Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, nükleer gücü olmayan bir devletin nükleer güce sahip bir devletin katılımı ve desteğiyle Rusya'ya saldırmasını ortak saldırı olarak değerlendireceklerini belirtti.
Putin, "nükleer caydırıcılık" konusunda Güvenlik Konseyi üyeleriyle toplantı yaptı. Toplantının başında konuşan Putin, yılda iki kez yapılan toplantının planlı olduğunu belirtti. Putin, gündemde "nükleer caydırıcılık alanında devlet politikasının temellerinin güncellenmesinin" bulunduğunu ifade etti.
Bunun, askeri doktrin ile Rusya'nın nükleer stratejisinin resmi olarak tanımlandığı ve detaylandırıldığı bir belge olduğuna dikkat çeken Putin, bu belgeyle öncelikle nükleer silah kullanımının temel prensibinin belirlendiğini söyledi. Putin, nükleer güç kullanımının ise ülkenin egemenliğini korumak için başvurulacak "son çare" olduğunu vurguladı.
Putin, "Bu tür konulara her zaman büyük bir sorumlulukla yaklaştığımızı vurgulamak isterim. Bu silahların sahip olduğu devasa gücün bilincinde olarak, küresel istikrar için uluslararası yasal çerçeveyi güçlendirmeye ve nükleer silahlar ile bunların bileşenlerinin yayılmasını engellemeye çalıştık." diye konuştu.
"Rusya ve müttefiklerine yönelik yeni askeri tehditler dikkate alınacak"
Bugün Rus nükleer üçlüsünün, devletin ve vatandaşların güvenliğinin en önemli garantisinin, dünyadaki stratejik eşitliğin ve güç dengesinin korunmasının bir aracı olmaya devam ettiğini belirten Putin, şunları söyledi:
"Aynı zamanda modern askeri-politik durumun dinamik olarak değiştiğini görüyoruz ve bunu dikkate almamız gerekiyor. Rusya ve müttefiklerimiz için yeni askeri tehdit ve risk kaynaklarının ortaya çıkması da buna dahil. Durumun gelişimini tahmin etmek ve buna göre stratejik planlama belgesi hükümlerinin güncel gerçeklere uyarlanması önemlidir."
"Nükleer caydırıcılığın uygulandığı devlet ve askeri ittifaklar kategorisi genişletildi"
Yıl boyunca Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Güvenlik Konseyi üyeleri ve diğer departmanlardan uzmanların derin ve kapsamlı bir analiz yaptığını ve Rusya'nın nükleer kuvvetinin olası kullanımına göre düzeltme ihtiyacını değerlendirdiğini anlatan Putin, şöyle devam etti:
"Bu çalışmanın sonuçlarına dayanarak nükleer silahların kullanım koşullarının belirlenmesine ilişkin birtakım kesinleştirmeler yapılması önerildi. Böylece taslakta, nükleer caydırıcılığın uygulandığı devletler ve askeri ittifaklar kategorisi genişletildi. Nükleer caydırıcılık tedbirlerini etkisiz hale getiren askeri tehditler listesi eklendi."
Putin, "Özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Belgenin güncellenmiş versiyonunda, nükleer olmayan herhangi bir devletin, ancak nükleer bir devletin katılımı veya desteğiyle Rusya'ya yönelik saldırısının Rusya Federasyonu'na yönelik ortak saldırı olarak değerlendirilmesi öneriliyor." ifadesini kullandı.
"Nükleer silah kullanımına geçişin koşulları belirlendi"
Belgede Rusya'nın nükleer silah kullanımına geçişinin koşullarının da açıkça belirtildiğini söyleyen Rus lider, havacılık ve uzay saldırı silahlarının büyük çapta kullanılmaya başlanması ve sınırların ihlali konusunda güvenilir bilgi aldıktan sonra bu olasılığı değerlendireceklerini dile getirdi.
Putin, bununla stratejik ve taktik uçakları, seyir füzelerini, insansız hava araçlarını, hipersonik füzeler ve diğer uçan şeyleri kastettiğini belirterek şunları kaydetti:
"Birlik Devleti'nin üyeleri olarak Rusya ve Belarus'a karşı saldırı durumunda nükleer silah kullanma hakkımızı saklı tutuyoruz. Bütün bu konular Belarus tarafıyla, Belarus Cumhurbaşkanı (Aleksandr Lukaşenko) ile mutabakata varıldı. Konvansiyonel silahlar kullanan düşmanın egemenliğimiz için kritik bir tehdit oluşturması da buna dahildir. Sonuç olarak, tüm açıklamaların derinlemesine doğrulandığını ve bunların Rusya Federasyonu ile ilgili modern askeri tehditler ve risklerle orantılı olduğunu belirtmek isterim."
(AA)