1. YAZARLAR

  2. Ahmet Varol

  3. Mühlet ve destek gerekiyor!
Ahmet Varol

Ahmet Varol

Mühlet ve destek gerekiyor!

A+A-

27 Kasım 2024’te Halep’teki rejim güçlerine yönelik operasyonla başlayan direniş güçlerinin 11 gün sonra 8 Aralık sabahı Şam’ı ele geçirmesi herkesi şaşırttı ve “11 günde böyle bir zafer nasıl gerçekleştirildi?” sorusu herkesin zihnini kurcaladı. Bazıları bu soruya cevap vermek için, sahada yaşanan vakıayla ilgili gerçekliklerden tamamen uzak varsayımlara dayalı izahlar bulmaya çalıştı.

Biz olayların ardından yazdığımız yazılarda, Baas rejimini ayakta tutan İran ve Rusya’yı zorlayan vakıayla ilgili gerçekliklere temas etmiştik. Suriye’ye yaptığımız ziyaret esnasında kendilerini dinlediğimiz ve operasyonu yöneten ya da yakından takip eden önemli şahsiyetlerden aldığımız bilgiler de bu olayın öyle 11 günlük operasyonun değil 13 yıllık mücadelenin bir sonucu olduğunu gösterdi. Özellikle operasyon öncesindeki aylarda çok ciddi ve son derece profesyonelce hazırlıklar yapıldığını öğrendik. 

Bu noktada şu gerçeği görmemiz gerekiyor: Bir tarafta kararlılıkla, azimle ve zaferin bir gün geleceği konusunda güçlü inançla sürdürülen mücadele ve hazırlık çalışmaları var. Diğer tarafta da 61 yıldan beri halkına zulmeden, çeşitli iç sorunlar sebebiyle kendi içinden çürüyen, ayakta durabilmek için de İran ve Rusya değneklerini kullanan eskimiş, kocamış bir zulüm rejimi var. Bu rejim, o değnekler kollarının altından alınınca, beri taraftaki azimli mücadelenin hamlesi karşısında bir anda devrilip gidiyor. Yani 11 günlük operasyonun zaferi, bir tarafta 13 yıllık mücadele ve hazırlığın diğer tarafta 61 yıllık eskimenin, çürümenin neticesi. Elbette en önemlisi ve en başta gelen Yüce Allah’ın yardımı.

Şimdi kurulan yönetim, zulmün, yolsuzluğun ve resmi terörün harabeye çevirdiği bir ülkeyi devralmış durumda. Bu ülkeyi ayağa kaldırması, kendi ayakları üstünde durabileceği konuma getirmesi, kurumlarını oluşturması ve sistemi yeniden kurması gerekiyor. Bu, bir anda olabilecek bir şey değil. O yüzden acele etmemek, toparlanabilmesi, sağlam bir yapı oluşturabilmesi için kendisine mühlet vermek gerekir. 

Ama bu süre içinde, onun başarılı olmasını istemeyen muhtelif unsurların ve güçlerin baskılarına ve oyunlarına maruz kalacaktır. Bu baskılar ve oyunlar karşısında zayıf düşmemesi için de kendisine destek vermek gerekiyor. 

Bugün Şam’da yönetimi ele geçiren kadro daha önce İdlib’de bir prova hükümet kurmuş. Beş yıl boyunca bu bölgede deneyim gerçekleştirmiş ve oldukça başarılı olmuş. Zaten başarısı tüm ülke genelinde halkın onlara özenmesine ve güvenmesine de vesile olmuş. Esed rejimi kendi kontrolünde kalan bölgelerde, önceden gerçekleştirdiği saldırılarla yıkılan mahalleleri imar etmek, sahiplerinin dönebilmesi için ikamete uygun hale getirmek amacıyla bir çivi bile çakmazken, İdlib’de direniş güçlerinin oluşturduğu ve “Kurtuluş Hükümeti (Hukumetu’l-İnkaz)” adı verilen prova hükümet çok başarılı çalışmalar gerçekleştirmiş. 

Orada ihtiyaçlı insanlara, mülteci kamplarına, evlerini yurtlarını terk ederek İdlib’deki güvenli bölgelere yerleşen ailelere Türkiye’deki insani yardım kuruluşlarının; başta AFAD ve Kızılay olmak üzere muhtelif resmi kurumların ve başta İHH, Fetih Vakfı  ve Özgür-Der olmak üzere gönüllü kuruluşların yardımları da önemli katkılar sağlamış. Diğer tarafta Baas rejimine yardım edenler ise Esed’in silah depolarını doldurmakla meşgul oldukları için sivil halka yönelik zikre değer bir hizmetleri olmamış. 

Zikrettiğimiz insani yardım kurumlarının yardım ve destekleri bugün de devam ediyor. Suriye’deki halka destek amacıyla bu kurumlar vasıtasıyla yardımcı olmak isteyenlerin yardım ve desteklerinin amacına ulaştığı konusunda içleri rahat olabilir. Bugün kendi ayakları üstüne durmaya çalışan Suriye’ye de yardım ve desteklerin devam etmesi gerektiğini de zihnimizden çıkarmamalıyız. 

Ayrıca yurtlarından çıkarılmış insanların çoğunun evlerinin harabe halde olduğunu, dolayısıyla mesken ve gelir kaynağı oluşturmaları için kendilerine mühlet tanınması gerektiğini dikkatten uzak tutmamak gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar