1. YAZARLAR

  2. Bercan Tutar

  3. PKK gibi Batı da kendini feshetmeye doğru ilerliyor
Bercan Tutar

Bercan Tutar

PKK gibi Batı da kendini feshetmeye doğru ilerliyor

A+A-

Batı dünyasının sadece askeri olarak değil ideolojik olarak da çözüldüğü ve kendi içinde sarsıntılar yaşadığı bir süreçte Türkiye attığı hamlelerle göz dolduruyor. PKK'nın silah bırakması ile somutlaşan yeni şahlanış döneminde Türkiye, iç cephe yanında dış cephede de tarihi adımlar atarak güç dengelerini değiştiriyor.
Batı dışındaki Küresel Güney dünyası da bu gerçeğin farkında. Türkiye'nin Suriye başta olmak üzere Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar, 
KafkasyaOrta ve Güney Asya ile Doğu Akdeniz'de en başat aktör haline gelmesi ABD, Avrupa, Rusya ve Çin arasındaki yeni güç rekabetinin ana cephesi konumundaki Atlantik ve Hind-Pasifik jeopolitiğinde de ülkemizi kilit aktör konumuna getirmiş durumda.
Türkiye'nin oyun kurucu pozisyonu, bölgesel ve küresel aktörler arasındaki hegemonik mücadele kızıştıkça daha da güçleniyor.
Bu yeni tablonun lokomotifi ise terörsüz Türkiye projesi. Batılı vesayetin gerilemesiyle PKK/ YPG artık ülkemizin geleceğinde kendine yer bulamıyor. Attığı ezber bozan adımlarla emperyal güçlerin elindeki Kürt kartını alan Türkiye bölgemizdeki işgalcilerin kâbusu haline geliyor.

***

Ortadoğu'daki bütün Kürtlerin hamisi konumuna yükselen Türkiye, yeni süreçte Kürt realitesini jeopolitik bir jokere dönüştürerek Batı'nın süregelen istismarını sonlandırmanın yanında İsrail'in devreye soktuğu Siyonist Kürtler projesini de akamete uğratacaktır.
Zira sömürgeci aktörler taktiksel avantajlar elde etmeye yönelik sinsi stratejilerle hareket ederken Türkiye, uzun vadeli kazanımlara dayalı vizyoner bir siyasa ile oyun kuruyor. Nitekim Haaretz'deki analizde de ifade edildiği gibi geldiğimiz aşamada Suriye'de ayakta kalabilen tek aktör Türkiye...
Unutmayalım ki Türkiye karşıtı küresel lobi büyük bir darboğazda. Kendi iç kavgalarıyla meşgul. Böyle kritik bir dönemeçte Suriye'deki YPG'nin karar verme zamanı geçiyor. Bir an önce pozisyonlarını netleştirmek zorundalar.
Zira Abdullah Öcalan'ın "PKK silah bırakmalı ve kendini feshetmeli" çağrısının ardından PKK'nın Suriye kolu olan YPG'nin eski eşbaşkanı Salih Müslim, El Arabiya'ya yaptığı açıklamada, "Çağrıya katılıyoruz. Siyasi bir grup olarak faaliyet göstermemize izin verilirse silah bırakacağız" ifadelerini kullanmıştı.

***

YPG'nin şu anki lideri Mazlum Abdi ise "Bizim tutumumuz olumludur. Bu bir barış meselesidir. PKK lideri bize de mesaj gönderdi. Biz de olumlu bakıyoruz" demişti. Kandil de Öcalan'ın çağrısına uyacaklarını ve her talebi tamamen uygulayacaklarını ilan etmişti.
Haliyle tablo gayet net. Terör olgusu, Batı'nın kan kaybetmesi ve Türkiye'nin güçlenmesiyle ortadan kalkıyor. Bu daha başlangıç.
Zira ideolojiler iki nedenden ötürü çöker. İlki insan doğası hakkındaki afaki söylemlere ve yalanlara dayanmalarından dolayı yıkılırlar. Bu ister Batı'ya ait modernite veya aydınlanma felsefesi gibi küresel bir meta anlatı olsun isterse bir terör örgütünün dayandığı bölgesel bir siyasi anlayış olsun fark etmez. Dolayısıyla doğalarından dolayı ideolojilerin çökmekten başka seçeneği yoktur.
Çöküşün ikinci nedeni de yalanlar ve manipülasyonlar ortaya çıktıkça ideolojilerin iddialarıyla buna inananların yaşadığı realite arasındaki uçurumun derinleşmesi. Ve bunun sonucu olarak terörist yapılardan ulus devlet yapılarına, hatta evrensellik iddiasındaki küresel sistemlere kadar mevcut statükolar ve rejimler meşruiyetini yitirir.
Şu an dünyada tanıklık ettiğimiz şey tam da bu. PKK da ona hayat veren Batılı sistem de ideolojik kriz içinde. Meşruiyet dayanakları yok oluyor. Bu bağlamda sadece PKK değil Batılı sistem de kendini feshetmeye doğru ilerliyor. Artık hiçbir inandırıcılıkları kalmadı. Her vaatleri bir alaya dönüşmüş durumda.

Önceki ve Sonraki Yazılar