Fikir ve bilgi üretimi açısından ilahiyatlar

Ali Bulaç

Önceki yazıda sosyal bilimler perspektifinden ilahiyat camiasından bazı ilahiyatçıların yeni din ve bilime ilişkin bakışlarını ele almış, bunun İslami ilimler ve tefekkür açısından taşıdığı paradigma ve yönteme ilişkin sakıncalarına değinmiştim. Yazı olumlu ve olumsuz tepkilere yol açtı, yeterince konuyu vuzuha kavuşturamadığım yönündeki tepki ilk sırada yer aldığından, konuyu daha detaylı anlatma lüzumu ortaya çıktı. 16 sene önce de bu konu üzerinde yazmıştım, geçen zaman içinde yazdıklarıma bakıyorum da, konu canlılığından önemli bir şey kaybetmiş değil. İki yazıda bu konu üzerinde durmanın faydalı olacağını düşündüm.

Başta şu durum tespitini yapabiliriz: Türkiye, İslami ilimler ve tefekkür bakımından yoksul bir ülke. Cemaatler gibi bağımsız oluşumlar da yeterli formasyonda entelektüel ve bilgin yetiştiremiyorlar. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Kanaatimce sebeplerden biri, ilahiyat fakülteleri bağlamında ortaya çıkan sorundur.

YAZININ DEVAMI...