Oruç Ahlak İlişkisi

Peygamberimiz söz ve davranışlarıyla şirkin, ahlaksızlığın, düzenbazlığın, yalanın, azgınlığın ve zulmün yani insanın kişiliğini fıtratını bozacak her türlü kötü ve çirkin davranış biçiminin hakim olduğu bir ortamda Muhammed’ul Emîn unvanını kazanan örne

                                                                                                              Yusuf DURSUN - Ufkumuzhaber

Ahlak öz bir ifade ile tutarlılıktır. İnandığı değerlerle tutarlı davranmanın davranış biçimi haline dönüşmesidir. Binaenaleyh bunu iki şekilde izah edebiliriz:

Birincisi, insanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım tutum ve davranışların tümü.

İkincisi kişide huy olarak bilinen nitelik; iyi, güzel ve  kötü,  çirkin olan nitelikler.

Ahlâk Arapça’da “seciye, tabiat, huy” gibi mânalara gelen hulk veya hulûk kelimesinin çoğuludur. Sözlüklerde çoğunlukla insanın fizik yapısı için halk, mânevî yapısı için hulk kelimelerinin kullanıldığı kaydedilir (Lisânü’l-ʿArab, “ḫlḳ” md.) Bütün ibadetler fıtratımızla uyumlu ve ifa edilebilir ritüeller olup Allah’a kulluğu sembolize eder. Mesela Oruç inancımızla tutarlı davranmamızı simgeleyen ibadi bir ritüeldir. Nasıl ki oruç iken akşama kadar uzak durmamız gereken şeylere karşı imsak edip tutarlılık gösteriyor ve uzak duruyorsak, hayatımızın diğer yönlerini de bu tutarlı ilkeler üzerine bina etmemiz gerekir. İşte bu ahlaki bir davranıştır. Hayatımızı tutarlılık felsefesi üzerine bina etmediğimizde öncelikle rabbimizin bize olan güvenini sarsmış, onun bize olan merhametine şefkatine halel getirmiş oluruz ki bununla şeytanın eline çok ciddi bir koz vermiş oluruz. Artık şeytanın bizim için kurduğu tuzaklara düşmekten emin olamayız. Bu cidden sarsıcı bir akibet olur.  İşte bu nedenle Rabbimiz Mü’min olarak tutarlı olmamız konusunda son derece kat’i bir dil kullanarak bizleri uyarır: “

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ كَبُرَ مَقْتاً عِنْدَ اللّٰهِ اَنْ تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُون   Ey inananlar, ne diye yapmayacağınız şeyi söylersiniz? Bu yaptığınız şey Allah katında çok çirkin karşılanmıştır.’’ (61/2-3) Bu çok ciddi bir uyarıdır. İşte tam burada yine rabbimiz فَاسْتَقِمْ كَمَٓا اُمِرْتَ وَمَنْ تَابَ مَعَكَ وَلَا تَطْغَوْاۜ اِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ    “Seninle tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitme. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.” (11/112 )

         Güvenli ve güvenilir olmak tutarlılıkla alakalı bir davranış biçimidir. Tutarlı olunmazsa, güvenilir ve güvenli de olunamaz. Her an savrulma, yanlışa düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalınır ki şeytanın istediği de tam olarak budur.

. وَاِنَّكَ لَعَلٰى خُلُقٍ عَظ۪يمٍ “Hiç şüphesiz ki sen yüce bir ahlak üzerindesin” (68/4)

 Peygamberimiz söz ve davranışlarıyla şirkin, ahlaksızlığın, düzenbazlığın, yalanın, azgınlığın ve zulmün yani insanın kişiliğini fıtratını bozacak her türlü kötü ve çirkin davranış biçiminin hakim olduğu bir ortamda Muhammed’ul Emîn unvanını kazanan örnek bir insandı. Müşrikler bile onun eminliğinden şüphe etmiyorlardı ki ona henüz vahiy gelmemiş, Kur’an henüz inmemiş Cebrail ile henüz karşılaşmamıştı. Ama dürüstlüğü, güvenirliliği, doğru sözlülüğü, çirkin davranışlardan uzak duruşu, hülasa  ahlakı, insani duruşu ve kişiliği mükemmel bir insandı.

 Burada Nur suresinin şu ayetini hatırlamak gerekir: Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilin ki o, ısrarla hayâsızlığı, çirkin ve kötü işleri yapmayı emreder. Eğer üzerinizde Allah’ın lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiç kimse ebediyen temize çıkamazdı. Ancak Allah dileyen (isteyen) kullarını temize çıkarır. Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.” (24/21) Yine aynı mealde: “Nefsini maddî ve mânevî kirlerden temizleyen kesinlikle kurtuluşa erecektir.” (Şems: 9)

Oruç bu manevi temizliği gerçekleştirmek için doğru bir muhasebe ve iyi bir fırsattır. Zira orucun amacında ve ruhunda bu potansiyel vardır. Çünkü oruçla ilgili ayette oruç tutarak umulur ki arınırsınız deniyor. Selam ve dua

MAKALELER Haberleri

20’nci Yılında Katılım Müzakereleri: Yeni Şeyler Söylemenin Vakti Gelmedi mi?
Gazze, Zelenski ve Deli Adam Teorisi
Ramazan Şükür İlişkisi
Yeni süreç, umut ve endişeler
Ramazan Sabır İlişkisi