Suriye'de rejimle özdeşleşen ve işkenceleriyle bilinen Sednaya Hapishanesi, yıllardır "İnsan Mezbahası" olarak biliniyor. İnsan hakları örgütleri, rejimin hapishanelerde uyguladığı 72 farklı işkence yöntemini belgeledi.
116
Suriye'de rejimle özdeşleşen ve işkenceleriyle bilinen Sednaya Hapishanesi, yıllardır "İnsan Mezbahası" olarak biliniyor. İnsan hakları örgütleri, rejimin hapishanelerde uyguladığı 72 farklı işkence yöntemini belgeledi. Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaş boyunca en az 15 bin kişinin işkence altında yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Şam'ı ele geçiren muhalifler, Sednaya Hapishanesi'nin yeraltı hücrelerinde mahsur kalan mahkumlara ulaşmak için haritalara bakarak binanın yapısını çözmeye çalışıyor. Peki geçmişten bugüne Esad'ın işkence merkezlerinde neler yaşandı?
216
Şam'daki muhalif yetkililer, bazıları havalandırma yetersizliğinden dolayı "neredeyse boğulma tehlikesiyle karşı karşıya" olan kayıp yaklaşık 100 bin tutuklunun serbest bırakılması için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Peki geçmişten bugüne Esad'ın işkence merkezlerinde neler yaşandı?
316
Suriye İnsan Hakları Ağı, 2011'de Suriye'de iç savaşın başlamasının ardından 157 binden fazla kişinin tutuklandığını açıkladı. Bunlar arasında 5 bin 274 çocuk ve 10 bin 221 kadın da var. Ayrıca, bu süre zarfında 15 binden fazla kişinin işkence altında öldüğü belirtiliyor.
416
Hapishanelerden birinin içinden gelen yeni görüntülerde, kemikleri kırmak ve mahkumları infaz etmek için kullanılmış gibi görünen, ortaçağa özgü bir vücut presi görülüyor.
516
72 FARKLI İŞKENCE
İnsan hakları ağı, rejimin 72 farklı işkence yöntemini belgeledi.
Bunlar arasında cinsel organları elektrikle kesmek veya ağırlık asmak; yağ, metal çubuklar, barut veya yanıcı böcek ilaçları ile yakmak; kafaları bir duvar ile hapishane hücresinin kapısı arasında ezmek; vücutlara iğne veya metal iğneler sokmak; tutukluları giysi, banyo, tuvalet olanaklarından mahrum bırakmak vb. yer alıyor.
616
Şam'ın dışında bulunan bu yer, bir tepede yer alıyor ve 1,4 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor.
2017 tarihli bir Uluslararası Af Örgütü raporu, Sednaya'da binlerce kişinin toplu olarak asıldığını tespit etti.
Hapishane bu olayın ardından, "İnsan Mezbahası" olarak nitelendirdi.
716
BİNLERCE KİŞİ İDAM EDİLDİ
Her hafta 20 ila 50 kişi, genellikle pazartesi ve çarşamba geceleri öldürülüyordu.
Uluslararası Af Örgütü, Eylül 2011 ile Aralık 2015 arasında 5 bin ila 13 bin kişinin idam edildiğini tahmin ediyor.
816
İNSAN MEZBAHASINDA BİR GÜN
Hayatta kalanlar yoğun acılara katlandılar. Gözleri sürekli bağlıydı, havalandırma deliklerinden ve borulardan gelen dayak ve çığlık seslerini duyabiliyorlardı.
916
YERALTI HÜCRELERİ
Bazı mahkumlar, 2,5 metreye 1,5 metre boyutlarında, tek kişilik olarak tasarlanmış dondurucu hücrelerde yer altında tutuldular, ancak aynı anda 15 kişiye kadar yer sağlanabiliyordu.
1016
REJİM ASKERLERİNE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI
Muhalif yetkililer, sosyal medya üzerinden, Esad rejimindeki eski askerlere ve cezaevi çalışanlarına, elektronik yeraltı kapılarının kodlarını vermeleri çağrısında bulundu.
Hapishaneler boşaldıkça, her yerdeki Suriyeliler sevdiklerinden, birçoğu yıllardır kayıp olanlardan haber almak için çaresizce çırpınıyor.
1116
Mazen Hammada: Avrupa’da gördüğü işkenceleri kayda geçirdi, 2020’de af vaadiyle Suriye’ye döndü, kaybedildi, cesedi bulundu
Mazen Hammada, Deyrizorlu Suriyeli bir aktivistti. Petrol Mühendisi iken 2011 yılında Suriye’deki protestolara katılmıştı. Bir buçuk yıl hapishanede fiziksel ve cinsel işkence gördü. 2013’de Suriye’den kaçıp Hollanda’ya gitti, sığınmacı oldu, gördüğü işkenceleri tvlerde, belgeselerde ve Lahey Adalet Divanı’nda anlattı. Hamada, aralarında yakınlarınında olduğu tutukluların salıverilmesi ve af vaadiyle Suriye’ye geri dönmeye ikna edildi. 23 Şubat 2020'de Şam Havalimanı’na indiğinde yeniden tutuklandı. Dört yıldır haber alınamayan Hamada’nın cesedi bulundu.
1216
Mazen Hammada, 1977 yılında Suriye’nin Deyrizor kentinde doğmuştu. Petrol Mühendisliği okudu. Fransız çokuluslu petrol ve gaz şirketi Schlumberger’de teknisyen olarak çalışıyordu.
2011 yılında Arap Baharı sırasında Deyrizor’daki gösterilere katıldı.
1316
Olayları telefonuyla çekip, yayınlamaya başladı. İlk kez 24 Nisan 2011’de Suriye istihbaratı tarafından tutuklandı. Bir hafta sonra serbest bırakıldı. Aynı şubede 29 Aralık 2011’de ikinci kez tutuklandıktan ve iki hafta gözaltında tutulduktan sonra Şam’a gitmeye karar verdi.
Mart 2012’de Suriye ordusunun abluka altına aldığı bir mahalleye 55 paket bebek maması sokmaya çalışırken, iki yeğeni ile birlikte tutuklandı.
Mezzeh Askeri Havaalanı’ndaki hava kuvvetleri istihbarat servisinin şubesine getirildiler. Tutuklanmasından iki hafta sonra, “kırk fitten biraz daha uzun ve yirmi fit genişliğinde küçük bir hangarda” 170 mahkumla birlikte tutuldu.
1416
Hammada işkence altında terörist olduğunu, silah bulundurduğunu ve hükümet askerlerini öldürdüğünü itiraf etmeye zorlandı. İtiraf etmeyi reddettiğinde, ajanlar gelip ona işkence yapmak üzere çağrıldı. Dövüldü ve bileklerinden asıldı. Acısını hafifletmek için, göstericileri korumak için silah bulundurduğunu kabul eden zorla bir itirafname imzalamayı kabul etti, ancak herhangi bir suç işlediğini kabul etmeyi reddetti. Daha sonra başka bir sorgu odasına nakledildi ve burada soyularak cinsel tacize uğradı. Bu işkenceden sonra tüm belgeleri imzaladı.
2013’ün başında hastalandı ve diğer tutuklular tarafından “mezbaha” olarak adlandırılan 601 numaralı askeri hastaneye götürüldü. Hastaneye götürülürken Hamada fiziksel saldırıya uğradı. Kendisine adını unutması söylenmiş ve ona “1858” numarası verilmişti.
Orada tutukluların işkenceyle öldürüldüğünü, cesetlerin tuvaletlerde yığıldığını ve hastane personelinin hastaları öldüresiye dövdüğünü gördü. Hamada, doktorun tutukluluğuna geri dönmesi için yalvardı.
Mezzeh havaalanında tutuklu bir doktor tarafından bir ay boyunca tedavi edildikten sonra 1 Haziran 2013’te Kabun askeri polisine, 5 Haziran 2013’te de yaklaşık iki ay kalacağı Adra Cezaevi’ne nakledildi.
Mazen sonunda terörle mücadele mahkemesine çıkarıldı, mahkeme de 3 Eylül 2013’te serbest bırakılmasına karar verdi.
Hammada, 1 yıl 7 ay süren tutukluluğu sırasında şiddetli işkence gördü. Fiziksel, zihinsel ve cinsel istismara maruz kaldı. Çocuk sahibi olmayı imkansız kılan genital yaralanmalar da dahil olmak üzere kalıcı fiziksel ve psikolojik yaralalar aldı.
Birlikte gözaltına alındığı iki yeğeni gözaltında öldü.
Serbest bırakıldıktan sonra Suriye’den ayrılmaya karar verdi ve Hollanda’ya sığınma talebinde bulundu.
Hollanda’da katıldığı yayınlarda ve STK etkinliklerinde Esad rejimi hapishanelerindeki işkenceleri anlattı.
1516
Lahey Adalet Divanı’nda tanıklık yaptı.
Arkadaşları ve ailesine göre Hammada hem fiziksel olarak işkencenin sonuçlarından hem de psikolojik olarak bir geleceğinin olmamasından dolayı çok acı çekti.
Hammada, Hollanda’da verdiği ifadenin, röportajın Suriye’de hala tutuklu bulunan insanlara yardım etmemesinden rahatsızdı.
Önemli mali sorunları da vardı.
Sonunda Hammada arkadaşlarıyla ilişkisini kesti.
Bu sırada Esad rejimine yakın Suriye büyükelçiliğinden birilerinin ona yaklaştığı ve aralarında yakınlarının da olduğu tutukluları serbest bırakma ve af vaatleriyle Suriye’ye gelmeye ikna ettiği anlaşılıyor.
Hammada, gitmeden önce bazı arkadaşlarına başkalarını kurtarmak için kendini feda etmeye hazır olduğunu yazdı.
Berlin’e giderek büyükelçilikten pasaport ve vize aldı. 23 Şubat 2020’de Şam havaalanına indiğinde yeniden gözaltına alındı.
Dört yıldır kendisinden haber alınamıyordu.
Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinden sonra cesedi bir teoriye göre Suriye rejiminin kontrolündeki hastanelerden birinde, birine göre ise Sedyana Cezaevi’nde bulundu.