Fidan, bugün Ankara'da Lavrov'u ağırladı. İki bakan, Türkiye ve Rusya'nın her alanda temas halinde olduğunu vurguladı. Lavrov, Ukrayna ile savaşın ancak Rusya'yı tatmin edevek bir kesin sonuca varıldığında son bulacağını belirtti. Fidan ise Türkiye'nin barışa katkı sunacak her adımı atmaya hazır olduğunu söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye'ye geldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Lavrov, ortak basın toplantısında ikili ilişkiler ve bölgesel gelişmeleri değerlendirdi. Fidan, Rusya- Ukrayna savaşına ilişkin, "ABD’nin (Rusya-Ukrayna) yeni girişimine sonuç odaklı bir yaklaşım olarak büyük önem atfetmekteyiz." dedi. Lavrov ise 2022'de İstanbul'da Ukrayna ile yapılan görüşmelerde anlaşmaya ramak kaldığını ancak Ukrayna'nın Batı tarafından vazgeçirildiğini öne sürdü.
'ABD VE RUSYA'YI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ'
Basın toplantısında Fidan'a "Karadeniz tahıl girişimi" soruldu. Fidan, "Türkiye savaşla ilgili elinden geleni yaptı, yapıyor. ABD ile Rusya arasında gündeme gelen konuları yakından takip ediyoruz. Türkiye, barışa katkı sunacak her adımı atmaya hazır. Ortaya nasıl bir manzara çıkacak, gerekli teknik hazırlıklar yapıldıktan sonra Cumhurbaşkanımız gerekli kararı verecek." dedi.
'AB'NİN AKSİNE BRICS'İN KOMPOZİSYONU KUŞATICI'
BRICS'e partnerlik konusunda Fidan, "Türkiye egemen bir ülkedir. Uluslararası ekonomik iş birliğine önem verir. Son yıllarda AB'nin kimlik politikalarından ve büyük bir Müslüman bir ülkeyi kendi içlerine almak konusunda yaşadıkları rahatsızlıktan dolayı üyelik müzakereleri dondu. Bunu kimse açıktan söylemiyor. Biz tabii ki Avrupa'yla dengeli ticaret ilişkileri devam ettiriyoruz fakat diğer küresel platformlara da yakın bakıyoruz. BRICS'le yakından ilgileniyoruz ama BRICS'te üye alımını dondurdu. Ortaklık gündeme geldi. Bize üyelik teklifi gelmedi ama AB'nin aksine BRICS'in kompozisyonu kuşatıcı. Her medeniyetten ülke bir araya geliyor." ifadelerini kullandı.
'NETANYAHU BU İNTİHAR POLİTİKALARINDAN VAZGEÇSİN'
Fidan, İsrail ve ABD'ni Orta Doğu'daki politikalarına ilişkin şöyle konuştu:
"Gazze'de iki devletli çözüme ulaşılırsa bölge ülkeleri destek vermeye hazır. Hem de Filistin devleti hayata geçer. İsrail'in güvenlik garantisi de uluslararası toplum tarafından sağlanır. Fakat Netanyahu ve o çizgidekiler İsrail'in yayılmacılığı için olayları kullanıyor. Batı Şeria'nın giderek ilhaka tabi edilmeye çalışılması, Lübnan'daki işgal... ABD ile de ciddi şekilde çalışıyor. Gerekçe ne: 'Kendimi güvende hissetmiyorum.' Bu politika çok riskli. Çok ciddi geri tepebilir. Bölgeyi istikrarsızlaştırdığı gibi İsrail'in de güvenliğine hizmet etmiyor. Bizim tavsiyemiz hala fırsat varken bu intihar politikalarından Netanyahu'nun vazgeçmesi. Aksi halde beklemediğiniz noktada başka bir kriz çıkar. Umarım yol yakınken dönerler."
LAVROV: ERDOĞAN VE PUTİN SÜREKLİ TEMAS HALİNDE
Lavrov, ise "Uluslararası gerilimlere rağmen Türkiye ile Rusya her alanda temas halindedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin sürekli temas halinde." açıklamasını yaptı.
Lavrov'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Konumumuzu tekrar teyit edebilirim. ABD'nin konumu, görüşü tutarlı. Nisan 2022 yılında bunları İstanbul'da konuştuk ve anlaşmaya vardık. Ukrayna o ilkeleri kendileri teklif ettiler. Ordularımızı ilerleyişini durdurmamızı istediler. Biz de ordularımızı az da olsa geri çektik. Ama İngiltere talimatıyla bu anlaşmaların imzalanması yasaklandı. Savaşa devam etmek istediler. Biz hem Ukrayna hem Avrupa'yla müzakereye hazırız. Bu çatışmalar ancak kesin sonuca ulaştığımızda, Rusya tatmin olduğunda duracak.
Ukrayna'nın NATO'ya girmemesi olmazsa olmaz şarttır. Riyad'da ABD'ye bu iletildi. Trump, ben devlet başkanı olsaydım bu kriz devam etmezdi dedi. Ukrayna'yı NATO'ya alma çabası savaşın ilk sebeplerinden biridir.
Ukrayna, İstanbul'da, herhangi bir bloka girmeyeceğini söylemişti ama Batı bunu yasakladı. UkraynaABD ile pazarlı yaparak daha fazla para kazanma mı peşinde? Biden yönetimi Ukrayna'ya inanılmaz para aktardı.
İstanbul görüşmeleri temel alınabilir. Sayın Putin defalarca söyledi, İstanbul'da neredeyse imzaya ramak kalmıştı. Ama Boris Johnson yasakladı. Ukrayna delagasyonunun o zamanki başkanı, kamuya açık şekilde şunu söyledi: 'Anlaşmayı imzalamaya hazırdık ama bize yasakladılar. Bu rejimin Brüksel'deki, Washington'daki, Londra'daki yöneticileri yasakladı.' Bekleyelim dediler. Ve bekleyip gördüler.
Riyad'daki görüşmelerden sonra şu kanıya vardık: Diyalog kanalları tüm konuları kapsayacak şekilde yeniden kurulacak. Ve ABD bir Ukrayna özel temsilci belirleyecek. Bizim tercihimiz karşılıklı büyükelçilik çalışmalarını canlandırmak. Bu hafta kapsamlı istişareler yapılacak. umut ederim ki yapay engellerle karşılaşmayız. ABD'deki demokratik engellerle karşılaşmayız."