkışmış, kendi altına verilen tankla bu milletin evlatlarını ezmiş bir çetenin liderini ABD’den alamamış olmaya sessiz kalanlar şimdi çıkmışlar arkasından konuşuyorlar.
Bu Fethullah Gülen öldü gitti günah kapısı açıktır arkadaşlar. Hakkı yenenlerin mağduriyetleri devam ettikçe günah kapıları açıktır. Ona ne istediyse verenlerin de günah defterine bunlar işlenmektedir.
Yetkiyi FETÖ ile mücadele diye aldılar, ne kadar solcu varsa KHK ile attılar. Hangi görüşten olursa olsun KHK ile Meclis’in yetkisi OHAL’de Erdoğan tarafından kullanılırken, iftirayla yanlış tespitle, evladını okuturken imkan yok, evladını bunların dershanesine yollamışlar gibi makul terörle ilişkili olmayan kişilere hakimler ‘sen suçsuzsun kardeşim’ diyorsa, hangi birisini bir gün daha işine iade etmiyorsanız aynı vebali siz de alıyorsunuz.
Emekçilerin merakla beklediği asgari ücret konusuna da değinen Özel, "30 bin TL'nin altında bir asgari ücret kabul edilemez" diye konuştu.
Özel yurttaşları 27 Ekim'de İstanbul Beşiktaş'ta gerçekleştirilecek "Yaşama Hakkı" mitingine davet etti.
Bahçeli'nin grup toplantısındaki "Öcalan gelsin Meclis'te konuşsun" açıklamalarına da yanıt veren Özel "Türkiye'de bir daha şehit gelmeyecekse kan akmayacaksa anaların gözyaşı duracaksa, askere namlular doğrultulmayacaksa her kim ne söylüyorsa değerlidir. Tam destek vereceğiz" dedi.
Özel şöyle devam etti:
Devlet bey zaten çok sık döner, o döndü diye biz de doğru bildiğimizi söylemekten geri durmayacağız. Geçmişteki laflarının tekrarıdır, yine Meclis'i dışlamaktadır. Ne yapılacaksa TBMM'de yapılacak, şeffaflıkla yapılacak, tutulamayacak bir söz verilmeyecek ve samimiyetle yürütülecek. Tam bir mutabakat olmadan sonuç olmaz, olmayacak. Daha sonrası daha kötü başlayacak ve daha kötü üzüleceğiz.
Özel konuşmasının devamında şunları kaydetti:
"Biz asla barışa kardeşliğe karşı çelişkili bir söz söylemeyeceğiz. Silahların bırakılmasını savunurken, 86 milyonun kucaklaşmasını savunurken, sesimiz titremez bizim. Çık şeffaf Türküyle Kürdüyle herkesin gözü önünde bir süreci savunuyoruz. Milleti birbirine düşman edecek her hareketin karşısında durduk.
Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Tam olarak kendilerini devlete ait hissetmeyen Kürtlere, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi olmayı teklif ediyorum. Kendini öteki hissetmediği tüm demokratik siyaset kanallarının açık tutulduğu, üniversitelerde öğrencilerin haklarının yenmediği, demokratik hakların dünya standartlarında olduğu bir ülke yapalım, Kürtleri Türkiye Cumhuriyetinin sahibi yapalım. Biz kurucu parti olarak buradayız, her şeyi hep birlikte yapmayı teklif ediyoruz. Hodri meydan.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.