Bütün ömürlerince sağda siyaset yapmış, CHP’yi eleştirmiş üç milletvekili CHP’ye katıldı: ANAP kökenli İzmir Milletvekili Salih Uzun, MHP kökenli İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ve geçen haftalarda da AK Parti kökenli Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf.
Bunlardan Salih Uzun ve Cemal Enginyurt Demokrat Parti’deydiler. Selma Aliye Kavaf DEVA Partisinde…
CHP listesinden seçilmişlerdi.
Belli ki “6’lı Masa”, seçimlerde sonuç alamadıysa da CHP ile sağ kanat arasındaki duvarda gedikler, kapılar açmış...
CHP’DE DEĞİŞİMLER
İnkılapçı otoritarizmin zirvesi 1930’lardı. CHP baştan beri sıkı bir kuvvetler birliğini esas almıştı.
1935 yılında partinin ideolojisi “Kamalizm” olarak tanımlanmış, devletin valileri partinin il başkanı yapılmıştı. 1937’de 6 Ok’un Anayasa’ya konulmasıyla “parti devleti” tamamlanmıştı.
Değişimi İsmet Paşa 1939’da mütevazi adımlarla başlattı. “Kamalizm” 1939 kurultayında “Kemalizm” yapıldı. Valiler il başkanı olmaktan çıkarıldı.
İkinci Dünya Savaşı sonunda çok partili hayata geçildi, Reisicumhur İsmet Paşa, valilere “iktidarla muhalefet arasında tarafsız olmaları” talimatını verdi. Kendisi de Reisicumhur olarak muhalefetin demokratik haklarını koruyacağını açıkladı. (17 Temmuz 1947 Beyannamesi)
Aralık 1947’deki 7. Kurultay’da “kuvvetler birliği”ni programdan çıkarmak için hazırlanan önerge, Süreyya Örgeevren, Feridun Fikri gibi sıkı Kemalistlerin sert itirazı üzerine başarısızlığa uğradı. “Kemalizm yolu” denilerek kavram biraz yumuşatıldı, 1953 Kurultayı’nda kavram tamamen çıkarılarak “Atatürk yolu” denildi.
1950’Lİ YILLAR
1950 tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. İktidarın da muhalefetin de güvenliği Yüksek Seçim Kurulu denetiminde yapılan hür seçimle tarihimizde ilk defa iktidar değişti.
CHP’nin 1953’teki 10. Kurultay’ında kuvvetler birliği ilkesi kaldırıldı “kuvvetler dengesi” kabul edildi. Bu dönemde kuvvetler ayrılığını, anayasa mahkemesi ve senato kurulmasını savunan tek parti, Osman Bölükbaşı’nın Millet Partisi’dir; sonra Cumhuriyetçi Millet Partisi. Programını Ali Fuat Başgil başkanlığında bir heyet yazmıştı.
1950’lerde kuvvetler birliğinin şampiyonu, Cumhurreisi Celal Bayar’dır. Menderes de maalesef ona uyacaktı.
DP’nin otoriterleşmesine itiraz eden Feyzi Lütfi Karaosmanoğlu ve Turan Güneş gibi milletvekilleri DP’den ayrıldılar, “Hürriyet Partisi”ni kurdular. Fakat DP iktidarı yeni partinin yemekli toplantılarını bile yasakladı! Bu konuda Ertuğrul Günay’ın “Bir Hürriyet Hikayesi” adlı değerli eserini önemle tavsiye ederim (İletişim Yay.)
Hürriyet Partisi 1958’de kendisini feshetti, kurucularından çoğu CHP’ye katıldılar. Onların dönüştürücü katkısıyla CHP’nin 1959 programı siyasi yönden “liberal demokrat” program niteliğindedir.
“CHP HALKTAN NASIL UZAKLAŞTI?
Turan Güneş’in 1961’de Yön dergisinde çıkan “CHP Halktan nasıl uzaklaştı?” başlıklı yazı dizisi, çok önemli bir dönüm noktası olmuştu. “Ortanın Solu” hareketi böyle başlamıştı. 1970’lerde Ecevit’in “inançlara saygılı laiklik” sloganı, “Atatürk ve Devrimcilik” adlı kitabında Tek Parti dönemini sorgulaması önemli açılımlardı.
28 Şubat’ta CHP çok kötü sınav verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu “helalleşme… bizde hata yaptık” gibi bilinen açılımlarla ve CHP kadrosuna farkı isimler alarak CHP tarihindeki en önemli açılımlardan birine önderlik etti. Fakat Turan Güneş’in elli yıl önceki sorusu, hâlâ yeterince telafi edebilmiş değil.
Erdoğan da sürekli Tek Parti dönemini hatırlatarak aradaki kültürel duvarı ayakta tutmaya çalışıyor.
Türkiye’de siyasetin rasyonel bir zemine oturmasının yolu; kültürel değerleri özgürlük ve sivil haklar alanı olarak kabul edip siyaseti ekonomi, güvenlik, kamu hizmetleri, dış politika gibi alanlarda yapmaktır. Özetle siyasetin merkez sağ ve merkez sol iki temel ayağa dayanması.
CHP’nin modern bir sosyal demokrat partiye dönüşmesi ve elbette içinde farklı görüşleri de barındırması özgürlükçü demokrasiye ve demokratik “denetim ve denge”ye önemli bir katkı olur. Özgür Özel, farklı kitlelere açılımı daha da geliştirmelidir.
Hürriyet Partisi örneğinde olduğu gibi, bu katılımlar CHP’nin açılımını geliştirebilir, fikrî zenginlik de getirebilir...
Diğer bir faktör, günümüzde demokrasi, kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti ilkeleri bütün siyasi renklerden daha önemli hale gelmiştir. Bu vekiller bunun için sağcı iktidara değil de CHP’ye katıldılar.