Kremlin'i maviye boyadık

İbrahim Kiras

Fıkra bu ya Putin rüyasında Stalin’i görmüş. Böyle bir fırsat eline geçince de hemen sormuş: Yoldaş Stalin bana bir yol göster, ülkede her şey çok kötü. Ne yapmalıyım? Stalin hiç düşünmeden cevap vermiş: Bütün bakanları kurşuna diz ve Kremlin’in duvarlarını maviye boya!

Putin: Tamam da neden maviye? Stalin: İşte bunun için. Bütün herkes tıpkı senin gibi bunu merak edecek. Herkes bunu konuşacak!

Türkiye’de bugünkü hükümetin de gündemi meşgul edecek birtakım “mavi duvar”lara ihtiyacı var. Çünkü maalesef bizde de durum çok kötü ve her geçen gün her şey daha kötüye gidiyor. Böyle bir ortamda vatandaşın başka konularla ilgilenmesi arzu edilir tabii.

Özellikle ekonominin hali ortada. En fazla can yakan gündem sürekli yoksullaşma. Öylesine ağır bir süreçten geçiyoruz ki tarımı, eğitimi, şunu bunu düşünmeye bile hal kalmıyor kimsede. Böyle bir durumda bizi kaygılandırabilecek az şey var. Ailemizin, vatanımızın, dinimizin tehdit altında olması durumunda ancak başımızı ekonomik sorunlardan kaldırabiliriz.

Bu anlamda mesela “Idlib’e, Karabağ’a nasıl girdiysek İsrail’e de gireriz” açıklaması da bundan iki ay sonra yapılan “İsrail bizi işgal edebilir” duyurusu da hükümetin “mavi duvar” ihtiyacının gerekleriydi.

***

Bugünlerde tartışılan “Savunma Sanayii” de bir tür mavi duvar.

Ekonomik kriz dolayısıyla seçimden itibaren sürekli yeni yeni vergiler icat eden hükümet son olarak devasa büyüklükte bir “ek vergi paketi” daha ortaya attı. Ama iğneden ipliğe her alanda yeni vergiler getiren bu yeni paketin gerekçesi savunma sanayiine destek ihtiyacı diye açıklandı.

İşin içinde “savunma” konusu olduğu için “Bu parayı hangi kara deliği kapatmak için harcayacaksınız, kaynak diye bula bula yine vatandaşın cebini mi buldunuz” şeklindeki eleştiriler kolayca püskürtülebiliyor. Meselenin içyüzüne ilişkin bir şey söylemek isteyenler “Vatanını seviyor musun yoksa sevmiyor musun” sorusuyla yüz geri ediliyor. Daha önce Savunma Sanayii Fonu’nda biriken paraların Varlık Fonu’na bedelsiz devredildiğini hatırlatanlar DEM’li falan diye susturuluyor.

Bu paketteki ikinci mavi duvar da kredi kartı “limitine” vergi koyulması. Herhangi bir harcamaya veya işleme değil de bankaların bizim için belirlediği “borç limitine” vergi getirilmesi o kadar saçma ki günlerdir bunu konuşuyoruz doğal olarak. Savunma sanayimizin niye finansal desteği ihtiyacı olduğunu tartışamıyoruz mesela…

Maviye boyanmış duvarlar engel oluyor buna…

****

Peki gündemdeki “yeni anayasa” tartışması bir mavi duvar mı? Anayasa özellikle bugünkü ortamda çok ilgi çekebilecek bir gündem konusu sayılmaz ama bu tartışmaya “ilk dört maddenin dahil edilmesi” durumu değiştirebilir.

Bu konu daha önce Cumhur İttifakının küçük ortaklarından biri tarafından gündeme getirilmişti. Son olarak Meclis Başkanı konuya el attı.

Numan Kurtulmuş -sonradan onu kastetmedim diye açıklama yaptıysa da- Anayasa’nın 3. maddesindeki “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ibaresinin “Millet, devleti ve ülkesiyle bölünmez bir bütündür” şeklinde değiştirilmesi talebini gündeme getirdi.

Bunu duyduğumuzda, Anayasada değiştirilmedik bir yer kalmadığı için artık kelimelerin yerini değiştirerek mi yapılacak “anayasa değişikliği”? diye düşündük ister istemez. Yani DEM’le anlaşıp iki dönem kuralı kaldırılırken değişiklik önerisinin etrafında dekor veya aksesuar olarak bunlar mı olacak?

Yoksa “değiştirilmesi teklif bile edilemez” denilen başlangıç maddelerini bir şekilde tartışma konusu yaparak toplumdaki tansiyonu yükseltmek ve tabanı bir kere daha konsolide edecek bir kutuplaşma atmosferi içinde seçime veya referanduma gitmek mi asıl amaç?

Hangisi olursa olsun, ortada bir “duvarları maviye boyama operasyonu” olduğu kesin…