1. YAZARLAR

  2. Fehmi Koru

  3. İsrail’in gözü hep başka yerdeydi; orayı işgal etti galiba…
Fehmi Koru

Fehmi Koru

İsrail’in gözü hep başka yerdeydi; orayı işgal etti galiba…

A+A-

HTŞ güçleri Şam’ı ele geçirdi” haberi ajanslardan haber sitelerine akmaya başladığında, zihnime takılan, “İsrail uslu duruyor mu?” sorusu oldu.

İsrail’in, güncel durumu, eskiye ait bir hesabı kapatmak için fırsat olarak kullanacağından emindim.

Ne demek istediğimi anlatabilmek için bayağı geçmişe gitmem gerekiyor.

Suriye, ilki İsrail devleti kurulur kurulmaz patlayan (1948), diğerleri de İsrail’in topraklarını genişletmek için yaptığı hamlelere tepki olarak başlatılan (1967 ve 1973) üç Arap-İsrail savaşında, cephe ülkeleri arasındaydı.

Osmanlı hakimiyeti sırasında çevresiyle birlikte Filistin’in doğal uzantısı görülmüş Golan Tepeleri, İsrail’in ilk haritası içerisinde yer almıyordu. Suriye’nin bir parçasıydı. İkinci savaş sırasında (1967), İsrail, Golan ve çevresini sınırları içine katınca Suriye büyük tepki göstermişti.

Kuneytire adını taşıyan Golan’a bitişik bölgenin kaybını içine sindiremedi Suriye yönetimi…

Üçüncü savaş (1973) sırasında Suriye bütün gücünü ikinci savaşın son günü İsrail tarafından işgal edilmiş Kuneytire’yi yeniden kazanmaya harcadı ve bunda başlarda başarılı da oldu. Ancak son hamleyle İsrail Kuneytire’yi yeniden işgal etti.

Uluslararası baskılarla 1974’te Kuneytire’den çekilmek ve orayı askerlerden arındırılmış bir tampon bölge halinde BM’ye bırakmak zorunda kaldı İsrail; fakat oradan ayrılmadan önce şu günlerde daha da anlam taşıyan bir son vuruş yaptı: Kuneytire’yi bütünüyle dünya üzerinden sildi.

Birkaç yıl sonra, 1979’da, tahribata uğratılmış Kuneytire’yi gezerken, şimdilerde televizyon ekranlarından her gün yeniden kahrolduğumuz Gazze manzaralarının verdiği şaşkınlığı o zaman yaşamıştım.

Suriye, Kuneytire’yi yeniden inşa etmek yerine tahrip olduğu haliyle koruma altına almış, İsrail mezaliminin boyutlarını hatırlatmaya yarasın diye, yabancı konuklar ile davetli gazeteciler tarafından öylece görülmesini sağlamıştı.

Gördüklerim beni dehşete düşürmüştü.

Kuneytire, Suriye’nin güney-batısında bulunan bir yerleşim yeri olarak Osmanlı döneminde aynı adı taşıyan bölgenin başkentiydi. O zamanlar 20 bin nüfusluydu ve Şam’a giden yolların korunmasını sağlayan bir askeri istasyondu.

Yolum Kuneytire’ye düştüğünde etrafta bizi gezdirenlerden başka bir beşeri varlık görünmüyordu. [Wikipedia 2004 yılında sadece 153 kişinin yaşadığı bilgisini veriyor.]

HTŞ güçlerinin Suriye’de yönetimi ele aldıkları anlaşılınca İsrail’in ne yapacağı merakım bu arka-plana dayanıyor.

İsrail’in bölgeye dönük stratejik hesaplarında, iki kez ele geçirdiği ve her ikisinden sonra elinde tutmasına imkan bulamadığı Kuneytire ve etrafındaki bölge yer alıyor.

BM kararlarına rağmen terk etmeye yanaşmadığı Golan Tepeleri’ni yeterli görmüyor İsrail; vaktiyle, Osmanlı döneminde ‘Kuneytire Vilayeti’ içerisinde yer alan Golan Tepeleri’nin çevresi sayılan tampon bölgeyi de topraklarına katmayı istiyor.

HTŞ güçlerinin Şam’a ulaştığı ve Esad’ın Moskova’ya kaçtığı gün, BBC şu haberi duyurdu:

Reuters’a konuşan üç güvenlik kaynağı, İsrail ordusunun tampon bölgenin ötesine geçtiğini söyledi. / Ajansa konuşan Suriyeli bir kaynak, ordu birliklerinin tampon bölgeyi geçerek Şam’a 22 kilometre uzaklıktaki Katana kasabasına ulaştıklarını da iddia etti.

Bu arada, İsrail ordusu da, askerlerinin Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgenin ötesindeki Suriye topraklarında faaliyet gösterdiğini teyit etti.

BBC Teyit birimi, bir İsrail askerinin fotoğrafından tampon bölgenin yarım kilometreden biraz fazla ötesinde, Kwdana köyü yakınlarında olduğunu tespit etmişti. / İsrail Ordusu, BBC’ye yaptığı açıklamada askerlerinin Suriye topraklarına girdiğini kabul ederken, tankların Şam’a yaklaştığı haberlerinin ‘yanlış’ olduğunu savundu.”

İsrail için Şam acil hedef değil, kendi ‘tehdit algılaması’ sebebiyle kuruluşundan itibaren topraklarına katmayı hedeflediği Golan Tepeleri’nin doğal uzantısını teşkil eden Kuneytire’yi egemenliği altına alması yeterli.

Kuneytire’yi gezdiğim ve İsrail’in tahrip gücümü gözlerimle gördüğüm 1979 yılından sonra, bölgede başgösteren ve Suriye’nin de taraf olduğu her çok-taraflı ihtilafta, Golan haberlerine daha bir dikkat kesilmiştim.

Üçe bölünmüş bir Suriye ile komşu olmak İsrail’i fazla rahatsız eder mi? Sanmam. Hele bir de, Golan ve çevresine -Kuneytire bölgesine- hakim hale gelmişse, fazla rahatsız etmez.

Hiç değilse şimdilik…

Önceki ve Sonraki Yazılar