1. YAZARLAR

  2. Taha Akyol

  3. Müslümanların zihniyet sorunu
Taha Akyol

Taha Akyol

Müslümanların zihniyet sorunu

A+A-

Enflasyon belasının temelinde faiz sebeptir politikası var. Ak Partili okurlar bundan rahatsız olabilir ama gerçek. İşte, enflasyon belasına çare olarak Mehmet Şimşek’le politika faizi % 8.5’tan kademeli olarak yüzde 50’ye çıkarıldı.

Enflasyon yüksek faizle yavaşlatıldıktan sonra faiz de kademeli olarak aşağıya çekiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun siyasi sorumluğunu üstlenmedi, topluma faiz sebeptir politikasının yanlış olduğunu anladıklarını, şimdi yüksek faizle dizginlemeye çalıştıklarını söylemedi.

Bizde politikacının hata, kusur, mesuliyet kabullenmesi maalesef pek istisnaidir. Büyüklerin yanılmazlığı hissiyatı ise yaygındır. Bir bildiği vardır.

Peşine düştüğümüz büyük, laik veya dindar olabilir. Aynı büyüklerin yanılmazlığı zihnimize ve duygularımıza hakimdir.

Bu yüzden de büyüklerin yanlışlarını kısa sürede düzeltmek mümkün olmaz, hasarı büyük olur.

FAİZ SEBEPTİR…

Faizle ilgili para politikası zikzakları milyonlarca insanımızın canını yaktığı için zihniyet sorunu konusuna bu örnekle girmek istedim.

Faiz sebeptir politikasını eleştirenleri Erdoğan mandacı iktisatçılar diye damgaladı, eleştirinin kendi camiasındaki muhtemel etkisini böylece sıfırladı.

Kendi camiasından iktisatçılar yüksek sesle eleştirseydi, belki yanlıştan erken dönülür, hasar bu kadar büyümezdi.

Göreve geldiklerinde doğru politikaları kararlılıkla uygulayan bir Naci Ağbal, bir Lütfi Elvan bu yüzden görevden uzaklaştırıldılar. Yerlerine gelen Şahap Kavcıoğlu ve Nurettin Nebatı döneminde emirle faiz indirilerek Türkiye enflasyon denizine düşerken Ağbal da Elvan da bu yanlış diye açıklama yapmadılar. Onları suçlamıyorum, o camiada eleştiri asla kolay değildir.

Hayrettin Karaman Hoca, emirle faiz indirtmeyi İslami bir politika sanmış olabilir. Ama faiz yüzde 50’ye çıkarılınca sustu.

Meselenin temelinde, nasla yasaklanmış olan kişiler arası ödünçteki faizle, devletin para politikası olan faizin aynı olup olmadığının düşünülmemesi, açıkça tartışılmaması ve eleştirilmemesi vardır.

‘MÜSLÜMAN SOKAĞINDA’

Bu büyük zihniyet problemimizi, canlı olarak yaşadığımız faiz sorunu üzerinden anlatmak istedim. Düşünme, tartışma, eleştiri kavramları açısından tarihe, hukuka, özgürlüklere, istibdat ve demokrasi sistemlerine bakmak daha bir ufuk açıcı oluyor. Mehmet Ocaktan’ın Müslüman Sokağında Demokrasi Hayal mi? adlı kitabı böyle bir eser.

Ocaktan, kitabında şöyle diyor:

İnsanların iktidar tarafından tarif edilmiş ve makbul kabul edilen bir düşünme biçimini onaylamak gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır…

Boşnak Müslümanların büyük lideri ‘bilgi kral’ Aliya İzzetbegoviç, Sırp faşizmiyle savaş devam ederken de basına sansür koymamıştı. Sorulduğunda Aliya’nın cevabı şöyledir:

Yaşadığımız onca şeyden sonra asla bu tür yasaklara taraftar olmayacağım… Bu yalnızca bir ilke sorunu değildir, aynı zamanda bir verimlilik sorunudur. Yasakların ve baskının insanları ikna konusunda yapılabilecek bir şeyi olmadığına inanıyorum. (s. 170)

‘ZARARLI FİKİR’

Baskı ikna edemez ama susturabilir ve o zaman her bakımdan verimsiz bir sistem oluşur, oluştu.

Ocaktan’ın kitabında, büyük hukukçu İmam-ı Azam’ın, iktidarları en sert sözlerle eleştirmenin yasaklanamayacağı yolundaki fikirlerini ve davranışını okurken, AİHM ve AYM’nin incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşüncelerin de yasaklanamayacağını belirten kararlarını hatırladım.

Yetkim olsa, AYM’nin kararındaki bu cümleyi RTÜK’ün ve İstanbul Başsavcısının kapısına levha gibi asarım.

Ocaktan kitabında, geleneksel fıkhın, ‘içtihat kapısı kapandı’ denilerek nasıl donduğunu anlatıyor. En önemlisi, geleneksel fıkıhtaki itaat anlayışının günümüzde demokrasi kültürünün gelişmesini engellemesidir.

Ocaktan, Muhammed Muhtar Şarkıti’den şu alıntıyı aktarıyor:

Günümüzde geleneksel siyasi fıkhın, geleceğe doğru yeni bir yol almaya çalışan Müslümanlar için artık ilham verici bir kaynak olmadığını, aksine onların sırtında ağır bir yük olarak kaldığını görüyoruz. (s. 107)

Zihinlere iyice yerleşmesini istediğim için, merhum Ali Fuat Başgil’in şu sözünü tekrar buraya alıyorum: Yeryüzünde zararlı tek fikir, tenkit süzgecinden geçmeyendir.

Önceki ve Sonraki Yazılar