CHP Lideri Özgür Özel Erdoğan’ın "İsrail Türkiye'ye gözünü dikti" açıklamasına ilişkin "Ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp da Meclis'in kürsüsünde 'İsrail Türkiye'ye saldıracak.' diyorsa, bir kapalı oturma acilen ihtiyaç vardır" çağrısında bulundu.
CHP Lideri Özel TBMM Genel Kurulunun, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın başlaması nedeniyle verilen resepsiyonda Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis kürsüsünde "İsrail Türkiye'ye gözünü dikti" açıklaması hakkında konuştu.
Özel "Ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp da Meclis'in kürsüsünde 'İsrail Türkiye'ye saldıracak.' diyorsa, bir kapalı oturma acilen ihtiyaç vardır. Gelecekler ve bu Meclis'i bilgilendirecekler." dedi. Özel, "Ne duruyoruz Meclis'i bilgilendirmek için? Milletin en meşru temsil organı burası. Bu çatının altında bu laf bu kadarla bırakılamaz" ifadelerini kullandı.
"Parti içi bir meseleye burada cevap vermem"
CHP'nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyadaki "Biz CHP'liler, yalnızca halk için ayağa kalkarız." paylaşımına ilişkin soru üzerine Özel, "Bu açıklamanın cevap verecek bir kısmı var. Onun yeri bu yüce çatı değil. Parti içi bir meseleye burada cevap vermem, ama cevap verecek bir kısmı var. Onun belki bir gün vadeli alabilirsiniz yanıtını." ifadesini kullandı.
Paylaşımın katıldığı tarafının bulunduğunu belirterek, "CHP, gerçekten sadece halk için ayağa kalkar" diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"31 Mart seçimlerinden sonra, geçmişe şöyle bir baktınız da bir yerel seçimden sonra ilk miting ne zaman yapılmış diye, yıllarca mitingler yapılmazken, emekliler için ayağa kalktık biz Ankara'da, emekçiler için ayağa kalktık Gebze'de. Tarımdaki sorunları duyduk, Rize'de çay üreticileri için ayağa kalktık, Gaziantep'te fıstık üreticileri için, Hayrabolu'da buğday üreticileri için, Fındık üreticisi için Giresun'da ayağa kalktık. Manisa'da tarımın bütün sorunları için ayağa kalktık. Atanmayan öğretmenler için ayağa kalktık. Yani biz aslında halk için neredeyse yerel seçim zaferinden sonra hiç oturmadık."
"Parti terbiyeme uymaz"
"5 Kasım sürecine giderken de bugüne gelirken de çizgimizde bir milim sapma yok. Dün böyle dediğimizi ertesi gün başka türlü yapmıyoruz." ifadesini kullanan Özel, şöyle devam etti:
"Normalleşme kelimesi bana ait. Birileri 'yumuşama' diyordu bir ara. Ne oldu? Yumuşama diyen var mı? Bugün Sayın Bahçeli'nin DEM ile normalleşmesini herkes gördü mü? Türkiye'nin buna ihtiyacı var mı yok mu? O yüzden biz ne dediğimizi de ne yaptığımızı da biliyoruz. Millet de bunu takdir etti, 47 yıl sonra bizi birinci parti yaptı. Millet bunu takdir etti, Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisinin 22 yıllık süreçte ilk kez önüne geçildi, öyle böyle önüne geçilmedi, Türkiye nüfusunun %65'ini, ekonomisinin %80'ini temsil eden alanlarda CHP'li belediye başkanlığı var.
Ne yaptığımızı biliyoruz ve inanılmaz derecede toplumsal karşılığı var. Olmasa bu grup böyle arkamızda olur mu? Bugünkü gibi olur mu? Kolay bir şey mi yapıyoruz? O yüzden içim çok rahat. Ama bahsettiğiniz tweetin cevap verilmesi gereken diğer kısmına benim burada yanıt vermem parti terbiyeme uymaz. O yüzden o sonraya kalsın."
"Uluslararası toplumun harekete geçmesi gerekiyor"
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'te İsrail'e ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine Özel, "İsrail'in geçen sene kasım ayından beri bir devlet terörü yaptığını her zaman söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz. Dünyanın her yerinde, başta ikinci başkanı olduğum Sosyalist Enternasyonal olmak üzere, dünyanın her yerinde bu meseleyi dikkate sunuyorum ve Filistin için destek istiyorum." dedi.
İsrail'in, Hamas'ın 7 Kasım'daki saldırılarını araçsallaştırdığını ifade eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belli ki İsrail o saldırıları ya bekliyormuş, ya biliyormuş. 'Böyle güçlü istihbaratı olan bir ülke nasıl fark etmedi?' diyorduk. 'Bu kadar güçlü hava savunması olan bir ülke nasıl avlandı?' diyorduk. Demek ki fark etmeyesi varmış ve aslında kuvvetli bir bahane arıyormuş. Yaptığı iş, soykırıma varan işler. Çocukların katli, kadınların katli, hepsini bir kez daha lanetliyorum.
Bu öyle bir noktaya geldi ki Orta Doğu'daki bütün denklemi değiştirmek üzere her şeyi göze almış durumda. Buna karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi gerekiyor. Bugün Erdoğan'ın 'İsrail er ya da geç durdurulacak...' Geçi kalmadı bunun. İsrail durdurulmazsa ne olduğu ortada. Yani öyle geç durdurmak yok. Bir an önce durdurulması için bütün dünyanın harekete geçmesi, Erdoğan'ın da bugüne kadar yaptıklarının fazlasını yapması lazım."
"Kapalı oturuma acilen ihtiyaç var"
Erdoğan'ın Gazze'deki durumun vahametini geç kavradığını savunan Özel, "Ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp da Meclis'in kürsüsünde 'İsrail Türkiye'ye saldıracak.' diyorsa, bir kapalı oturma acilen ihtiyaç vardır. Gelecekler ve bu Meclis'i bilgilendirecekler. Biz de soracağız, biz de söyleyeceğiz. Bunun tutanakların 10 yıl açıklanamayacağı bir kapalı oturuma muhtaç olduğu konusu açık. Bu konuyu arkadaşlarımız çalışacaklar, gerekli temasları yapacaklar." diye konuştu.
Kapalı oturumla ilgili Meclis Başkanı'ndan randevu talep edeceklerini söyleyen Özel, "Yani ülkenin Cumhurbaşkanı diyorsa ki 'İsrail yakında bize saldıracak.' Ne duruyoruz Meclis'i bilgilendirmek için? Milletin en meşru temsil organı burası. Bu çatının altında bu laf bu kadarla bırakılamaz." ifadesini kullandı.
Özel, şöyle devam etti:
"Ülkenin ana muhalefet lideri, Erdoğan'ın Meclis kürsüsünde kurduğu cümle kadar rahat cümleler kurmamalı, kurmayacak. Ama bir kapalı oturumda Erdoğan dilinin altındaki baklayı çıkaracak. Benim elimde istihbarat örgütüm yok. Benim elimde askeri istihbarat yok. Benim elimde çok farklı devletin olanakları yok. Bu olanakları olan hepimize gelecek, bunu anlatacak. Ben bunu bir siyasi polemik değil, meselenin ciddiyetine verdiğim önem ve meclis kürsünden söylenen bu söze atfettiğim öneme binaen söylüyorum. Bunu bir siyasi polemik alanı olarak değil, derhal üzerinde müzakere edilmesi gereken bir alan olarak değerlendiriyorum."
"Bütün milletimize bu tavrı şikayet ediyorum"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında gazetecilere ve bir televizyon kanalına yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Özel, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bana ilişkin yaptığı tehditler vız gelir, tırıs gider. Biz bunların nicesini Sayın Bahçeli'den de siyaset arkadaşlarından da duyduk. Sonrasında da ben yine de makamına saygıdan, yaşına hürmeten kendisine gittim, elini sıktım. Benle ilgili kısmı kolay. Ama kayda geçsin diye söylüyorum bugün tehdit edilen 4 (gazeteci) arkadaşımızın kılına zarar gelirse failin kim olduğu değil azmettiricinin kim olduğu bellidir.
Bu konuda çok daha sorumlu davranılması gerekir. Kayda geçsin ki eğer o arkadaşlarımızın kılına zarar gelirse artık azmettirici bellidir. Bütün milletimize bu tavrı şikayet ediyorum. Devlet Bey, bu toplumda bir dönem ülkücüleri sokaktan çekmekle, mafyatik ilişkilerden arındırmakla takdir görüyordu. Bununla övünüyordu. Bu anlatılıyordu. MHP'nin hikayesi buydu. Ne oluyoruz şimdi? 4 tane gazeteciyi, savunmasız gazeteciyi bulmuş ve onlara tehdit de bulunuyor.
Kayda geçsin ki yanlarına kalmaz. Kayda geçsin ki yalnız değiller. Kayda geçsin ki bu üslup siyaset üslubu değil. Bu üslup Devlet Bey'e, bir siyasi parti genel başkanına yakışan bir üslup değildir. Devlet Bey, siyaset hayatının en büyük ayıplarından, kusurlarından birini yapmıştır."
Filistin ziyareti
Özel, Filistin ziyaretine ilişkin soru üzerine, "Özel uçak opsiyonunu da kullanarak gideceğiz. Dışişleri Bakanı 'Güvenliğinizi sağladığımız gün uçuşa izin vereceğiz.' dedi. Ayrıca biz Filistin'e, Ramallah'a bir sosyalist enternasyonal toplantısı tertip etmek için konuştuk. Bu konuyu da oraya gittiğimde görüşeceğim." dedi.
"Biz makama saygıdan ayağa kalktık"
Soru üzerine, Cumhurbaşkanlığı makamına saygıdan bugün genel kurul salonunda ayağa kalktıklarını ifade eden Özel, "Biz makama saygıdan, gelirken, yeminine uygun bir konuşma bekleyerek ayağa kalktık. Konuşma bir siyasi parti lideri konuşmasıydı. Giderken kalkmadık. Seneye geldiğinde ekstra şartlar oluşmaz, bu Meclis'e bir saygısızlık olmaz, bir şey olmazsa ve seneye kadar seçim yapılmazsa yine ayağa kalkarız. Ondan sonraki senesi yok zaten. O zaman Sayın Erdoğan'ın grubu Cumhuriyet Halk Partili bir cumhurbaşkanına kalkacak, ama o cumhurbaşkanı o gün partisiyle bağını koruyor mu? Bence korumuyor olacak. Ama biz daha seçilmiş bir cumhurbaşkanı olacak." diye konuştu.
Özel, yeni anayasaya çalışmasına yönelik soru üzerine, öncelikle mevcut anayasaya uyulması gerektiğini, mevcut anayasaya uymayan biriyle bu konunun konuşulamayacağını söyledi.
Erdoğan ne demişti?
Erdoğan TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Toplantısı’nda konuştu. Kürsüden İsrail’e seslenen Erdoğan “İsrail’i çok net bir şekilde uyarıyorum, Lübnan’a kara harekatının sonuçları geçmişteki işgallerine benzemeyecektir” dedi.
“İsrail saldırganlığı Türkiye’yi de içine almaktadır” diyen Cumhurbaşkanı “Vatanımız, milletimiz, bağımsızlığımız için bu devlet terörüne elimizdeki her imkanla karşı duracağız. İşgal, terör, saldırganlık hemen yanı başımızdadır. Karşımızda hukukla mukayyet bir devlet değil, kandan beslenen, işgalle semiren bir katil sürüsü var” diye konuştu.
Vadedilmiş topraklar konusuna da değinen Erdoğan “Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. İsrail bir yandan Gazze’de soykırım, Lübnan’a terör saldırıları yaparken aynı anda bölge ülkelerini kendi ateşine çekmek için her türlü provokasyonu deniyor” dedi.