Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye'deki Kürt sorununun "tamamen" bir iç mesele olduğunu ve kararın Suriyeliler tarafından verilmesi gerektiğini söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanı, Rûdaw’ın Moskova muhabiri Kamiz Şeddadi’nin Suriye’deki Kürtlere ilişkin ülkesinin tavrının nasıl olacağına ilişkin sorusuna "'Kürt bölgesinin özel statüsüne ilişkin olarak, bu hassas meselenin tamamen Suriye Arap Cumhuriyeti'nin iç meselesi olduğuna inanıyoruz. Bizim görüşümüze göre, devlet sistemi gibi önemli bir konuyla ilgili kararlar, dışarıdan 'teşvik' olmadan, ulusal mutabakat temelinde Suriyeliler tarafından alınmalıdır" şeklinde yanıtladı.
Ayrıca Rusya'nın "Suriye Arap Cumhuriyeti'nin birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğü ilkelerinin sıkı bir şekilde uygulanmasını" desteklediğini ve Suriye'nin savaş sonrası yeniden inşasının ancak Kürtler de dahil olmak üzere etnik-dinsel grupların katılımıyla BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı Kararı aracılığıyla mümkün olabileceğinin altını çizdi.
Rûdaw muhabirinin sorusu ve Lavrov’un verdiği yanıt şöyle:
Rûdaw: Bilindiği gibi Rusya, Suriye'deki ve genel olarak Ortadoğu'daki Kürt sorununun çözümü için bazı seçenekler önerdi. İktidar değişikliğinden sonra yeni bir Suriye'nin inşa süreci başladı ve bu çerçevede devletin ademi merkeziyetçiliği tartışılıyor. Rusya, Suriye'deki Kürt bölgesi için özerk statüyü destekleyecek mi?
Sergey Lavrov: Rusya'nın bu konudaki tutumu biliniyor. Bunu defalarca dile getirdik. Temel yaklaşımlarımızı değiştirmek için hiçbir neden görmüyoruz. Suriye'deki durumun kalıcı olarak istikrara kavuşturulması ve savaş sonrası yeniden inşası için uygun koşulların yaratılmasının, ancak BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararının temel unsurları temelinde, Kürtler de dahil olmak üzere Suriye'nin tüm etkili siyasi güçlerinin ve etnik-dini gruplarının katılımıyla geniş kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılmasıyla mümkün olduğuna inanıyoruz.
Aynı zamanda, Arap Suriye Cumhuriyeti'nin birlik, egemenlik ve toprak bütünlüğü ilkelerinin kesinlikle uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Kürt bölgesinin özel statüsü konusunda, bu hassas konunun yalnızca Arap Suriye Cumhuriyeti'nin bir iç meselesi olduğuna inanıyoruz. Bizim görüşümüze göre, devlet düzeni gibi önemli bir konuyla ilgili kararlar, dışarıdan "teşvikler" olmaksızın bizzat Suriyeliler tarafından ulusal mutabakat temelinde alınmalıdır.
Ne olmuştu?
Kasım ayının sonlarında, Heyet Tahrir Şam (HTŞ), Suriye ordusuna karşı Türkiye destekli grupların da katılımı ile bir saldırısı başlatmış, iki haftadan kısa bir sürede Şam’a girerek elli yılı aşkın Baas rejimini sonlandırmıştı.
Rejimin çöküşünün ardından Esad ve ailesi Moskova'ya gitti ve Rus hükümeti tarafından sığınma hakkı verildi.
Rusya, Esad rejiminin sadık bir destekçisiydi. Rejimin çökmesi ile birlikte Rusya birliklerini Suriye’den çekti.
Suriye'nin fiili lideri Ahmed el-Şera, daha çok bilinen adıyla Ebu Muhammed el-Colani , Kürtlere gönderdiği son mesajda, "Suriye’nin bir parçası" olduklarını ve "onlara karşı hiçbir haksızlık yapılmayacağını" söyleyerek endişe duymamaları gerektiğini söylemişti.