
Enfal Katliamı’ndan kurtulanlar yakınlarının naaşlarını istiyor
.
Enfal Katliamı’ndan kurtulanlar ve aileleri, katliamın 37. yıldönümünde, Kürdistan Bölgesi genelinde düzenlenen anma törenlerinde yetkililere sevdiklerinin cenazelerinin teslim edilmesini ve uzun süre önce ödeneceği yönünde söz verilen tazminatın ödenmesi çağrısında bulundular.
Rûdaw'a konuşan Siyamend Mahmud, “Annem ve babam, dört kız kardeşim ve dört erkek kardeşimin hepsi Enfal kurbanı. Bu mezarlara geldiğimde, hangisinin kardeşlerime ait olduğunu bilmiyorum. Sayın Başbakan, lütfen cenazeleri bize geri getirmeye çalışın. Hiçbir zenginlik istemiyoruz. Hiçbir zenginlik bize fayda sağlamaz” dedi.
“Her bir çocuğuna kaybettiği kardeşlerinin adını verdi”
Kürdistan Bölgesi'nin Germiyan İdaresi’nde yaşayan Siyamend Mahmud, on bir kişilik ailenin tek hayatta kalanı. Şimdi altı çocuk babası olan Mahmud, her bir çocuğuna kaybettiği kardeşlerinin adını verdi.
Kürdistan Bölgesi genelinde binlerce kişi dün Enfal Katliamı’nı andı, adalet ve tazminat istedi.
Aileler, hala Irak'ın güneyindeki çöl bölgesinde toplu mezarlarda gömülü olan yakınlarının cansız bedenlerinin kendilerine teslim edilmesi çağrısında bulundu.
Enfal Katliamı, Saddam Hüseyin rejimi tarafından 1988'de başlatıldı
Kur'an'ın sekizinci suresinden adını alan Enfal Katliamı, Saddam Hüseyin rejimi tarafından 1988'de başlatıldı ve yaklaşık 182.000 Kürdün katledilmesiyla sonuçlandı. Enfal Katliamı’nın Germiyan aşaması 14 Nisan'da başladı ve bu tarih her yıl katliamın yıldönümü olarak anılıyor.
Süleymaniye'nin batısındaki Çemçemal ilçesinden olan iki kız kardeş, Enfal'de kaybettikleri 20'ye yakın akrabalarını andı. Kız kardeşler, kocalarına ne olduğunu bilmeden, 10 tane çocuklarını yalnız büyüttüklerini söyledi.
Hatice Aziz, “(Katliam) beni içten içe mahvediyor. Beni yakıyor. Sanki ölecekmişim gibi hissediyorum. Cenazelerimizin bize geri verilmesini istiyorum” dedi.
Hanife Aziz de "O fotoğraflar bizi içten yakıyor. O fotoğrafları gördüğümüzde yandık. Dört erkek kardeşim Enfal kurbanı. Caşların (hainlerin) mahkemeye verilmesini, sonsuza dek hapsedilmesini ve asla serbest bırakılmamasını istiyoruz” diye ekledi.
“Sahipsiz kaldık, bize bakacak hiç kimse yok”
Germiyan'da katliamdan kurulanlardan biri olan Sara Ahmed, "Biz Enfal kurbanlarının aileleri olarak sahipsiz kaldık. Bize bakacak hiç kimse yok" dedi. O ve iki kız kardeşi ailesinden hayatta kalan tek üyeler, diğer tüm aile üyeleri Enfal'de öldürüldü. Kocası da ailesinin tek hayatta kalanı.
Sara Ahmed, “Bayram (Ramazan Bayramı) gecesinden bir gece önce babamı rüyamda gördüm. Ona neden bizi ziyaret etmediğini veya bizi sormadığını sordum. 'Tabii ki sizi sordum. Her gün ve geceyi büyük zorlukla geçiriyorum. Çok kötü durumdayım. Ayrılamayacağım bir yerdeyim’ dedi. Bir isteğim var, sesimi Sayın Mesud (Barzani)'ye ulaştırmak ve onu görebilmek; böylece kalbimde olan acıyı ona anlatabilmek. Çünkü o beni anlıyor, bizimle aynı acıları yaşıyor” diye konuştu.
“Soykırımın yaraları hala derinlerde ve acılar henüz tükenmedi”
Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Lideri Başkan Mesud Barzani, dün katliam kurbanlarını anan bir açıklama yaptı ve Bağdat'ı yasal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
"Suçlular tarihin çöp sepetinde son buldu, ancak soykırımın yaraları ve trajediler hala derinlerde. Acılar henüz tükenmedi. Irak devleti, halkımıza karşı işlenen Enfal suçu ve soykırımı için tazminat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmelidir" dedi.
Dün Erbil, Süleymaniye, Kerkük, Halepçe, Çemçemal ve Germiyan'da anma törenleri düzenlendi, katılımcılar kurbanlar için saygı duruşunda bulundu.
Irak parlamentosu 2008 yılında Enfal'i soykırım olarak tanıdı. "Kimyasal Ali" olarak bilinen Ali Hasan el-Mecid dahil olmak üzere soykırımdan sorumlu birkaç yetkili ölüm cezasına çarptırıldı, Mecid 2011'de idam edildi. Ancak hayatta kalanlara tazminat ödenmedi ve kurbanların cenazeleri hala geri alınamadı. Bu da ailelerin hayatlarını şekillendiren trajedinin en acı parçası olmaya devam ediyor.
rudaw
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.