1. HABERLER

  2. DÜŞÜNCE - YORUM - ANALİZ

  3. Rusya Büyük Güç Statüsünü Kaybetti!
Rusya Büyük Güç Statüsünü Kaybetti!

Rusya Büyük Güç Statüsünü Kaybetti!

Suriye, Rusya için önemli bir semboldü; büyük güç statüsünün bir armasıydı. Vladimir Putin'in Suriye’de Beşar Esad'ın devrilmesini önleyememesi bu imajı paramparça etti ve Rusya'nın bölgesel bir güçten daha fazlası olamayacağını ortaya koydu.

A+A-

Galip Dalay - Dunyasiyaseti

EYLÜL 2015'te Rusya, Suriye'deki iç savaşa askeri müdahalede bulunarak, çöküşün eşiğinde sallanan Beşar Esad yönetimini destekledi. Bu, Rusya'nın dünya sahnesinde yeniden canlanmasının zirve noktasıydı. Başkan Vladimir Putin'in, savaşı Esad lehine çevirme becerisi, onu bölgesel bir güç simsarı haline getirmeye yardımcı oldu. Operasyon, Putin'in statüsünü artırmanın yanı sıra, Rusya'ya Batılı güçlere karşı kaldıraç sağlayan bölgesel ve stratejik kazanımlara yol açtı.

Suriye, Kremlin için bir statü sembolüydü. Rusya'yı Amerika Birleşik Devletleri ve Çin ile aynı seviyede büyük bir güç olarak gören Putin, bu imajı eski Sovyet bloğunda ve daha da önemlisi ötesinde yansıtmaya çok önem veriyor. Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, kimlik ve imparatorlukla ilgiliyse, Suriye'deki varlığı prestij ve statüyle ilgiliydi. Ancak Esad'ın Aralık başlarında iktidardan hızla düşmesinden sonra, Putin'in ikincisini birincisi için feda etmek zorunda kaldığı anlaşılıyor.

Esad rejiminin çöküşü, Rusya'nın Orta Doğu ve Akdeniz'deki rolünü de yeniden yapılandıracak. Başlangıç olarak, Türkiye ile Batı arasındaki ilişkileri iyileştirebilir, çünkü iki taraf, Suriye'nin geleceği hakkında diyaloglara girerken, Türkiye ile Rusya’nın arası açılabilir.

Bu, Türkiye ile yakın bağları Suriye çatışmasının bir sonucu olan Kremlin için bir darbe olurdu. Türkiye ve ABD iç savaşta çatışan hedeflere sahipti ve birbirlerinin yerel ortaklarına şüpheyle bakıyorlardı, bu da ülkeler arasındaki anlaşmazlığı derinleştiriyordu. Buna karşılık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Putin, özellikle 2016'dan sonra Suriye'de çatışan çıkarlarını nasıl yöneteceklerini öğrendiler. (İki lider, uzun süredir devam eden çatışmada karşıt tarafları destekledikleri Libya'da da benzer bir yaklaşım benimsemeye çalıştılar, ancak bu orada daha az etkili oldu.) Dahası, Suriye iç savaşı olmasaydı, Türkiye büyük ihtimalle Rus yapımı S-400 füze sistemini satın almazdı. Bu, ABD ile ilişkilerini daha da zorladı. Aynı şekilde, Esad'ın düşüşüyle Türkiye, kuzey, güney (Suriye) ve doğu sınırlarında Rusya tarafından daha önce oluşturulan jeopolitik kuşatmayı kırdı.

Putin, Akdeniz'de güçlü bir varlık kurmak için diğer tüm Rus liderlerden daha fazlasını yaptı. Çarların ve Sovyetlerin başarısız olduğu yerde başarılı oldu. Suriye'deki iç savaşa müdahale ettikten sonra Rusya, Tartus liman kentindeki eski mütevazı deniz üssünü geliştirdi, genişletti, kalıcı hale getirdi. Lazkiye vilayetinde Hmeimim hava üssünü inşa etti. Ancak her iki üssün geleceği belirsiz, çünkü Suriye'nin yeni liderliğinin - Putin ile yapacakları ilk anlaşmadan bağımsız olarak - Esad dönemindeki kadar güçlü bir Rus askeri varlığına izin verme olasılığı düşük.

Diğer taraftan Kremlin, Suriye'deki varlığıyla, Körfez ülkeleriyle daha yakın bağlar kurmayı da amaçladı. 2017'de Suudi Kralı Selman bin Abdülaziz, Moskova'yı ziyaret eden ilk Suudi yöneticisi oldu. Orta Doğu, Rus silah ihracatı için kazançlı bir pazar haline geldi. Ancak Ukrayna savaşı başladığından beri, Rus savunma sanayii öncelikle ülkenin iç ihtiyaçlarını karşılamaya odaklandı. Rus silahlarının Ukrayna savaş alanındaki yetersiz performansı, ikincil Batı yaptırımları tehdidiyle birleşince, ülkelerin bu tür satın alımlara olan iştahını azalttı. Rusya'nın bölgedeki azalan gücü ve prestiji bu eğilimi yalnızca hızlandıracaktır.

2015 sonrası Kremlin, bölgedeki birçok lidere kararlı, öngörülebilir ve güvenilir gözükürken, ABD tökezleyen, dengesiz ve güvenilmez olarak görüldü. Bu, Amerika'nınki azalırken Rusya'nın bölgesel rolünün genişlediği yönündeki yaygın algıyı körükledi. Bu da Orta Doğu'nun -genel olarak dünya gibi- Batı merkezli bir geçmişten, çok kutuplu bir geleceğe doğru ilerlediği ve Suriye'nin bu değişimin sembolü olduğu anlamına geliyordu. Orta Doğu ülkeleri o zamandan beri jeopolitik bir denge eylemi üstlendiler ve bunun devam etmesi muhtemel görünüyor. Ancak Esad'ın düşüşüyle birlikte Rusya, çekim kutuplarından biri olma statüsünü kaybedebilir.

Bölgedeki Rus gücünü geri çekme açısından, Esad'ın düşüşü, İran'ın "direniş ekseni"nin bozulmasıyla birlikte, Mısır'ın 1972'de Sovyet askeri personelini sınır dışı etmesi ve Sovyetlerin Afganistan'daki yenilgisiyle aynı seviyede, hatta daha kötü. Bu, Kremlin'in devre dışı kaldığı anlamına gelmiyor. Sonuçta, Rusya'nın kilit bölgesel ortaklarından biri olan İran, zayıflamasına rağmen önemli bir oyuncu olmaya devam ediyor. Benzer şekilde, Esad devre dışı kalmış olabilir, ancak Rusya'nın, yaklaşan güç mücadelelerinde bazı kazanımlar elde edebilecek diğer Suriye gruplarıyla bağları var.

Suriye'nin ötesinde, Rusya'nın Cezayir ile uzun süredir devam eden bir ilişkisi, Libya'da önemli bir rolü ve ayrıca Mısır ve Sudan ile yakın ilişkileri var. Putin muhtemelen şimdi Akdeniz'deki rolünü sürdürmek için Libya'daki Rusya varlığını daha da güçlendirmeye çalışacak. Ancak bu bağlar, Rusya'nın Suriye'de kaybettiği şeyi telafi edemez - büyük güç statüsünün bir simgesi. Putin'in Esad'ın devrilmesini önleyememesi, Rusya'nın nükleer ve gaza sahip bölgesel / orta düzey bir güç olduğunu ancak büyük güç iddialarını sürdüremediğini açıkça gösterdi.


Bu yazı Project Syndicate’te 20 Aralık 2024 tarihinde “Russia Just Lost Its Great-Power Status” başlığıyla yayınlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.