Özgür Özel’in cilvesi kime?
"Kahvenin her türlüsünü severim... Türk kahvesi, filtre kahve, hepsini severim. Hangisini içerseniz için ama bunu sakın Espressolab'dan içmeyin! Bunlar güya kampüsleri ele geçirecekmiş... Kampüste Espressolab'a uğramayacağız, kahvesini içmeyeceğiz..."
Yukarıdaki lakırdılar CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e ait. Hayır canım, ses kaydı falan değil. Saraçhane'ye topladıklarına gündüz gözüyle söylemiş hangi kahveyi içmemeleri gerektiğini.
Gel de şimdi Abdullah Gül'ün o veciz sözünü hatırlama: "İnsan gerçekten de hayret ediyor!"
Gerçi Özgür Özel'in her lakırdısı şayan-ı hayret!.. Şu "Kampüsleri ele geçirecekmiş" lakırdısına bakın hele! Sanki dersiniz PKK veya FETÖ veya DHKP-C gibi yasadışı örgütlerden söz ediyor.
Hedefe koyduğu Türkiye menşeli kahve zinciri Espressolab. Merkezi İstanbul'da bulunan söz konusu firma, ilk mağazasını 2014 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi kampüsünde açmış zaten.
Espressolab açmakla üniversite kampüsleri ele geçirilmiş olsaydı, merkezi Washington'da olan Amerikalı kahve dükkânları zinciri Starbucks tüm Türkiye'yi ele geçirdi demektir.
***
Gazzeli çocukları bombalarla paramparça eden soykırımcı İsrail rejimine yüklü miktar bağış yapan Starbucks, dünyanın tüm vicdanlı insanları tarafından boykot edildi.
Gelgelelim, CHP başta olmak üzere bizdeki muhalifler boykota destek vermek şöyle dursun, Ümit Özdağ örneğinde olduğu gibi boykotu kırmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
Uzun lafın kısası: Siyonazi Netanyahu Gazze'nin mazlum halkının kanını içerken, Netanyahu'ya maddi destek sağlayanların kahvesini içmeyi marifet bildiler.
Bunların Özgür Özel'i de Starbucks'a rakip olmayı başaran yerli firma Espressolab'a fena halde kafayı taktı.
Neden acaba?
Espressolab dikkatimi çekince iş dünyasını yakından tanıyan mali müşavir arkadaşıma "Bunların sahibi kim?" diye sormuştum. "Sütiş'in sahipleri" demişti, "Kurucu ortağı da Beşiktaş'ın eski Asbaşkanı Emre Kocadağ."
"Boş ver ayrıntıyı" dedim, "Bu ülkenin çocukları mı, ondan haber ver?"
"Evet..." dedi ve bu da bana yetti... İster muhalif ister iktidarı destekler olsun, yeter ki bu ülkenin çocukları olsun. Kaldı ki yabancı da olsa en azından soykırımcı İsrail'in destekçisi olmasın.
***
Espressolab sadece Türkiye'de değil tüm dünyada hızla yaygınlaşınca doğal olarak Starbucks rahatsız oldu.
Bu da gayet anlaşılır bir şey. Anlaşılır olmayan Özgür Özel'in tavrı.
Kitle de maşallah yerinde duramıyor; zıpla zıpla da nereye kadar, enerji takviyesi lazım. Özgür Özel boş beleş konuşacağına İBB'nin, Muş'tan 95 milyon liralık baklava siparişi verdiği bakkaldan, birazcık baklava getirtip sevabına çocuklara dağıtsaymış ya.
Şaka bir yana da, Özgür Özel Espressolab'ı hedefe koymakla kime cilve yapıyor?
CNN International'a verdiği röportajında, İmamoğlu dolayımında Türk mahkemelerini şikâyet etmenin yanı sıra, "Biz, Türkiye'nin Batı ülkeleriyle daha yakın ilişkiler kurması gerektiğini, NATO'nun güçlü bir müttefiki olması gerektiğini savunuyoruz. Ancak Erdoğan, Türkiye'yi Batı kurumlarından koparmaya çalışıyor..." şeklindeki gammazı kimlere cilve yapmaya çalıştığını yeterince açık etmiyor mu?
Baksanıza, FETÖ'cü Enes Kanter daha açık sözlü; ABD ve AB'nin Türkiye'ye direkt müdahale etmesini istiyor.