1. YAZARLAR

  2. Mehmet Ocaktan

  3. İstanbul’a da kayyum geldi, AK Parti kazandı!
Mehmet Ocaktan

Mehmet Ocaktan

İstanbul’a da kayyum geldi, AK Parti kazandı!

A+A-

Hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve kalkınma vaadiyle yola çıkan AK Parti iktidarıyla öyle bir Türkiye ikliminde yaşar hale geldik ki aklın ve vicdanın iflas ettiği bir yerdeyiz artık…

Hayıflanmamak elde değil… Yıllarca bu ülkede asker ve yargı vesayetinden şikayet ettik, demokratik değerlerin hakim olduğu bir Türkiye hayali kurduk. Biliyoruz ki AK Parti de aynı hayallerle iktidar olmuştu.

Şimdi geldiğimiz noktaya bakar mısınız, siyaseti ‘vesayet ayıbı’ndan kurtarma iddiasıyla iktidar olan AK parti, sonunda memleketi yeni bir ‘vesayet ayıbı’na mahkum etti.

İşte sözün bittiği yer de burası olsa gerek... İstanbul’un en büyük ilçelerinden birisi olan Esenyurt’un belediye başkanı Ahmet Özer alacakaranlık baskınıyla gözaltına alınıyor, sonra tutuklanıyor ve hiç zaman kaybetmeden kayyım atanarak belediye AK Parti’ye devrediliyor.

Garip olan şu ki MHP lideri Devlet Bahçeli’nin terörist başı Öcalan’ı Meclis’e davet ettiği bir Türkiye’de, hiç de inandırıcı olmayan suçlamalarla millet iradesiyle seçilen bir belediye başkanının tutuklanmasıdır. Umarız bir gün savcılarımız, meselenin bu boyutuna da bakma ihtiyacı hissederler.

Gerçi Türkiye’de yargı biraz rötarlı çalışıyor ama neyse…

Mesela, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı belediye başkanı Ahmet Özer’le ilgili yaptığı gözaltı açıklamasında Özer’in ‘on yıldır takip edildiğini’ söylüyor. Bu on yıl içinde Prof. Dr. Ahmet Özer üniversitelerde öğretim üyeliği, rektörlük ve farklı kurumlarda görevlerde bulunmuş. Yargı bu süre içiresinde, iddia edildiği gibi ‘terörle ilişki’ meselesini ya görememiş ya da görmezden gelmiş.

Dahası, Ahmet Özer adaylık için talep edilen ‘temiz kağıdı’ belgesini savcılıktan alarak aday olmuş ve seçimi kazanarak Yüksek seçim Kurulu’ndan başkanlık mazbatasını da alıp göreve başlamış.

Ama neler olmuş ve nasıl olmuşsa, memleketimizin güzide yargıçları Ahmet Özer belediye başkanı seçildikten tam 7 ay sonra, terörle ilişkisi olduğu iddiasıyla gözaltına alma ihtiyacı hissetmişler. Muhtemelen Özer belediye başkanı seçilmeseydi, kimsenin umurunda olmayacaktı…

Bu konuda kafaları karıştıran bir başka ayrıntı da Özer göz altısının, Ekrem İmamoğlu’nun “Cumhurbaşkanlığı adaylığını resmen ilan etti” şeklinde değerlendirilen 29 Ekim gecesi Yenikapı konuşmasının hemen ertesinde yapılmış olması… Ahmet Özer’in tutuklanmasının işaret ettiği bir adresi var mıdır bilemem ama ilginç bir tesadüf olduğu muhakkak.Kim ne derse desin, Türkiye an itibariyle yargının üzerine ‘vesayet gölgesi’ düşen bir ülke konumuna gelmiş bulunuyor. Daha net ifade etmek gerekirse, millet iradesi ‘vesayet’e kurban edilmiştir. Çünkü bu dava kelimenin tam anlamıyla adrese teslim siyasi bir davadır.

Meselenin bu boyutunu daha iyi anlayabilmek için, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın grup konuşmasında önce CHP lideri Özgür Özel’e teşekkür edip, arkasından Ahmet Özer’in gözaltı olayı ile ilgili tavsiyelerde bulunduğu şu ifadeleri dikkatle okumak gerekiyor: “Terör örgütü mensupları Esenyurt’u kasıp kavururken bundan neden rahatsız oluyorsun. Mevcut yönetime destek olacaksın. Siz rahatsız oluyorsunuz diye attığımız adımlardan geri durmayacağız.”

Konuşmada da belirtildiği gibi Cumhurbaşkanı, Özer’in gözaltına alınması konusundaki adımın bizzat iktidar tarafından atıldığını açıkça ifade ediyor. İnşallah yargı, iktidarın adımını takip etmemiştir.

Maalesef Türkiye, hukuk konusunda kan kaybetmeye devam ediyor. Gerek gözaltı aşamalarında gerekse yargısal süreçlerde hukuk normları değil, siyaset daha etkili bir konumda bugün artık. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer’in bu konudaki uyarıları son derece dikkat çekici: “Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmadığı bir ülkede hukuk devleti askıya alınmıştır. Hukuku ve kanunları hiçe saymak ve bunu kurumlarla sistematik yapmak keyfilik rejimidir. Böyle rejimlerde muhalifler ‘bir gece ansızın gelebilirim’ uygulamaları ile göz altına alınır.”

Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu iktidar çaresizliğinden hala bir başarı hikayesi umanlara hatırlatmakta yarar var. Evet, ilk on yılı bir tarafa bırakırsak, bugünlerde iktidarın başarılı olduğu alanlar da var elbette. Mesela, devletimiz her ne kadar TUSAŞ’a saldıran teröristleri izleme konusunda başarısız olsa da bilim insanlarını, belediye başkanlarını, siyasetçileri izlemekte çok ama çok başarılı!.. Eminim ‘etki ajanı’ yasasını çıkardıktan sonra, ‘casus avcılığı’nda da büyük başarılara imza atacaktır!..

Önceki ve Sonraki Yazılar