Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısının mutlaka yeni kurulacak yönetim tarafından korunması gerektiğini belirterek, İnşallah endişelerimizde haklı çıkmayız. Çünkü Irak gibi Suriye'nin de bölünmesi, Allah vermesin arkasından İran ve Türkiye'nin bölünmesini getirir” dedi.
YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, 'Anadolu Buluşmaları’ programı kapsamında Kocaeli'nin Gebze ilçesinde ilçe teşkilatıyla bir araya geldi. Erbakan’a partisinin genel başkan yardımcıları ile ilçe yönetimi ve partisinin Kocaeli milletvekili Mehmet Aşıla eşlik etti. Suriye’de yaşanan gelişmelere ilgili açıklamalarda bulundu.
"IRAK GİBİ SURİYE'NİN DE BÖLÜNMESİ, ALLAH VERMESİNİN ARKASINDAN İRAN VE TÜRKİYE'NİN BÖLÜNMESİNİ GETİRİR"
Erbakan, “Suriye şu anda fiilen bölünmüş durumda. Bunun resmi olması ve kalıcı olması engellenmelidir. PYD, YPG oraya yerleştirildi, terör ordusu kuruldu. Arkasından İran ve Türkiye var. 20 senede aldıkları mesafeye bak ve bu arada Kudüs, İsrail'in başkenti ilan edildi. Dolayısıyla bu planlara karşı uyanık olmamız ve özellikle Suriye'de kurulacak olan yeni yönetimin bu planlara karşı durması son derece büyük önem arz ediyor. Aynı zamanda başından beri söylediğimiz gibi Suriye'nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısının da mutlaka bu yeni kurulacak yönetim tarafından korunması lazım. İnşallah endişelerimizde haklı çıkmayız. Çünkü Irak gibi Suriye'nin de bölünmesi, Allah vermesinin arkasından İran ve Türkiye'nin bölünmesini getirir” diye konuştu.
"SORUMLULARIN MUTLAKA CEZALANDIRILMASI GEREKİR"
Fatih Erbakan, Sayın Cumhurbaşkanının bir programında, Filistin'e destek ve İsrail ile ticareti protesto etmek için gözaltına alınan kardeşlerimizin doktor raporları ve ifadeleri son derece önemli bir husus. ‘Bize gözaltındayken işkence yapıldı; gözümüze yumruk atıldı, küfredildi, hakaret edildi, aşağılandık, duvara çarpıldık ve gözaltına alınıp da tutuklanmaya karar verilip cezaevine gönderildikten sonra da kadın kardeşlerimiz de dahil olmak üzere çıplak aramaya maruz bırakıldık’ diyorlar. Bu son derece ciddi ve son derece korkunç bir olay, korkunç bir iddiadır. Bu korkunç iddiayı mutlaka üzerine giderek açıklığa kavuşturmanız ve doyurucu açıklamalar yapmanız gerekmektedir. Hem Adalet Bakanlığı’nın hem İçişleri Bakanlığı’nın hem cezaevi sürecinde hem de gözaltı sürecinde bu kardeşlerimize nasıl bir muamele yapıldığını araştırması, ortaya koyması ve eğer kendilerinin de ifade ettiği gibi bir muamele olmuşsa sorumluların da mutlaka cezalandırılması gerektiğini ifade ediyoruz” diye konuştu.