
Erdoğan: TÜSİAD haddini aştı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda TÜSİAD'ın açıklamalarına tepki göstererek "TÜSİAD haddini aştı. Yönetimini açıklamaları sonrasında muhalefet figürlerini dikkate almıyoruz. Kuklalarla bizim işimiz olmaz. Bizim muhatabımız kuklacı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ne (TÜSİAD) yönelik yürütülen soruşturma ve derneğin açıklamalarına sert tepki gösterdi.
TÜSİAD’ın mevcut ekonomik ve siyasi sistemle ilgili eleştirilerini hedef alan Erdoğan, "TÜSİAD'ın açıklaması haddini aştı" diyerek, derneğin geçmişteki ayrıcalıklı konumuna özlem duyduğunu savundu. "TÜSİAD zihniyeti, siyasetin zayıf ve devletin onun tasallutu altında olduğu dönemlerin zihniyetidir" ifadelerini kullanan Erdoğan, 2002 öncesindeki ekonomik ve siyasi atmosferde derneğin imtiyazlı bir yapı içinde hareket ettiğini belirtti.
"Çöken şey, TÜSİAD’ın iddia ettiği gibi sistem değil, kendilerinin altın devirlerini yaşadığı dönemlere ilişkin hayalleridir" diyen Cumhurbaşkanı, ekonomide güven sorunu yaşayan kesimin halk değil, TÜSİAD'ın bizzat kendisi olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Morali bozuk olan ülke değil, TÜSİAD’dır. Buraya dikkat et, devlet hazinesini istedikleri gibi paylaşamayan TÜSİAD demirbaşlarıdır" sözleriyle iş dünyasından gelen eleştirilere sert yanıt verdi.
Erdoğan CHP'nin Kurultayı'na ilişkin ortaya attığı iddialarla ilgili '' Bizim onların hançer siyasetiyle oyalanacak vaktimiz yok. Konu yargıda, bizi dahil etmeye kalkmasınlar'' ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Grup toplantımıza teşrif eden tüm misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Meclis çatısı altında çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ancak bu çatı altındaki hizmet mücadelemizde de Türkiye'deki çarpık muhalefet anlayışının tüm tezahürlerine tekrar tekrar şahit oluyoruz. Biz milletimize daha fazla hizmet üretmek için gecemizi gündüzümüze katarken muhalefet kanadı da bizi engellemek, bizi yavaşlatmak, bizim hızımızı kesmek için elinden geleni yapıyor.
Milletin verdiği yetkiyi hizmet için, sorun çözmek için değil tam tersine köstek olmak için kullanıyorlar. İnsanımız hizmet bekliyormuş, Türkiye'nin ihtiyacı varmış, bürokrasimiz sıkıntı yaşıyormuş, ülkemiz küresel yarışta geri kalıyormuş maalesef bunların hiçbiri muhalefetin umurunda bile değil.
"TÜRKİYE'DE BİR TÜRLÜ KAPANMAYAN MUHALEFET AÇIĞI VARDIR"
Şu gerçeği çok net biçimde görebiliyoruz; Türkiye'de bir türlü kapanmayan muhalefet açığı vardır. Bu açığın günden güne daha da büyüdüğünü görüyoruz. Muhalefet yapıyoruz ambalajına sardıkları düşmanca eylemleriyle Türkiye'ye vakit kaybettirdiler. Gezi vandallığından FETÖ’'nün kumpasları ve darbe girişimlerine kadar demokrasimizi hedef alan tüm saldırıların hamileliğini üstlendiler. Biz adeta kelle koltukta FETÖ ile mücadele ederken bunlar örgütün şirketlerinin önünde nöbet tutuyor, biz Gezi olaylarında milli iradeyi savunurken bunlar sokakları ateşe veren çapulcuların avukatlığını yapıyordu. Biz 15 Temmuz gecesi tanklara karşı milletimizle birlikte göğsümüzü siper ederken bunlar keyif kahvelerini yudumlayarak darbeyi seyrediyorlardı.
"ÖZEL OTURDUĞU KOLTUĞUN HAKKINI VEREMEDİ"
Muhalefet de genel başkanlar değişti ama kendi halkına yabancı zihniyet de bir değişim yaşanmadı. CHP'de gelen gideni aratma geleneği Özel'le de değişmedi. CHP liderinin trajikomik hallerine baktıkça bu partiye oy veren vatandaşlarımıza biz üzülüyoruz. Özel oturduğu koltuğun hakkını veremedi.
Sayın Özel son 3 haftadır marjinal sol örgütlerin sloganını meşrulaştırmak için kendini paraladı. Adeta 40 dereden su getirdi. Grup kürsüsünde Almanca şiir okuma müsameresinden şahsımıza yönelik edepsizce hakaretlere kadar her türlü hünerini sergiledi. Sonuçta ne oldu söyleyeyim; Motor su kaynattı, hafıza error verdi. Sayın Özel 85 milyona rezil rüsva oldu. Bize şiir bilmez derken, asıl cahilin, asıl şiir bilmezin, asıl kültür bilmezin kendisi olduğu ortaya çıktı. Merhum Ziya Gökalp'in şiirini okuyup caka satmak isterken tam anlamıyla bir şiir katliamına imza attı.
Aklına her geleni söylemek, boş konuşmak, sürekli polemik peşinde koşmak akıllı bir siyaset değildir. Muhalefet ne ile meşgul olursa olsun biz işimize bakacağız. Daima hedeflerimize odaklanacağız.
BAHÇELİ'YE GEÇMİŞ OLSUN MESAJI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Sağlığına kavuşmasından memnunuz.
CHP'NİN KURULTAYINA 'ŞAİBE' SORUŞTURMASI
Para kulelerinin temsil ettiği mülevves anlayışın önce ana muhalefetten sonra da siyaset kurumundan sökülüp atılması şart. Sandığın itibarına gölge düşüren gayrı meşru tasarrufun reddedilmesi siyaset adına önemli bir kazanım olacaktır. Gayya kuyusuna bizi de çekmelerine izin vermeyeceğiz. Konu yargıya intikal ettiğine göre kozlarını mahkemede halletsinler. Bizim üzerimizden hesap görme yanlışına düşmesinler. Çünkü bizim, onların hançer siyasetiyle oyalanacak ne vaktimiz var ne sabrımız var. Biz ne hançer biliriz, ne de şaibeli iş yaparız. Biz temiz siyaseti rehber edinmiş bir partiyiz.
GÜNEYDOĞU ASYA ZİYARETLERİ
Malezya'dan sonra Endonezya'da büyük bir ilgi ve sevgi söz konusuydu. Endonezya'dan sonra Pakistan'ı ziyaret ettik. Pakistan ortak tarihi paylaştığımız kardeş bir ülkedir. Her 3 ülkedeki görüşmelerimizde Gazze ve Suriye olmak üzere bölgesel meseleleri görüştük. Gazze'deki sürgün planına izin verilemez. Gayri insani planlara göz yummayız. Ziyaretlerimizde muhataplarımıza ayrıca TOGG'u hediye ettik. Lokum yerine TOGG hediye etmemizin muhalefeti rahatsız ettiği görülüyor. Ufku dar olanlar bizi anlayamaz. Ufku şahsi çıkarlarının ötesine geçemeyenler bizi anlayamaz. 10 bin km ötede Türkiye'ye gösterilen muhabbeti anlayamaz. Şarap tatmak ve parti düzenlemek için Avrupa'ya gidenlerin bizim vizyonumuzu anlamalarını beklemiyoruz. Rejimin düştüğü gün Esad'la görüşülmeli diyenlerden sağlıklı dış politika yorumu çıkmaz. Bizim için önemli olan halkımızın düşüncesidir.
Avrupa dahil pek çok ülkenin sustuğu dönemde Filistin için hiç çekinmeden sesimizi yükselttik. Gerek Gazze'de gerekse başka yerlerde eğilmeden bükülmeden ayaktayız. İnşallah bundan sonra da hak bildiğimiz yolda sapmadan yürüyeceğiz.
"TÜSİAD'IN AÇIKLAMASI HADDİNİ AŞTI"
Demokraside hiç kimse eleştiriden layusel değildir. Demokrasimizin standardını yükselten, yasakları kaldıran bizim iktidarlarımızdır. Tutarlı olması halinde eleştirilere kulak tıkamayız. TÜSİAD'ın açıklaması haddini aştı. TÜSİAD'ın açıklaması sonrasında 'emre emade uşak' misali sıraya dizilen muhalefet figürlerini nazarı dikkate almıyoruz. Kuklalarla bizim işimiz olmaz. Bizim muhatabımız kuklacılardır.
TÜSİAD zihniyetinin neye tekabül ettiğini çok iyi hatırlıyoruz. Eski Türkiye'de siyaseti dizayn ediyorlardı. İhracatımız 262 milyar doları buldu. Derslik sayımız 367 bindi, biz bunu 735 bine çıkardık. 6 bin 100 km olan bölünmüş yol uzunluğu 30 bine yaklaştı. Nice çalışmayla refahı tabana yaydık. Bu süreçte çok ciddi dirençle karşılaştık. Rant musluklarını kestiklerimizin operasyonlarına maruz kaldık. Bunların başında TÜSİAD geliyordu. Türkiye'nin gerçek anlamdaki her demokrasi ve kalkınma hamlesi TÜSİAD zihniyetini daima rahatsız etmiştir.
Türkiye'nin bölgesinde siyasi, sosyal gücünü genişlettiği, içeride hayat pahalılığı ve enflasyona karşı kararlı bir program uyguladığı terörsüz Türkiye yolunda öneli adımlar attığı bir dönemde TÜSİAD'ın eski zihniyetinin yeniden tedavüle sokulduğunun farkındayız. Başaramayacaksınız. Muhterislere teslim olmamızı bekliyorsanız, böyle bir şey asla gerçekleşmeyecek. Türkiye'yi 5. kol elemanlarının güdümüne sokmak istiyorsanız canımız pahasına rıza göstermeyeceğiz. TÜSİAD'ın verdiği her konu hukukun, adaletin, hakimlerin yetki alanındadır.
"GÜVEN BUNALIMI YAŞAYAN HALKIMIZ DEĞİL, TÜSİAD'DIR"
Çöken TÜSİAD'ın iddia ettiği gibi sistem değil. Kendilerinin altın devirlerini yaşadığı dönemlere ilişkin hayalleridir. Morali bozuk olan ülke değil TÜSİAD buraya dikkat et, devlet hazinesini istedikleri gibi paylaşamayan TÜSİAD demirbaşlarıdır. Güven bunalımı yaşayan halkımız değil, TÜSİAD'dır.
Ey TÜSİAD, deprem afetinde siz ne yaptınız? Siz AFAD'ın yanında ne kadar destek verdiniz? Azerbaycan, Pakistan yardıma koşarken siz neredeydiniz? Zerre kadar vicdanları varsa söylesinler. Depremin üzerinden 2 yıl geçmeden 201 bin konutu teslime den başka ülke var mıdır?
Çöktü diyerek feveran ettikleri rant düzenleridir. Ayrıcalıklı sistem çökmüştür. Siyasetçilere had bildirdikleri sistem çökmüştür. Gazete manşetlerinden siyasete ayar verdikleri sistem çökmüştür. Eski sistemi geri getirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Siyasetçiler maaşlı elemanlarınız değildir. Hukukun kapsama alanı dışında tutulduğunuz eski Türkiye'yi özlüyor olabilirsiniz ama yeni Türkiye'de haddinizi bileceksiniz. Yargıyı baskı altına almaya kalkışmayacaksınız. Kusura bakmayın bu ülkeyi tekrar istikrarsızlık batağına sürüklemenize izin vermeyiz.
NE OLMUŞTU?
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras 13 Şubat’taki genel kurul konuşmasında son dönemdeki tutuklamalar, kayyum atamaları ve sorumluluk alınmayan felaketlerin toplumda ‘güveni sarstığını’ söylemişti.
Ardından söz alan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’sa ekonomide ‘her şeyin yolunda olmadığını’ söyleyerek, Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) verilen yetkiyi eleştirmişti. Hukuk üstünlüğüne dikkat çeken Orhan ayrıca “Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak galiba artık şirket kurmaktan daha kolay” demişti.
İstanbul Başsavcılığı da Aras hakkında ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ ve ‘gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma’ gerekçesiyle soruşturma başlatmıştı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.