Yusuf DURSUN - Ufkumuzhaber
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِۚ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُۜ وَمَنْ كَانَ مَر۪يضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَۜ يُر۪يدُ اللّٰهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلَا يُر۪يدُ بِكُمُ الْعُسْرَۘ وَلِتُكْمِلُوا الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Orucun farz kılındığı ramazan ayı, insanlara hidâyet rehberi olup onlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayırıcı en açık delilleri ihtiva eden Kur’an’ın indirildiği aydır. “İşte bu sebeple içinizden ramazan ayına erişen orucunu tutsun. Ancak hasta veya yolcu olup da oruç tutamayan kimse, tutamadığı oruçları başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık diler, fakat zorluk dilemez. Bütün bunlar sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu gösterdiği için Allah’ın yüceliğini tanımanız ve O’na şükretmeniz içindir.” 2/185
Ramazan ayı öyle bir aydır ki o ayda kur’an indirilmiştir. Bu ayı değerli kılan şey içinde nazil olan Kur’an’dır. Aynı şekilde ramazan ayı içinde geçen kadir gecesi hakkında da : “Şüphesiz ki biz O’nu ( Kur’an’ı ) Kadir gecesinde indirdik Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır” 97/1-2. Ayetler. Kadir gecesini bu kadar önemli üstün ve hayırlı kılan şey içinde nazil olan Kur’an’dır nitekim: “ (Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun, Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun…” Leyl Suresi 92:1-2. Geceden sonra gelen gündüz ve karanlıktan sonra gelen aydınlık. Bu ayet Oruç ile Kur’an arasındaki karakteristik benzerliği ortaya koyması bakımından önemli bir ayrıntıdır. Zira Oruç ve Kur’an karakterleri itibariyle birbirlerine çok benzemektedirler.
Kur’an’a baktığımızda yol gösterici, açıklayıcı, doğru ile yanlışı birbirinden ayırıcı, eğitici, öğretici, sağlıklı bir zihin yapısına ulaşmak için ufuk açıcı, öğütleyici karakteri ile insana olgunluk kazandıracak tüm mesajları içinde barındırmaktadır.
Oruçta öyle insanın Rabbi ile kendisi ve içinde yaşadığı toplumla olan ilişkilerinde fıtratına uygun davranma bilinci ve etkisi oluşturan bir karaktere sahip olduğunu görmekteyiz. Oruç empati kültürünü geliştiren bir ibadettir. Kendisini başkasının yerine koyup onun durduğu yerden hayatı görmeyi, onun yaşadığı sıkıntıları onun duygularıyla yaşamayı, onunla bütünleşme arzusunu geliştirmeyi sağlayan sosyal öncelikli bir ibadettir.
Binaenaleyh Ramazan, içinde tutulan oruçların insanda oluşturduğu aydınlık ve Kur'an'ın nazil olduğu ay olması hasebiyle diğer aylardan kıymet ve önem bakımından farklıdır. Ramazan bu nedenle coşkunun zirve yaptığı kollektif bilincin her yönüyle öne çıktığı bir aydır. İnsanların daha çok bir araya geldikleri birlikte ibadet ettikleri, birbirleriyle yardımlaştıkları bir aydır. İnsanların kendilerini ibadet etmeye daha yakın hissettikleri bir zaman dilimidir. Hatim ve mukabelelerle Kur'anla daha çok buluştukları, Kur'an'ı hissettikleri bir aydır Ramazan. Bu ayda yardımlaşmak, zayıf ve çaresiz insanlara ulaşmak için adeta bir yarış olduğuna tanıklık ediyoruz. Bu bize şunu gösteriyor ramazanla gelen Kur'an ve Kur'an'ın getirdiği ramazan bilincinin insanlar üzerinde yarattığı bu pozitif enerji, coşkuya dönüşen bu manevi hava, her yönüyle keşke her ay böyle olsa özlemini doğuruyor. Kur'an bizden ramazanla gelen bu sinerjinin kadim kalmasını, büyüyerek devam etmesini istemektedir. Zira sinerji aynı zamanda ve aynı sonuca ulaşmak için ortaya çıkarılan uyumlu ve ortak güç olarak açıklanmaktadır. Bu ortak gücün aynı amaca yönelik bir reaksiyona dönüşmesi, İslam'ın ve müslümanların miskinlikten, güdülmekten, sömürülmekten, istismar edilmekten kurtulması için tek çaredir. Ramazanla gelen bu coşkulu bilinç atmosferini diri tutmak her mümine farzdır. Tıpkı tuttuğumuz orucun farz olması gibi. Düşünsenize üzerine ölü toprağın serildiği hayatın ramazanla dirilmesi, coşkuya dönüşmesi, karanlık zeminin doğan Kur'an güneşi ile aydınlanması gibi.