Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın atama kararları Resmi Gazete'nin yeni sayısında yayımlandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim merkeze alındı. Serim'in yerine Konsolosluk Hizmetleri ve Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Genel Müdürü Ali Murat Başçeri getirildi.
ÖZGÜR ÖZEL, HALİL FALYALI ÜZERİNDEN ELEŞTİRDİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısının sonunda Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim’i anarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a soru sormak istediğini söyledi. "Recep Tayyip Erdoğan'a bir soru sormak istiyorum. Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim. Bu beyefendinin özelliği babasını yakından tanımanız, Maksut Serim” diyen Özel, Yasin Ekrem Serim’den organize suç örgütü lideri Halil Falyalı’ya uzanan olayları aktardı.
FALYALI İLE ORTAK ŞİRKET
Özel’in açıklamalarına göre, Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde örtülü ödeneğini kontrol eden Maksut Serim’in oğlu Yasin Ekrem Serim, Dışişleri Bakanlığı süreçlerinden ve meslekten gelmediği halde önce Dışişlerinde özel kalem müdürü sonra bakan yardımcısı oldu.
Bu sırada Ekrem Serim’in, Kıbrıs’ta öldürülen Halil Falyalı ile öldüğü günden 2 yıl önce ortak şirket kurduğu ortaya çıktı. Özel, Serim’in bunu söyleyen CHP’li vekillere dava açtığını ancak vekillerin sunduğu kanıtlara karşı kaybettiğini anlattı.
'O GÜNLERDE BİRİLERİNİN HESAP HAREKETLERİNDE ACAYİP ŞEYLER OLMUŞ MU DİYE SORUYORUM'
Ancak Erdoğan, Ekrem Serim’i bu defa Lefkoşa'ya büyükelçi atadı. CHP lideri konuşmasının devamında, “Şimdi apar topar Dışişleri kaynaklarının diplomasi muhabirlerine Lefkoşa Büyükelçisinin görevden alınmak üzere olduğunu, değişeceğini, kararname beklediğini yazıyor” diyerek şöyle devam etti: “Şimdi ben, bir suç örgütüyle ortak olan birini nasıl tuttun da önce bakan yardımcısı, sonra büyükelçi yaptın diye sormuyorum. Ben uluslararası sularda yüzen gemiler var mı diye soruyorum. Bu gemiler yüzerken durduruldu mu diye soruyorum. Bu gemilerin yükü neymiş diye soruyorum ve o günlerde birilerinin hesap hareketlerinde acayip şeyler olmuş mu diye soruyorum. Yoksa sen bu sorulara cevap vermek yerine bana, Özgür Bey, bunu yapma, Türkiye'yi zora sokma, bir çocuk yanlışa bulaşmış, bu konuları eşeleme, hepimiz aynı gemide miyiz diyeceksin. Tayyip Bey, ben o gemide yokum. Biz o gemide yokuz ama siz hepiniz o geminin içindesiniz."