İki siyonistin ecel terleri

Bercan Tutar

Buldukları her fırsatta zafer naraları atan ve Ortadoğu'yu yeni baştan dizayn edeceklerini haykıran siyonist çete zoru görünce şimdiden ağlamaya başladı. Yahudi yazar Micah Goddman bile "Sekizinci Gün: 7 Ekim'den Sonra İsrail (Hakipod Vehashual, 2024)" adlı kitabında bir yandan siyonist harp dairesinin propaganda elemanı gibi tezviratta bulunurken bir yandan da kendi aklınca daha fazla yardım almak için Batı'ya karşı havuç-sopa politikasının en sefil yöntemlerine başvuruyor.
İsrail'in barbar soykırımlarına yönelik artan küresel ve bölgesel direniş İsrail'in kitapları en çok satan yazarı Goddman'ı oldukça endişelendirmiş. Çünkü zoru gören işgalci Yahudilerin, siyonist İsrail projesinden vazgeçeceklerini ve Batı'daki ülkelerine kaçacaklarını biliyor.
İşte bu korkuyla Batı'ya seslenip "Bu savaş motivasyonu, araçları ve amaçları nedeniyle bir dünya savaşıdır" diyerek ağzındaki baklayı çıkarmış. Sayın Erdoğan daha en başından soykırım katliamlarının ve bölgesel savaş planlarının bir Haçlı saldırısı olduğunu söylemişti zaten.

***

Bu nedenle ABD ve Avrupa, İsrail'e ağlak Goddman'ın sandığından daha fazla yardım ediyor. ABD, İngiltere ve Avrupa ülkeleriyle NATO üslerinden İsrail'e bir yıldır özel yardımlar akıyor. Yakıt ve her türlü mühimmat desteği veriliyor. Batı'daki en son teknolojik silah ve bombalar İsrail'e sevk ediliyor. Bölgede ABD'nin onlarca askeri üssü ve uçak gemileri siyonistlere her türlü lojistik ve istihbari katkıyı sunuyor.
Buna rağmen işgal ve kuşatma altındaki Gazze ile siyasi olarak Batı'nın yamalı bohçaya çevirip Balkanlaştırdığı Lübnan'da dahi üstünlük sağlayamayan İsrail'in Ortadoğu'daki bütün ülkelere karşı zafer kazanacağını sanması tam bir hayalperestliktir.
İsrail'in maruz kaldığı şok ve yenilgi hissiyatı aslında kolektiftir. Ön cephede İsrail olduğu için hezimetin faturası siyonist rejime ve Gazze Kasabı Netanyahu ile onun savaş kabinesine kesilecek. Böylece ABD ve müttefikleri imajlarını zedelememiş olacak. Fakat bu kez paçayı öyle kolay kurtaramayacaklar. Birbirlerine düşecekler. Amerikan yönetimi hezimetin faturasını siyonistlere, barbar siyonistler de faturayı ABD'ye kesecek. Kim güçlüyse diğerini günah keçisi ilan edecek.

***

Nitekim daha geçen aya kadar her yazısında "Gelecek artık İsrail'indir. Ortadoğu İsrail'in istediği şekilde dizayn edilecek. Türkiye veya İran değil bundan sonra bölgeyi İsrail domine edecek" teraneleriyle zafer naraları atan David P. Goldman'ın görülen o ki hayalleri kısa sürede kâbusa dönüşmüş.
"İsrail, Hamas'ı yenemez" adlı son yazısında uçları hayal kırklığının zehrine batırılmış bütün oklarını ABD'ye savurmuş. ABD'nin ve Asya'nın 'saygın ekonomik stratejisti' diye dünyaya pazarlanan Goldman, jeopolitik öngörülerindeki amatörlüğün yol açtığı çaresizlikle hakikati dile getirmek zorunda kalmış... "İsrail, Gazze savaşını kazanamaz. Yani Hamas'ı ortadan kaldırarak bölgeye istikrarlı ve tatmin edici bir siyasi çözüm getiremez. Çünkü Amerikan ittifakı zaferi ulaşılamaz kılıyor..."
Aslında ABD, 11 Eylül 2001 sonrası hezimetle sonuçlanan Ortadoğu'yu dizayn planını bu kez İsrail üzerinden devreye soktu. Fakat yine çuvalladı. Çünkü bölge ülkeleri de diğer küresel güçler de bu yeni savaşın İsrail'in Hamas, Hizbullah veya İran ile savaşı olmadığını biliyor.
Bilakis bu savaş Siyonist-Evanjelik İsrail ve ABD ile yeni dünyanın savaşıdır. Dolayısıyla Siyonist Haçlılar cephesi Irak, Afganistan ve Ukrayna'da olduğu gibi Gazze ve Lübnan'da da hezimete uğrayacaktır. Bu iki azılı siyonistin ecel terleri yaklaşan bozgunu görmelerinden kaynaklanıyor. Fakat ne yapsalar da korkunun ecele faydası yok, olmayacak.