53 Barodan yapılan ortak açıklamada Türkiye İçişleri Bakanlığı'nın belediye başkanı görevlendirmesinin anayasal temeli olmadığı belirtildi.
Esenyurt Belediyesi'nin ardından Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Halfeti Belediyesi'ne yapılan kayyım atamalarına barolar tepki gösterdi. Ankara, İstanbul, İzmir barosunun da aralarında bulunduğu 53 baro ortak bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada “terör suçlarıyla” bağlantılı olarak belediye başkanlarının görevden alınması halinde İçişleri Bakanlığı'nın belediye başkanı görevlendirebileceği düzenlemesinin anayasal temelinin olmadığı belirtildi.
"Anayasa'ya, seçme ve seçilme hakkına, demokratik toplumun gereklerine aykırı ve ölçüsüz müdahale"
Baroların açıklamasında "31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri sonrasında başlatılan kayyım uygulaması, geçtiğimiz hafta Esenyurt Belediye Başkanı'nın ardından bugün Mardin, Batman ve Halfeti Belediye Başkanları'nın da görevden alınmalarıyla Anayasa'ya, seçme ve seçilme hakkına, demokratik toplumun gereklerine aykırı ve ölçüsüz müdahaleye dönüşmüş ve ağırlığını giderek artıran bir düzeye ulaşmıştır" ifadelerine yer verildi.
"Söz konusu kayyım uygulamasının dayanağı olarak sunulan Anayasa'nın 127. maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi 'görevle ilgili bir suç sebebi ile' İçişleri Bakanı kararıyla geçici görevden uzaklaştırmayı düzenlemektedir. Nitekim 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47. maddesinde de paralel bir düzenleme yer almaktadır" denilen açıklama şöyle devam etti:
"Ne var ki Belediye Kanunu'na ilk olarak darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hâl döneminde 674 sayılı KHK ile eklenen, ardından 6758 sayılı Kanun'la yasalaşan 45. maddenin ikinci maddesinde yer alan '…terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması' hallerinde İçişleri Bakanlığı tarafından belediye başkanı görevlendirilebileceği düzenlemesinin anayasal temeli bulunmamaktadır."
"Merkezi yönetimin ataması Anayasa'ya aykırı"
"Anayasa Mahkemesi, merkezî yönetimin vesayet yetkisini 127. maddenin beşinci fıkrasının sınırladığı durumların dışına çıkarmanın yerel yönetim ve yerinden yönetim ilkelerini yadsımak anlamına geldiğini, görevden uzaklaştırılan kişilerin yerine merkezî yönetimin siyasal kimlikli organları tarafından atama yapılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtmektedir" diyen barolar açıklamalarında "Atama yetkisinin merkezî yönetimin siyasal kimlikli organlarına verilmiş olması, salt bu hedefi sağlamaya yönelik soruşturma ve kovuşturma açtırma ve bu nedenlerle görevden uzaklaştırma olanağı her zaman bulunduğundan 'geçici' atama, 'sürekli' atamaya da dönüşerek, hukuka aykırı bir müdahale oluşturmaktadır" görüşüne yer verdi.
İçişleri Bakanlığı'na çağrı
Açıklamada ayrıca "Nitekim, görevden alınan başkan yerine görevlendirilecek kişi için Kanun, yalnızca belediye başkanı seçilme yeterliğine sahip olması koşulunu düzenlemiş olmasına rağmen, son kayyım atamalarında, herhangi bir Belediye Meclisi üyesinin değil Valilerin ve Kaymakamların atanması, takdir yetkisinin, seçmenin iradesi gözetilmeden kullanıldığının açık bir göstergesidir" denildi.
53 Barodan yapılan açıklama "İçişleri Bakanlığı verdiği karardan derhal vazgeçerek belediye başkanlarını görevine iade etmeli; Belediye Kanunu'na 2016 yılında eklenen düzenleme değiştirilmeli, seçme ve seçilme hakkına müdahale anlamına gelecek tek bir uygulama dahi gerçekleştirilmemelidir" çağrısıyla sona erdi.
rudaw