Filistinli grupların açıklamasında direnişin özgürlüğe kavuşmak ve başkenti Kudüs olan özgür bir Filistin devleti kurmak için meşru bir hak olarak devam ettiği vurgulandı. Ayrıca direnişin tüm kanatlarıyla en iyi durumda olduğu ve tüm cephelerde ve tüm mücadele eksenlerinde yüksek ve sürekli bir koordinasyon içinde çalıştığının altı çizildi.

Açıklamada ayrıca savaştan sonraki gün için kendi kaderini tayin etme hakkına sadece Filistin halkının sahip olduğu ve bu konunun sadece Filistin masasında tartışıldığı vurgulandı. Ulusal mutabakat ve Filistin halkının kararı dışında alternatif bir yönetim oluşturmaya yönelik her türlü fikir ve girişimin İsrail işgali gibi muamele göreceği yinelendi.

Açıklamada, "Halkımızın saldırganlığın durdurulması, Gazze Şeridi'nden tamamen çekilme, geçişlerin açılması, kuşatmanın kırılması, yeniden imar ve ciddi bir esir takası anlaşmasına varılması yönündeki talepleri yerine getirilmeden hiçbir anlaşma ya da mutabakat olmayacak." ifadelerine yer verildi.

Filistinli gruplar ayrıca "Filistin halkının topraklarını özgürleştirme ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurma isteklerini gerçekleştirmek için Moskova ve Pekin toplantılarının sonuçlarını tamamlayacak kapsayıcı bir ulusal diyalog yürütme" çağrısında bulundu.

Grupların açıklamasında ayrıca Batı Şeria ve Kudüs' olmak üzere işgal altındaki iç bölgelerde daha fazla direnişe katılım çağrısında bulunuldu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Kapsamlı direnişi, özellikle de silahlı direnişi tırmandırma ve soykırımı durdurmak, Mescid-i Aksa'yı korumak, Kudüs'ün Yahudileştirilmesini, yerleşimi durdurmak, ırk ayrımcılığına son vermek ve özgür tutsaklarımıza yönelik insanlık dışı muameleyi durdurmak için El Aksa savaşına daha fazla katılım çağrısı yapıyoruz."