Hatta iktidarda AK Parti olmasaydı Atatürk de Kurtuluş Savaşını kazanamazdı…

Elif Çakır

AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar, “AK Parti iktidarda olmasaydı vatandaşlar ekmek bulamazdı, bu iktidar 20 yıldan bu yana savunma sanayini güçlendirmeseydi, bu kadroları kurmasaydı sizin vatanınız yoktu” demiş.

AK Partili Bayraktar’ın konuşmasının videosunu izlemişsinizdir. Tabii söze doğrudan böyle girmiyor. Konuşmasına iyi hazırlanmış! İktidar partisi olarak Sakarya’ya yaptıkları hizmetleri sayan Bayraktar “Bu iktidarın da yapamadığı şeyler elbette var. Ama her denilenin gerçekleştiği yer var, orası cennet. Ama cennete girmenin yolu da buradan, bu mücadeleden geçiyor.” diyor.

Bayraktar cennete gitmenin yolunun AK Parti’den geçtiğini söyleyen ilk AK Partili değil. Hatırlarsanız Milli Savunma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı görevlerini yürütmüş olan AK Partili İsmet Yılmaz 2019 yerel seçimlerinde partisinin Sivas Belediye Başkan adayı Hilmi Bilgin’e oy vermenin “Ruz-i mahşerde (kıyamet günü) beraat belgesi (kurtuluş)” olacağını söylemişti.

Devam edelim…

AK Partili Bayraktar büyük bir ustalıkla ve derinlikli ses tonuyla “cennete girmenin yolunun AK Parti’den geçtiğinin” altını kalın kalın çizdikten sonra, bu kez sesine verdiği ciddiyetle lafı ekonomik krize getiriyor:

“Ekonomik sıkıntı yaşıyoruz ama etrafınızı bir görün. Eğer bu iktidar başta olmasaydı, çevremizde sadece Libya, Irak, Suriye, Gazze olsaydı, bu iktidar olmasaydı 20 yıl siz yiyecek ekmek bulamazdınız. Kıbrıs’ta yaşadık bunu. Bu iktidar 20 yıldan bu yana savunma sanayini güçlendirmeseydi, bu kadroları kurmasaydı sizin vatanınız yoktu.”

***

Bayraktar 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı ile ülkemizde yaşanan savaş atmosferinin ve sonrasında tüm dünyayı etkileyen petrol şokunun yol açtığı ekonomik kriz dönemine vurgu yapıyor.

1973 -1980 arası hiç kuşkusuz ülkemizin istikrarsız dönemlerinin başında geliyor. İstikrarsız koalisyonların gelip geçtiği, ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan çok ciddi sorunların ve siyasi kargaşaların yaşandığı yıllar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yıllardır “eski Türkiye” döneminin ayıplarına bu dönemden örnekler veriyor, “Ah kardeşlerim” diyerek söze başlayıp “yağ, tüp, gaz” kuyruklarını hatırlatıyor, resimlerini gösteriyor, Ecevit, Demirel dönemini yuhalatıyor.

AK Parti iktidarının başarı karnesini 70 yıl önceki Türkiye’sinden verdiği örneklerle ortaya koymaya çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da AK Partili bazı milletvekilleri de zaman zaman “AK Parti olmasaydı ülkemizde hangi nimetlerden eksik kalırdık, AK Parti iktidarı sayesinde hangi güzelliklere kavuştuğumuz ve AK Parti iktidarda olmasaydı Allah muhafaza neler olurdu” konusunda bilgilendirme yapıyorlar!

Adalet Bakanlığı ve TBMM Başkanlığı görevlerinde bulunan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan Mehmet Ali Şahin 2019 yerel seçimlerinde “İktidarda AK Parti olmasaydı, Türkiye’yi Erdoğan yönetmeseydi, şimdi çoktan terör devleti kurulmuş olacaktı” demişti.

Erdoğan’a göre AK Parti’den önce Türkiye’de “buzdolabı, fırın, çamaşır makinası, MR Cihazı, tomografi” yoktu, Adıyaman, Muş, Adnan Menderes havalimanları da yoktu.

AK Partili Bayraktar elbette güvenli alanda, partisinin kongresinde teşkilat mensuplarına yapıyor konuşmasını. Mesela o salonda Bayraktar’ı dinleyen parti mensupları arasından yaşı tutan birinin çıkıp “Ne diyorsun Vekilim, 25 yıldır biz iktidardayız, 50 yıl öncesi ne alaka. O yıllarda yaşanan sorunlarla bugün yaşadığımız ekonomik sorun aynı mı? Doğru 1974 ve sonrasında tüp kuyrukları vardı, vatandaş yağ, gaz, ekmek alabilmek için kuyrukta bekliyordu. Ama parası vardı. Kuyruk vardı doğru, o günkü yokluk üretim sıkıntısından, üretim modelinin doğurduğu sıkıntılardan kaynaklanıyordu. Vatandaşın alım gücü vardı. Şimdi ürün var ama vatandaşın alım gücü yok. Yağ var, tüp var, gaz var ama vatandaş bunlara ulaşamıyor, çünkü parası yok. Süt var market rafları süt dolu ama anneler çocuklarına o sütü alamıyor” deme ihtimali yok.

Biri de çıkıp “son on yılda Bulgaristan, Romanya bizi geçti, biz niye onların gerisinde kaldık?” diye sormayacak… “Niye hâlâ 2012 gelir seviyesindeyiz, enflasyon kimin kusuru?” diye de sormayacak….

O yüzden rahat rahat konuşmuş. Nasıl olsa çıkıp “ne anlatıyorsun sen, hikaye anlatma, ülkenin sorunlarına gel” diyecek kimse yok karşısında.

***

AK Partili Bayraktar’ın Kıbrıs’ta yaşadık dediği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık yuhalattığı o ülkemizin en çalkantılı, siyasi istikrarsızlığın tavan yaptığı o yıllara bakalım.

Mesela 1970 yılında asgari ücret 585 lira ve bir işçi bir ayda 30 çeyrek altın satın alabiliyor. 1971 yılında asgari ücret 585 lira, 20 çeyrek altın alınabiliyor. 1973 yılı asgari ücret 750 lira 11 çeyrek altın alınabiliyor.

1975 yılı, ekonomik krizin tavan yaptığı dönem, asgari ücret ayı çeyrek altın sayısı 10’a düşmüş. 1976 yılında asgari ücret 800 lira ve bir işçi 14 çeyrek altın alabiliyor.

1977 yılında Erdoğan’ın en çok yuhalattığı Ecevit Hükümeti dönemi yine asgari ücretle 14 çeyrek altın alınabiliyor. 1978 yılında değişmiyor 14 çeyrek altın.
Peki bugün durum ne? 22 yıldır ülkeyi AK Parti yönetiyor, yani siyasi istikrar var ülkemizde. Bugün asgari ücretle bir işçi kaç çeyrek altın alabiliyor? 3 çeyrek altın.

Ülkemizin en çalkantılı döneminde olmayan askıda ekmek uygulamasına AK Parti iktidarı döneminde hem de ülkenin ekonomisini uçuracağı vaadiyle getirilen CB hükümet döneminde geçildi.

Milletvekili maaşını yetersiz bulan ve kaç yerden maaş alan AK Partili Lütfi Bayraktar çıkıyor ve hiç mahcup falan olmadan vatandaşa AK Parti olmasaydı ekmek bulamazdınız hamaseti yapıyor.