Grönland satılık mı?
1814’den bu yana dünyanın bu en büyük adasını yöneten, üstünde egemenlik hakkı bulunan Danimarka’ya göre satılık değil. Ama Trump iki dönemdir ülkesi adına adayı satın almak, satılmazsa da güç kullanarak adaya sahip çıkmak istiyor. Ve şaka da yapmıyor. Gözünü gerçekten Grönland’a dikmiş, sürekli tekrar ediyor. Hatta bu hafta üst düzey bir “heyeti” adada yapılacak köpek yarışlarına gönderiyor.
New York Times 56 bin kişilik nüfusa sahip Grönland’da herkesin satışa karşı olmadığını yazmış. Öncelikleri tam bağımsızlıkmış ama Danimarka yerine Amerika olsun diyenler de varmış. Zaten adada bir de Amerikan üssü mevcut. Ancak güç kullanma iması en Amerika yanlılarının bile huzurunu kaçırıyormuş.
Danimarka zorla ele geçirmeyi pek ciddiye almasa da bu aslında bir olasılık olarak gündemdeki yerini koruyor. Çünkü New York Times başta olmak üzere giderek daha fazla gazete Grönland’ın Amerika için öneminden söz ediyor, Trump’ı haklı çıkartacak jeopolitik argümanları okuyucularına sunuyor. Yakında bu konu MAGA söyleminin ötesinde bir gerçeklik kazanırsa hiç şaşırmamak lazım.
Ne de olsa bu bölgeye ilgi yeni değil. Amerika Grönland’la 1860’lardan bu yana ilgileniyor, daha doğrusu satın almak istiyor. Paraya toprak satışı ya da ilhakı bizim için yabancı bir kavram olsa da Amerika buna alışkın. 2 milyon 140 bin kilometre kare toprak (Luisiana Purchase) 1803’de Fransızlardan, 1867’de de koskoca Alaska Ruslardan alınmış. Danimarka da Amerika’ya 1917’de Virgin Adalarını satmış.
ABD tarihi boyunca pek çok başka toprak üstünde de hak iddia etmiş, bazılarını savaşla, bazılarını da ikna ederek veya para vererek birliğine katmış. Şimdi sırada 2 milyon 166 bin kilometrekare araziye sahip olan Grönland var. Nadir madenlere sahip olduğu ve geleceğin teknolojileri için bu madenlerin önemli bulunduğu söyleniyor. Kıta sahanlığında da büyük çaplı doğal gaz kaynakları olduğu tahmin ediliyor.
Üstelik iklim değişikliğiyle birlikte değer kazanan bir deniz ticaret yolu üstünde. Hepsinin ötesinde de Amerika’yı düşmanlarından koruyacak radar üssü de burada. Şartlar da Danimarka’ya baskı uygulayıp Grönland yerlilerini Amerika ile birleştirmeye ikna etmeye uygun. Bu tür bir ilhaka karşı çıkabilecek Rusya belli ki Ukrayna’da tatmin edilecek, karşılığında da Amerika’nın genişlemesine ses çıkartmaması beklenecek.
Kendi güvenliğinin derdine düşmüş AB de nasılsa Danimarka’dan toprak istenmesine şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da ses çıkartmayacak. Zaten adada sadece bir kaç yüz askeri olan Danimarka da bana kalırsa sonunda işi tatlıya bağlamayı, satış yapmayı kabullenecek. Nasılsa bağımsızlık talep ediyorlardı, hiç olmazsa Amerika’nın kontrolü altında olsunlar diyecek.
Fakat NATO marifetiyle Danimarka’nın toprak bütünlüğünü garanti eden, başkası saldırırsa ben arkasındayım diyen Amerika baskıyla ve belki hileyle Danimarka’dan toprak alacak, ilhak gerçekleştirecek. Sadece NATO’nun temeli Washington Antlaşması anlamını yitirmekle kalmayacak, uluslararası normlar da ihlal edilecek. Dünya siyaseti ise çok daha farklı bir nitelik kazanacak…