Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan yaptığı açıklamalar ile ilgili görüşlerini dile getiren HAK-PAR Genel başkanı Düzgün KAPLAN, Bahçeli ve Öcalan’ın Kürt sorununun inkârı ve Kürt halkının meşru, haklarının teslimi konusunda geleneksel red ve inkar politikalarında ortaklaştıkları ve anlayış birliği içinde olduklarını gösterdiklerini dile getirdi.

Abdullah Öcalan ile devletin seçtiği Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan heyet arasında 28 Aralık 2024 tarihinde İmralı da yapılan görüşme sonrası yapılan yazılı açıklama ile Öcalan‘ın, ’ Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.’ dediği ilan edildi.

’MHP Lideri Devlet BAHÇELİ söz konusu paradigmayı ’  Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir. Ama kolektif kimlik ve etnik bir temelde çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir. ‘Türkiye’ye getirilirken, “her türlü hizmete hazırım” diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin.’ Sözleriyle açıklamıştı.

Bu açıklamalarla, gerek Bahçeli ve gerekse Öcalan’ın Kürt sorununun inkârı ve Kürt halkının meşru, kolektif haklarının teslimi konusunda geleneksel red ve inkar politikalarında ortaklaştıkları ve anlayış birliği içinde olduklarını göstermektedir.

Bu durum, hem batı Kürdistan’da hem de Kuzey Kürdistan’da Kürtlere yönelik geleneksel ret, inkâr ve imha siyasetinin el birliğiyle sürdürüleceğine işaret etmektedir.

Ancak Kürt halkının meşru ve kolektif haklarını teslim etmeyen her politikanın da çökmeye mahkûm olduğu bilinmelidir.

Kimse Kürt halkını ilelebet kandırabileceğini düşünmesin.

Her türlü bedele rağmen özgürlük mücadelesini kararlıca savunarak bugüne ulaştıran Kürt halkı, bu tür oyunları da boşa çıkaracak ve meşru kolektif hakları için mücadeleyi sürdürecek geleneğe ve birikime sahiptir.