Şanlıurfa Suruç’ta 2018 seçimleri öncesinde, o seçimde AK Parti’den milletvekili seçilen İbrahim Halil Yıldız’ın seçim çalışması sırasında Şenyaşar ailesine ait dükkânda başlayan tartışma silahlı çatışmaya dönüşmüş, Celal Şenyaşar ile İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız hayatını kaybetmişti. Çatışmanın ardından yaralıların kaldırıldığı Suruç Devlet Hastanesi’nde Yıldız’ın yakınları tarafından yapılan saldırı sonucunda Hacı Esvet Şenyaşar ile Adil Şenyaşar hayatını kaybetmişti.

Eşi ve iki oğlu öldürülen Emine Şenyaşar, 9 Mart 2021’de Şanlıurfa Adliyesi önünde “adalet nöbeti” eylemi başlatmış, adalet nöbetini daha sonra Adalet Bakanlığı önüne, Ağustos ayında da TBMM’ye taşımıştı. Emine Şenyaşar’ın olaydan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar, 2023 seçimlerinde DEM Parti’den Şanlıurfa milletvekili seçildi.

Olayla ilgili görülen davanın geçen hafta görülen duruşmasında davanın dört tutuklu sanığı da tahliye edildi. Saldırıda babası ve iki kardeşini kaybeden Fadıl Şenyaşar ile İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi Celal Yıldız, Enver Yıldız ve Mekail Şimşek de tahliye edilmişti.

Tahliyelerin ardından Pazar günü AK Partili TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ve AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül ile DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Suruç’a giderek iki aileyi barıştırmak için görüşmeler yaptı.

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, Suruç’ta başlayan barış sürecini Serbestiyet’e anlattı.

“2 yıl önce de hükümetten barış için mesajlar gelmişti”

Davadaki tahliyelerin ardından, Bekir Bozdağ ve Abdülhamit Gül’ün olduğu AK Parti’nin heyeti ile Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk’ün olduğu DEM Parti’nin heyeti aynı gün Suruç’a gitti. Görüşmeler oldu. Yıldız ailesini ziyarette iki partinin milletvekillerini de gördük. Önder ile Türk’ün de sizi ziyaret ettiğini gördük. O gün neler oldu, neler konuşuldu?

Bu husumetin bitirilmesi, barışın sağlanması için daha önce de talepler oldu. Biz de hep söylemiştik, onurlu bir barışa her zaman varız.

2 yıl önce, kardeşim cezaevindeyken yine devlet kanadından dönemin Şanlıurfa valisi Abdullah Erin bizi barış konusunda ikna etmeye çalıştı. Yine hükümet tarafından öyle mesajlar iletildi.

Biz de “Evet, barış istiyoruz ama kardeşim cezaevinde oldukça kesinlikle bir barışı kabul etmiyoruz” dedik.

Şimdi kardeşimin tahliyesinden sonra yeni bir ortam doğmuş oldu.

Bekir Bozdağ ile Abdülhamit Gül’ün olduğu AK Parti heyeti de bizim partimizin heyeti de karşılıklı ziyaretler yaptı.

Bize önce DEM Partililer geldi. Onlardan sonra da Bekir Bozdağ ile Abdülhamit Gül geldi. Bozdağ ile Gül, hem başsağlığı dileklerini iletti hem de kardeşimin tahliyesi için gözünüz aydın dedi.

“Kardeşim tutukluyken barış olmaz dedik”

Daha önce de talepler geldi dediniz. Daha önce nasıl bir süreç oldu?

2 yıl önce dönemin Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin aracılığıyla Ankara’ya çağırıldık yine barış sağlansın çağrısıyla. Ankara’da o dönem adalet bakanı olan Bekir Bozdağ ile ve Mehmet Özhaseki’yle görüştük. Barış için ikna etmek istediler ama biz “Fadıl içerdeyken bu şartlar altında kabul edemeyiz” dedik.

“Talep hükümet tarafından geldi”

Tahliyelerden sonra nasıl bir süreç işledi? Çağrı kimden geldi, nasıl bir temas oldu?

Tahliyeden sonra AK Partili Şanlıurfa milletvekilleri bu süreçte annemin haklı olduğunu dile getirdi ve barış talebi de hükümet kanadından, AK Parti Şanlıurfa vekilleri ile Suruç Kaymakamı’ndan geldi.

Özellikle İbrahim Eyyüpoğlu bu süreci çözme ve annenin talebinin kabul edilmesi konusunda Cumhurbaşkanı danışmanlarıyla görüştü. Bekir Bozdağ’ın da sürece katkısı oldu. Talep hükümet tarafından geldi yani.

“Barış için masada olacağız”

Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz, nasıl devam edecek?

Yarın (24 Ekim) taziye çadırımızı kuracağız. Taziyemizden sonra da zemin oluştuğunda barış için bu masada olacağız.

Bu süreci de toplumun bize verdiği desteği düşünerek toplumun yüzünü kara çıkarmayacak bir şekilde yürüteceğiz. Tabii ki bu sadece bizim davamız değil toplumun sahiplenmesi sonucunda kardeşim bırakıldı.

Partimizde annenin talebi kabul edildiğinde onurlu bir barışın kabul edilebileceğini konuşuyorduk.

“O zaman terörist ilan edilmiştik”

Yıldız ailesiyle bu süreçte temas oldu mu?

Neticede bir insanlık suçu işlendi. Onlarla daha bir temasa girmedik, henüz bir iletişimimiz yok. Tamamen anlattığım şekilde aracılık eden isimlerle ilerledi.

Biz olayın ardından taziyemizi bile kuramadık. Bırakın taziye kurmayı vefat eden yakınlarımızı biber gazı eşliğinde defnettik. Biliyorsunuz o zaman biz terörist ilan edilmiştik. O yüzden o zamanlar taziye kurmamıştık.

Yarın itibarıyla taziyemizi kuracağız. Ondan sonra da bizimle irtibat kuranlarla barış görüşmeleri için ön hazırlık yapacağız. Koşullar oluşursa onurlu bir barış için gerekli adımı atacağız.

“Gelişmeler ismi konulmayan yeni süreçle bağlantılı”

Davadaki tahliyelerin ve ardından olan bu barış adımının, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşmasının ardından başlayan, adı konulmamış yeni süreçle bağlantılı olarak değerlendirilebilir mi?

Tabii ki tam olarak ismi konulmayan bu süreçle bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. İyimser bakılabileceğini, ön açıcı olacağını düşünüyorum. Sonuç vereceğine inanıyorum.

“Bozdağ ile Gül, ‘Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla geldik, selamlarını getirdik’ dediler”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan size bir selam iletildi mi?

Tabii, Bekir Bozdağ ve Abdülhamit Gül geldiklerinde Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla geldiklerini ve selamlarını getirdiklerini söylediler. Bu yaşananların, yeni süreçle ilgisi olduğu açık. Bizim temennimiz bu bir başlangıç olsun ve devamı da gelsin.

Çünkü cezaevinde binlerce siyasi tutsak var. Haksız hukuksuz yere tutulanlar var. Kardeşimiz de onlardan biriydi. Devamının gelmesini istiyoruz.

Bu sürecin bir başlangıç olacağına inanıyoruz. Bütün parti olarak bu fikirdeyiz yani sadece benim kişisel görüşüm değil. Bir süreç başlayacaksa, bunu ön adımı olarak algılayacağız.

“Yıldız’lardan tahliyelere itiraz etmeyeceğiz. Barış için gerekli sağduyu gösterilecek”

Yargılama süreci nasıl devam eder sizce?

Yargılama süreci devam edecek. Sadece ev hapsi şeklinde tahliyeler oldu.

Uzun tutukluluk sürecini dolduran tek tutuklu kardeşimdi. Kardeşim üzerinden tüm tutuklular için uygulanan bir karar verildi. Biz bu karara itiraz etmeyeceğiz.

Toplumun takip ettiği bir davada, topluma örnek olacak adımlar atmak zorundayız. Bu yönde halkın bir beklentisi var. Gerekli adımlar atıldığında da bu bir emsal teşkil edecek. Barış için gerekli sağduyu gösterilecek.