KASIM AYININ en kritik sorusu: "Amerikalılar kimi seçti?" sorusuydu. Cumhuriyetçilerin listesinde en üstte iki isim vardı: Donald Trump ve JD Vance. Ancak bu çılgın Kasım ayı, bazı yönleriyle, Amerikalıların kolektif kaderini başka birinin daha ele geçirdiğini gösteriyor.
Kendisini çeşitli rolleriyle tanıyorduk: Twitter'ı satın alan ve personelinin yarısından fazlasını kovan adam, uzay programını hayata döndüren mucit, yeni araçlarıyla çocukların durup kaldırımda bakmasını sağlayan otomobil üreticisi. Elon Musk. Musk, birdenbire siyaset sahnesine girdi, mitinglerin başrollerinde yer aldı. Şimdilerde hükümet atamalarını yönlendiriyor, Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni başkanının gündemini şekillendiriyor.
Üç yıldan fazla bir süredir dünyanın en zengin ve en güçlü isimleri arasında. Piyasalar onun tweetleriyle yükseliyor ve düşüyor. Astronotlar onun uzay gemileriyle uçuyor. Ordular onun uydularından gelen sinyallerle ilerliyor. Komplo teorileri onun desteğiyle ana akım haline geliyor. Ancak, Musk’ın etkisinin asıl boyutu ancak bu seçimlerin ilgi odağı olduğunda ortaya çıktı.
Yaklaşık bir asır önce FDR'nin yükselişini yağlayan gazete patronu William Randolph Hearst'ten bu yana, hiç bir vatandaş Amerikan toplum yaşamı üzerinde bu kadar çok ve bu kadar büyük bir etkiye sahip olmamış; ülkenin kültürünü, medyasını, ekonomisini ve şimdi de siyasetini kendi iradesinin güç alanına bu kadar çok çekmemişti. Onun yanında dururken, Trump bile, bu gezegen ve başka gezegenlerle uğraşan bu adam için bir patrondan ziyade sade bir yol arkadaşı gibi kalabilir.
Şimdilik, birbirlerine yaptıkları iyilikler ve hükümet kurumlarını bozmaya yönelik ortak arzuları sayesinde birbirlerine bağlanmış durumdalar. Bir süre tek sesle konuşabilirler. Ancak gündemleri her konuda aynı değil. İkisi de inatçı, dürtüsel ve sorumlu olmaya alışkın.
***
2017'de Elon Musk, Donald Trump'ı "dolandırıcı" ve "dünyanın en büyük palavracılarından biri" olarak nitelendir. Şimdilerde ise Trump’ın malikanesi Mar-a-Lago'da Elon Amca olarak tanınıyor ve Trump’ın yakın çevresinde yer alıyor. Bu hafta birlikte uzaya bir roket fırlatılışını izlediler. Dünyanın önde gelen politikacısı ile en zengin adamının ittifakı, her ikisinin de yıkıcı bir etki oluşturmak için kullanmak istediği büyük bir güç yoğunlaşması yaratıyor: Bürokrasiyi azaltmak, liberal ortodoksileri yıkmak ve büyüme adına, yasal düzenlemeleri kaldırmak.
Trump'ın böyle bir kesinti için yetkisi var. Amerika'nın ekonomik gücüne rağmen, Main Street, Wall Street ve Silikon Vadisi'ndeki çoğu şirket, bir süredir hükümetin savurganlığı ve yetersizliği konusunda yaşadıkları hayal kırıklığını ifade ediyor. Devletin bir revizyona ihtiyacı var. Ancak Musk liderliğindeki reform, Amerika için yeni bir sorun yaratma riski taşıyor: Yıkıcı, yozlaşmış bir oligarşinin ortaya çıkması.
Trump'ın seçimi kazanmasına yardım etmesinden haftalar sonra Musk gücün zirvesine tırmandı. Trump onu kamu harcamalarını kısmakla görevli DOGE adlı yeni bir danışma kuruluna atadı. Musk halihazırda yabancı liderlerle iletişim halinde ve kabine atamaları için lobi yapıyor. Bir iş adamının Amerikan siyasetinde olağanüstü bir etkiye sahip olması ilk kez olmuyor. 19. yüzyılda John D. Rockefeller gibi soyguncu baronlar da ekonomiye hakimdi. 20. yüzyılın başlarında, Federal Merkez Bankası yokken, John Pierpont Morgan tek başına bir merkez bankası gibi hareket ediyordu.
Musk'ın firmaları, 19. ve 20. yüzyılın büyük tekel şirketlerinden daha küresel. GSYİH'ye göre kârla ölçüldüğünde daha küçük. Musk Inc, Amerika borsasının yalnızca %2'sine eşdeğer. Ana birimleri, elektrikli otomobil firması Tesla; uydu iletişimleri ve roket işi SpaceX; eskiden Twitter olan X ve bu hafta yapılan bir anlaşmada 50 milyar dolar değerinde olan yapay zeka girişimi xAI'dır. Bunların çoğunun pazar payları %30'un altında ve gerçek bir rekabetle karşı karşıya. Musk'ın 360 milyar dolarlık kişisel servetinin %10'unun ABD hükümetiyle yapılan sözleşmelerden ve karşılıksız yardımlardan sağlandığı, %15'inin Çin pazarından geldiği ve geri kalanının yerel, uluslararası müşteriler arasında bölündüğü tahmin ediyor.
Musk ayrıca bir yıkıcı nitelik de taşıyor. Musk Inc bünyesindeki firmalardan çoğu, fiyatları yükseltmek için tekellerden yararlanmak veya finans için istikrarlı bir bankacılık sistemi oluşturmak yerine, rekabetçi pazarlarda maliyetleri düşürmek için teknolojiyi kullanıyor. Bu yıkıcılık, Musk'ın mesihçi ideolojisinin merkezinde yer alıyor. Bu mesihçi ideolojiye göre inovasyon, iklim değişikliğinden Mars'ı kolonileştirmeye kadar insanlığın çözümsüz zorluklarının üstesinden gelebilecek bir dinamik. Bu uzak ve devasa hedeflerin gerçekleştirilmesi, endüstriyel süreçleri sürekli olarak yeniden düşünülmesine yönelik bir dehayı gerektirmektedir. Daha özgür eylem arzusu, uyanık konformizm olarak gördüğü şey de dahil olmak üzere Musk’ın ortodoksilere olan küçümsemesinin temel dayanağı. Musk, uzay fırlatma pazarının savunma şirketleri tarafından manipüle edilmesine izin veren Amerikan hükümet bürokratlarından Tesla'nın fabrikalarını düzenleyen Kaliforniyalı kutu işaretleyicilere kadar, devleti büyümenin önünde engel olarak görüyor.
Hem Trump hem de Musk tüm federal hükümet yapısını bozmak istiyor. Musk, DOGE'nin yıllık 7 trilyon dolarlık federal bütçeden 2 trilyon dolara kadar kesinti yapmayı ve birçok kurumu kaldırmayı hedefleyebileceğini söyledi. Bu tür hedefleri safça bulup alaya almak kolay; 2 trilyon dolar, hükümetin tüm takdirî harcamalarından daha fazla. Ancak GSYİH'nin %6'sı kadar bir bütçe açığı ve neredeyse %100'lük bir borç ortamında reforma ihtiyaç var. Gıcırdayan Pentagon makinesi, insansız hava araçları ve yapay zeka çağına uyum sağlamakta zorlanıyor. Görevdeki firmaların lobi faaliyetleri, federal düzenlemelerin neden 90.000 sayfaya ulaştığını ve tüm zamanların en yüksek seviyesine yakın bir rakama ulaştığını açıklıyor. Musk, bu düzenlemelerin bir kısmını kaldırmayı başarsa bile, Amerika'nın kazanacağı çok şey olabilir.
“Patronun Başkanla dostluğu!”
Peki tehlikeler neler? Biri kayırmacılık ve rüşvet. Trump, ekonomik bir milliyetçi ve Musk'ın ilgi duyduğu endüstriler, Trump için Çin ile rekabet, uzayın militarizasyonu ve sınır ötesi dezenformasyon savaşları konusunda stratejik hale geldi. Güce yakınlık, Musk’ın içerideki kurumsal düzenlemeleri ve gümrük vergilerini manipüle etmesine; otomobillerden kripto paralara, otonom araçlardan yapay zekaya kadar her alanda rakiplerini engellemesine olanak tanıyabilir. Eylül ayının başından bu yana Musk Inc'in işletmelerinin toplam değeri %50 artarak 1,4 trilyon dolara ulaştı. Bu rakam, benzer firmaların ve piyasaların çok üzerinde bir performans. Bu durum karşısında, yatırımcılar “patronunun başkanla olan dostluğundan” olağanüstü rantlar elde edebileceğine bahse giriyor.
Ayrıca Musk, özellikle uzmanlık alanlarının dışındaki konularda beceriksiz davranabilir. Ukrayna'daki Starlink uydu hizmetinin kullanımını mikro düzeyde yöneterek ve Tayvan'ın statüsünü Hawaii ile karşılaştırarak dış ilişkilerde dengesiz bir yargılama yeteneği sergiledi. Musk’ın ilgi odağı, komplolara olan sevgisi ve sosyal medya girdabı endişe verici. Kişisel servetinin 50 milyar doları Tesla'nın üretiminin yarısına ev sahipliği yapan Çin'e bağlı olduğundan, manipülasyon için açık bir hedef.
Musk, Trump-Musk ittifakının yakıcılığı nedeniyle daha başlamadan başarısız da olabilir. Trump işe almayı ve işten çıkarmayı sever. Teknoloji kralı da yöneticileri ve ilişkileri yakıp kavurur. Silikon Vadisi liberteryenliği ve tekno-ütopyacılığının Trump'ın MAGA milliyetçiliğiyle birleşimi, doğası gereği istikrarsız ve kırılgan. Hükümeti yeniden şekillendirmek sabır ve diplomasi gerektirir, Musk'ın güçlü yanları arasında bunların ikisi de yok.
Başka bir gezegende
Musk'ın siyasi kariyeri kısa sürerse, bunun iki kalıcı ve zararlı etkisi olabilir. Bunlardan biri, politikacıları hükümeti reform etme düşüncesinden uzaklaştırmak olur. Onun atanmasıyla, bu hedef her zamankinden daha fazla ilgi gördü. Ancak, muhteşem bir başarısızlıkla sonuçlanan yarı pişmiş bir program ortaya koyarsa, harcamaları sınırlandırma hedefi yıllarca geriye gidecektir.
Diğer etki, politikacılar ve zenginler arasındaki işbirliğini normalleştirmek olur. Devlet ticaret, endüstriyel politika ve teknolojiye doğru genişledikçe, devlet ele geçirme teşvikleri büyüyor. Aynı zamanda Trump yöntemi, sistem içerisindeki çıkar çatışmalarını dengeleyici kurumları ve uygulamaları zayıflatmayı hedefliyor. Amerika, gelişmekte olan bir pazar gibi davranmaktan çok uzak. Ancak iş dünyasının oligarşik devleri egemen politikacılarla çalışmayı alışkanlık haline getirirlerse bundan büyük zarar görürler. Bu eskiden düşünülemezdi. Ama artık düşünülebilecek bir mesele!
Bu analiz, The Economist'te 21 Kasım 2024 tarihinde yayınlanan, "Elon Musk is Donald Trump’s disrupter-in-chief" başlıklı yazı ile The Time'de 21 Kasım 2024 tarihinde Simon Shuster tarafından kaleme alınan "How Elon Musk Became a Kingmaker" başlıklı yazısının giriş kısmının çerisiyle hazırlanmıştır. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.
Kaynak: Dunyasiyaseti