Ahmet Davutoğlu: DSG-Şam anlaşmasını olumlu görüyoruz

.

 Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, “Suriye’de DSG ile Şam Yönetimi arasında yapılan anlaşmayı biz de olumlu görüyoruz” dedi.

DEM Partisi Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başkanlığındaki heyet, siyasi partileri ziyaret turu kapsamında Gelecek Partisi’ni ziyaret etti.

Gelecek Partisi Genel Merkezinde gerçekleşen ziyaretten sonra ortak açıklama yapıldı.

"Sayın Davutoğlu ve heyetine bu sıcak karşılamaları ve ev sahipliklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Gerçekten oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Sayın Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile ilgili kendilerini bilgilendirdik” diyen Hatimoğulları, “Bu çağrının ne anlama geldiğini ve Sayın Öcalan’ın bu çağrısıyla neyi murat ettiğini detaylı bir biçimde kendileriyle istişare ettik. Önceki istişarelerimizde de Sayın Davutoğlu’nun Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi konusundaki yaklaşımını ve değerlendirmelerini son derece olumlu bulduğumuzu, bu anlamıyla kendisinin çok da sağlıklı önerilerde bulunduğunu belirtebilirim” ifadelerini kullandı.  

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısına dair konuşan Hatimoğulları, "Bu çağrının çok geniş kesimlerce sahiplenilmiş olması ve herkesin barış konusunda sözünü en güçlü şekilde söylemesi Türkiye ve bu diyalog sürecinin barışla taçlanması açısından hakikaten çok önemli. Sayın Öcalan’ın yaptığı bu çağrıya, Türkiye’de muhalefet de dahil olmak üzere hem siyasi hem de toplumsal dinamiklerin olumlu görüş belirtmesi, destek vermesi ve barışın Türkiye topraklarında bir an önce tesis edilmesi için verdikleri mesaj çok anlamlıdır” dedi.

“DSG ile Şam Yönetimi arasında yapılan anlaşmayı biz de olumlu görüyoruz”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise süreci bir fırsat olarak gördüklerini belirterek şunları dile getirdi:

"Her şeyden önce şunu görmemiz lazım. Dünya büyük bir belirsizlikler dönemine giriyor. Trump'ın Amerika’da iş başına gelmesinden sonra, zaten kırılgan olan dünyanın kriz bölgelerinde çok yoğun risk tırmanmaları söz konusu. Böyle bir belirsizlikler döneminde her ülkenin yöneticilerine, siyasetçilerine ve aydınlarına düşen ilk görev kendi ülkelerindeki varsa yaraları sarmak, varsa kırılgan fay hatlarını tamir etmek ve bu belirsizlikler dönemine güçlü şekilde girmektir.

Açıkçası Sayın Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan süreci bu bakımdan değerlendirdiğimizde önemli bir tarihi fırsat olarak görüyoruz.

Suriye’de DSG ile Şam Yönetimi arasında yapılan anlaşmayı biz de olumlu görüyoruz. Son dönemlerde Lazkiye’de ortaya çıkan ve hepimizi derinden üzen çatışmalar ve katliamlar dolayısıyla bu tür anlaşmaların olması önemli. Tek bir güvenlik şemsiyesi altında, Sünnilerin, Alevilerin, Nusayrilerin, Kürtlerin, Hıristiyanların olduğu güvenlik yapılanmasıyla herkesin kendisini güvende hissettiği bir ortamın doğması, bütün Suriye vatandaşlarının etnik ve mezhebi kimliklerinden bağımsız olarak yönetimde yer alacaklarının kayıt altına alınmış olması önemlidir. Bu anlaşmadan rahatsız olanlar da vardır. Suriye’yi bölerek, Suriye’de etnik ve mezhebi çatışma çıkararak, Ortadoğu genelinde bu çatışmayı yaygınlaştırarak hedefine ulaşmak isteyen bir ülke var: İsrail.

“Bu süreçte her türlü olumlu katkıya hazırız”

Bu provokasyonlar karşısında Ortadoğu halklarının omuz omuza vermesi lazım. Türkiye’de yürümekte olan süreç ile Suriye’de yürümekte olan sürecin birbirini destekler şekilde, birbirine ivme katacak şekilde ilerlemesi lazım. Yani, Türkiye’de ayrı bir süreç işliyor, bu bizi bağlamaz demesi Suriye’de herhangi bir tarafın doğru olmaz. Suriye’deki gelişmelere Türkiye’nin mesafe koyması da doğru olmaz. Ortadoğu’da bir barış olacaksa, bütün halklar bu barıştan istifade edecekler. Çatışma olduğunda da hepimiz zarar göreceğiz. Bu tarihi eşikte yürüttükleri çalışmalar dolayısıyla Eş Genel Başkanlara teşekkür ediyorum verdikleri bilgiler dolayısıyla. İçeride samimi kanaatlerimizi paylaştık. Türkiye’nin her kesiminin, yakınlarını kaybeden annelerin de benimseyeceği bir dili, bir eylemi, bir yol haritasını ortaya koyma vaktidir.

Buradan ben hükümete, Sayın Cumhurbaşkanına da çağrıda bulunmak istiyorum: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Sayın Erdoğan’ın, Sayın Bahçeli’nin görüşlerini desteklemek dışında bir ulusa seslenişle bu konudaki kanaatlerini toplumla paylaşması ve bundan sonraki adımların yürütme tarafından desteklendiğinin ortaya konulması önem taşıyor. Meclis açısından ise Gelecek Partisi ve içinde bulunduğu Yeni Yol Grubu olarak bütün bu süreçte her türlü olumlu katkıya hazırız."

Güncel Haberleri

Bakan Işıkhan: Bayram ikramiyelerini Meclis'ten geçer geçmez ödeyeceğiz
Erdoğan: Avrupa Birliği tam üyeliğimiz ile güç kaybını tersine çevirebilir
Bakırhan: Bugün ya da yarın Erdoğan'dan randevu isteyeceğiz
DEM Parti'nin turu sürüyor, bugün 3 partiyle görüşülecek
Erdoğan'dan Şam-SDG anlaşmasına ilişkin açıklama