Mandela’yı gizlice adadan şehre getirmişlerdi

Oral Çalışlar

Güney Afrika’da yaşanan barış sürecinde, o zamanki Apartheid yönetiminin temsilcileri, isyancı gerilla örgütlerini iknada zorlanıyordu. Bunun üzerine ciddi bir riske girerek, Nelson Mandela’yı, tutuklu bulunduğu Robben Adası’ndan alıp, Capetown’a getirdiler. Direnişin önde gelen temsilcileriyle, Mandela buluştu. Çoğunu ikna etti. Mandela tutuklu olduğu adaya döndüğünde, çözümün önündeki en büyük engellerden biri artık aşılmıştı. Gerilla savaşının sonuna gelinmişti.

CHP yetkililerinin dile getirdiği şeffaflık ve Meclis’te komisyon kurulması önerisi üzerinde biraz durmak gerekiyor. Şeffaflığa elbette evet… Toplumdan, mümkün olabildiğince, hiçbir şey gizlenmemeli. Kamuoyu olmadan yürütülen açılımlar, sorunlara neden olabilir. Ancak öyle anlar vardır ki her şeyi toplumun önünde yapamazsınız. Yapmaya kalkarsanız işler toptan bozulabilir.

Süreci yürüten dönemin Adalet Bakanı Rolf Meyer’le çeşitli uluslararası toplantılarda bir araya gelmiş ve dost olmuştuk. Kendi tecrübelerini, çatışma halinde olan ülkelere gidip anlatıyordu. Mandela’yı adadan alıp karaya getirdiklerinde korku ve heyecan içindeymişler. “Bir duyulsa, yaptığımız her şey berbat olabilirdi.” Neyse ki herkes ketum davranmış ve bu büyük operasyon başarıyla yürütülebilmişti.

İrlanda örneği

Benzer bir deneyimi İrlanda’nın ünlü Başbakanı Bertie Ahern de yaşadı. DPİ-Demokratik Gelişim Enstitüsü Uzmanlar Kurumu’nda birlikte çalıştığımız Ahern cezaevindeki İRA yöneticilerini, diğerlerini ikna etmeleri için, üç günlüğüne serbest bırakmıştı. Bir söyleşimiz sırasında bana “Oral, inan ki üç gün gözüme uyku girmedi. Ya geri gelmeseler ne yapardım?” diyerek, yaşadığı korkuları anlatmıştı. Gerilla liderleri cezaevine dönmüşler, dışarıdakileri ikna etmeyi başarmışlardı.

Her ülkenin koşulları tabii ki farklı. Türkiye, kendi özgün koşulları içinde çözümler üretmeye çalışıyor. Şeffaflık, toplumun desteğini alarak çözümü gerçekleştirmek temel ilkeler olarak görülebilir. Ancak bu durum, bazı anlarda bazı gizli adımların atılabileceği gerçeğini ortadan kaldırmaz.