İslam ümmetinin direncini ve direnişini temsil edenlerin önde gelenlerinden olan Yahya Sinvar’ın şehadetinin Allah katında makbul olmasını, insanlar için de unutulmayacak bir örnek ve şahit olarak kalmasını niyaz ediyoruz.

Mülteci kampında doğan, zindanlarda büyüyen ve olgunlaşan, cephede ve yıkıntılar arasında son anına kadar savaşan, en son elindeki tahtayı insansız hava aracına doğru atarak direnişin ‘taş’ sembolüne yeni bir sembol ekleyen Yahya Sinvar, Filistin davasının ve işgalci rejime karşı yürütülen savaşın efsanelerinden biri olacak; tıpkı şehit Hasan Nasrullah ve diğer öncüler gibi.

Hamas ve Hizbullah, 7 Ekim’den bu yana ve özellikle de son aylarda dünyanın en cani ve vahşi terör çetesiyle olan savaşta çok büyük bedeller ödedi; İsmail Haniye, Yahya Sinvar, Fuad Şükür, Hasan Nasrullah gibi birinci derecedeki askeri ve siyasi liderlerini şehit verdi. Bu bedeller elbet birgün mazlumların galibiyet ve hakimiyet ile ödüllendirilmesi ve zalimlerin de mağlubiyet ve mahkumiyet ile cezalandırılması şeklinde semeresini verecektir Allah’ın izni ve inayeti ile.

Zaferin gecikmesinin ve düşmanın zulmünün devam etmesinin önemli nedenlerinden biri Arap ülkelerindeki yöneticilerin ihanetidir. Hamas ve Hizbullah liderleri sahada, cephede bir tonluk bombalarla, tank mermileriyle ve füzeler ile şehit edilirken İslamlıktan, Araplıktan ve insanlıktan uzaklaşmış Arap yöneticileri kendi saraylarındaki sefih yaşamına devam etmekle yetinmeyip cinayetkar rejime yönelen İran füzelerini engellemeye çalıştılar. Kendi halklarını da baskıyla susturma yoluna giden Arap yöneticileri, Filistin davası liderlerinin savaş meydanında kahramanca şehit olmalarına sevinecek kadar aşağılığın da aşağısına inip çukurlaştılar.

İslam dünyasının Filistin davasında belirleyici rol oynayamamasının en büyük nedeni gerici ve hain Arap rejimleridir.

Filistin davasının zaferle sonuçlanacağı günün bu hain yöneticilerin de bedel ödeyeceği gün olacağını umut ediyoruz.

Bir asırdır Filistin ve Kudüs için can veren tüm şehitleri saygı ve minnet ile anıyor, katilleri ve onların doğrudan ve dolaylı yardımcılarını lanetliyor, Filistin ve Kudüs davasının yanında ve arkasında her daim durduğumuzu ve duracağımızı tekraren ifade ediyoruz.

Ufkumuz Editoryal