Hollanda’daki savcılar , Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) yürüttüğü bir soruşturmaya müdahale ettikleri iddiasıyla üst düzey siyonist çetenin istihbarat yetkililerine karşı ceza davası açılması talebini değerlendiriyor. Geçtiğimiz hafta çoğunluğu Filistinli olan 20 kişilik bir grup, Hollanda savcılığından, siyonist çetenin işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen suçlarla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin soruşturmasını engellemeye çalıştığı iddialarını incelemesini talep etti.

İsrail’in UCM yetkililerinin telefonlarını dinleyip, mesaj ve e-postalarını ele geçirdiği belirtilmişti

Grubun avukatlarına göre, suç duyurusu, The Guardian’ın, siyonist çete istihbaratının dokuz yıllık bir süre boyunca UCM başsavcılığını nasıl zayıflatmaya ve sindirmeye çalıştığını ortaya çıkaran haberinden yola çıkılarak yapıldı.

Siyonist çetenin istihbaratı’nın, Han ve Fataou Bensouda da dahil olmak üzere çok sayıda UCM yetkilisinin iletişimini ele geçirdi, telefon görüşmelerini dinleyip , mesajları, e-postaları ve belgeleri ele geçirdiği belirtilmişti
Hollanda, mahkemeyle yaptığı bir anlaşma uyarınca bu davayı açmaya hazırlanıyor.  “UCM’nin Lahey’deki ev sahibi devleti olan devlet personelinin güvenliğini ve emniyetini korumakla yükümlüdür ve her türlü müdahaleden uzak” olmasını sağlamalıdır. “

20 kişilik grubun suçlamasında Hollanda makamlarının UCM’ye karşı yükümlülüklerini “acil bir şekilde” yerine getirmesi isteniyor.

Şikayetçilerin avukatları, dilekçelerinde, “İsrail’in soruşturmayı etkileme, sabote etme ve durdurma yönündeki çok sayıda girişiminin adalet hakkının doğrudan ihlalini oluşturduğunu” savundu.

Siyonist çetenin UCM’ye karşı casusluğunun, Hollanda ceza yasalarını ihlal etmenin yanı sıra UCM’yi kuran anlaşma olan Roma Statüsü’nün 70. maddesi uyarınca adaletin uygulanmasına karşı suçları da içerebileceği belirtildi.

“Şikayeti değerlendireceğiz”

Avukatlar, savcılara, Hollanda’da potansiyel olarak suç teşkil edebilecek eylemlere karıştıkları iddiasıyla İsrail güvenlik teşkilatının üst düzey yetkililerine yönelik davanın odaklandırılması çağrısında bulundu. Hollanda savcılığı sözcüsü, “Şikayet alındı ve incelenecek.” dedi.

Siyonist çetenin Hollanda’daki büyükelçiliği açıklama talebine yanıt vermedi

Hollanda’daki Siyonist çetenin büyükelçiliği yorum talebine yanıt vermedi. Siyonist çetenin başbakanlık ofisinin bir sözcüsü daha önce Guardian’ın haberlerinin “İsrail devletine zarar vermeyi amaçlayan asılsız iddialar” içerdiğini söylemişti.

UCM’nin Filistin soruşturması, mahkemenin eski başsavcısı Fatou Bensouda’nın Gazze ve Batı Şeria ile Doğu Kudüs’teki duruma ilişkin ön soruşturma başlattığı 2015 yılında dayanıyor. Bu adım Siyonist çetenin mahkemeye karşı gizli birer müdahaleler zinciri başlatmasıyla sonuçlandı

Mayıs ayında, görevdeki savcı Kerim Han, Hamas’ın 7 Ekim’deki operasyonu ve ardından Gazze’de başlayan saldırılar sırasında işlendiği iddia edilen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle üst düzey Hamas yetkilileri ve İsrailli yetkililer hakkında tutuklama emri çıkarılması için başvuruda bulundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki bir hakim heyeti, Han’ın Siyonist çetenin başı Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas lideri Yahya Sinwar’a karşı yaptığı başvuruları değerlendiriyor.

The Guardian’ın İsrail casusluğuna ilişkin soruşturmasının ardından Hollanda hükümeti, Hollandalı milletvekillerinden bağımsız bir soruşturma açılması ve mahkemeyi korumak için daha fazla şey yapılması yönünde çağrılarla karşı karşıya kaldı.

Hollanda Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, suç duyurusuna ilişkin yorumda bulunmadı ancak hükümetin “UCM ile sürekli ve iyi bir temas içinde” olduğunu ve güvenlik endişelerinin görüşüldüğünü söyledi.

“Şunu açıkça belirtelim: Hollanda, UCM’nin çalışmalarını güvenli, rahatsız edilmeden ve bağımsız bir şekilde yapabilmesi için elinden geleni yapıyor” denildi.

UCM savcılığı sözcüsü, Khan’ın Mayıs ayında UCM yetkililerini “engelleme, sindirme veya uygunsuz şekilde etkileme” girişimlerinin 70. madde suçunu oluşturabileceğini açıkça belirttiğini söyledi.

“Ofis, yetkililerine yönelik tehdit ve sindirme yoluyla faaliyetlerini uygunsuz şekilde etkilemeye yönelik devam eden girişimlerden derin endişe duymaya devam ediyor” ifadelerine yer verildi.