Millet ve Meclis destekliyor

Oral Çalışlar

Özgür Özel; Devlet Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyı olumlu bulduğunu ve desteklediğini net bir şekilde dile getirdi. Özel’in bu çıkışı ile TBMM içinde çözüme desteğin yüzde 80’i geçtiği söylenebilir.

Meseleye olumsuz gözlükle bakarsanız, “Boşver, bunlardan bir şey çıkmaz” diyebilirsiniz. Başarısızlık konularını bir bir sayabilirsiniz. Bardağın dolu tarafından bakacak olursak da şimdiye kadar atılmış çoğu olumlu adıma karamsarların değil iyimserlerin önderlik ettiğini söyleyebiliriz.

Belki de şimdiye kadar hiç görmediğimiz bir irade birliği var. Dört büyük parti bir temel mesele konusunda olumlu yaklaşım içinde. Kalanlara da çağrı yapıyor, kapıları açık tutuyorlar. Yani daha önce kesintiye uğrayan çözüm çabalarının bir iz bıraktığını söyleyebiliriz. “Bir daha çözüm süreci olmayacak” diyenler, yeni duruma henüz adapte olamıyor.

Artık Kürt sorununun çözümünü daha yeni kavramlarla konuşuyoruz. Devlet Bahçeli’nin çağrıları, meseleye derinlik kazandıran bir katkı sağladı. Bundan sonra bu çizginin altında bir yerde konuşmak manasız olacaktır.

Burada iki temel anahtar nokta bulunuyor. Birinci nokta, son yerel seçimlerin galibi CHP’nin tutumu. İkinci nokta, DEM’in meseleye ne kadar yapıcı yaklaşabileceği. Şimdiye kadar değişim ile aralarındaki ilişki PKK tarafının bastırmasından ötürü yeterince akıcı ilerleyememiş bir ilişki.

Önce CHP’ye bakalım. Kararlı bir çözüm desteği özellikle Genel Merkez ve çevresinde egemen. Öte yandan, karamsarlık, bu karamsarlığa koşut olarak da çözümsüzlük taraflısı bir ağırlık, muhalif medyada hâlâ etkin olarak varlığını sürdürüyor. Böylesine tarihi bir dönemeçte hâlâ şaşkınlık ve karşı koyuş içinde durmaları tuhaf. Sonuç olarak gene de her şeye rağmen CHP tarihi çözüme destek verecek bir yerden konuşuyor.

DEM Parti de çözüme paralel bir yerden konuşuyor. Zorlukları çok yaşadılar. “Kapatacağız”, “köklerini kazıyacağız” söylemlerinin ardından "çözelim" noktasına varışın kıymetini bilmeliyiz. En çok DEM’lilerin, bu partiye oy verenlerin önemli bir rahatlama içine girdiği açık. Devletin en katı bilinen temsilcilerinin bile onların meşruiyetlerini teslim etmesi, bir büyük kazanç.

Bu çaba hangi şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, demokrasi, özgürlük ve yaşam yönünden bir adım daha öndeyiz.

Umutları koruyalım, bunların tarihi günler olduğu gerçeğini bir kenara yazalım.