Hizbullah Sözcüsü Afifi, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyinde Hizbullah'ın kalesi olarak nitelendirilen Dahiye bölgesinde basın toplantısı düzenledi.
Sahada yaşananları doğru bir şekilde aktaran medya mensuplarına teşekkür eden Afifi, bazı medya organlarını ise İsrail sansürü altında hareket etmekle eleştirdi.
Siyonist çeteye gözdağı
Afifi, Siyonist çeteyi caydıracak olan şeyin uluslararası toplum ve kararlardan ziyade "güç ve direniş" olduğunu kaydederek, "Düşmana şunu söylüyorum; saldırılarımızdan sadece birkaçını gördünüz." dedi.
Hizbullah'tan yıpratma savaşı sinyali
Siyonist çetenin karada ilerleyemediğini ifade eden Afifi, Lübnan'ın güneyinde statik bir savunma yerine esnek bir savunma yaparak pusular, bombalar ve farklı yollarla Siyonist çeteye kayıplar verdirerek geri çekilmeye zorlayacaklarını söyledi.
Hizbullah Sözcüsü Afifi, "Düşmanla savaş henüz başlangıç aşamasında. Bu nedenle acele etmeyin. Tankların geldiği 1982 yılında değiliz." ifadesini kullandı.
Siyonist çetenin başkent Beyrut'un güney banliyösünü bombalamaya devam ettiğini ve şiddetli saldırılar gerçekleştirdiğini belirten Afifi, şunları söyledi:
"Silah depolarının varlığı gibi çürük bahaneler artık kimseyi kandırmıyor, ancak izleyen veya hesap soran hiçbir uluslararası kurum yok ve uluslararası kamuoyunun herhangi bir ağırlığı veya etkisi yok. Silah depoları yanılsaması yaratmak ve kamuoyunu yanıltmak için baskınlar bittikten sonra patlayan zaman ayarlı füzelerle banliyöleri bombalıyor ve enkaz altında kalanları kurtarma operasyonlarını engelliyor, sağlık görevlilerini ve ambulansları bombalıyor."
Hizbullah Sözcüsü Afifi, Siyonist çetenin daha önce vurduğu Lübnan'dan Suriye'ye geçiş güzergahındaki Masna yolundaki çukurun doldurulmasını engellediğini ve bunun "insanlık suçu" olduğunu sözlerine ekledi.
Uluslararası toplumlarına mesaj
Siyonist çetenin Beyrut'un merkezindeki saldırılarla suçlarına bir yenisini eklediğini ve amacının sadece öldürmek olduğunu aktaran sözcü, "Güneydeki BM güçlerine, karargahlarına ve tesislerine yönelik saldırı kınanacak bir eylemdir. Ancak BM'nin ve uluslararası toplumun bu vahim saldırıya karşı bazı çekingen kınama açıklamaları dışındaki tavrını sorguluyoruz." ifadelerini kullandı.