Sanal ansiklopedide Rojava’nın kurumsallaşmasıyla ilgili bilgileri incelerken oranın bir telefon kodu olduğunu da gördüm… 963 imiş. Benim anladığım kadarıyla, Rojava hakkında uluslararası bir mutabakat söz konusu.
Orta-Doğu, 21. yüzyıl depremini bütün dehşetiyle yaşıyor.
Gazze, tarumar edildi… Büyük bir katliam mezarlığı gibi…
İran ve Lübnan, Hamas ve Hizbullah liderlerinin teker teker öldürüldüğü kanlı bir av sahasına döndü.
İsrail, vahşi darbelerle Orta-Doğu’yu yeniden düzenliyor.
Bu gelişme, bütün dengeleri alt üst ediyor, öngörü ve hesapları açığa düşürüyor.
xxxxxxx
Müslüman Kardeşler’in peşine takılan Türkiye, üyesi olduğu Batı ittifakı dışında yaşadığı maceralar nedeniyle girdiği çıkmaz sokaktan dönebilmek için, sadece içerde değil, dışarda da manevra alanları arıyor.
Avrasya macerası da pahalıya patladı… S-400 almak, F-35 ortaklığını sona erdirdiği gibi bu ortaklıktan elde edilecek 12 milyar dolardan da etti ülkeyi.
ABD, üslerini Yunanistan’a taşıdı, Türkiye’ye vermediği silahları komşumuza yığıyor.
xxxxxx
Ekonomide deniz bitince Mehmet Şimşek “rasyonel politikalar” uygulamaktan başka çare kalmadığını söylemişti.
Şimdi dış politika da tamamen çöktü… Orada da “rasyonel politikalara” dönmekten başka çare kalmadı.
Dem ile “el sıkışma” ve Kürt Sorunu’nda “çözüm” tartışması ve “iç kaleyi güçlendirme” söylemi tam da bu ortamda ortaya çıktı.
Eşliğinde de “anayasa tartışmaları” ve Erdoğan’ın yeniden adaylığı konusu geldi.
xxxxxxx
Söz konusu bugünkü siyasal iktidar ise olup biteni sadece “nutuklara” göre değerlendirmemek gerekir.
Söylediklerinin tam tersini yapabilirler, yaptıklarının da tam tersini söyleyebilirler.
Demokratik bir cumhuriyet ve hukuk devleti olmaya bunca direnç, her türlü tutarsızlığın kapısı açıyor.
xxxxxxx
İktidarın bu tutarsızlığına bir de Ankara’nın Kürt politikalarındaki geleneksel tutarsızlığını ekleyin…
Irak anayasasında varlığını bulan Kürdistan bölge yönetiminin ortaya çıkış sürecini bir hatırlayın.
Ankara önceleri Barzani ve Talabani’ye neler söylüyordu neler… Tehditler ediyordu.
Sonra Barzani’yle canciğer kuzu sarması oldular.
Akla uygun bir stratejiyle hareket etmek yerine sürekli olarak iç politikaya yüklenip akıl dışı hamasete abanınca, realiteye uyum sağlamak da uzun zaman alıyor.
Ama sonunda “realitenin” söylediği oluyor.
xxxxxxx
Yeni süreç de öncelikle dış politikada sıkışmanın, ardından da içerde yeniden aday olup seçilme formülü aramanın kaçınılmaz bir sonucu gibi gözükmekte…
Kürt Sorunu yeniden gündeme gelince, daha önceden yaşananların tecrübesiyle ve konunun dış boyutu açısından sanal ansiklopediye “Rojava” yazdım:
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) Suriye'nin kuzeydoğu kesimindeki Suriye Kürdistanı'nda Arap, Çerkes, Kürt, Süryani ve Türkmenlerin yaşadığı, Ekim 2019 itibarıyla de facto özerk olan yönetim alanı.
PYD tarafından bölgede önce özerk kantonlar, sonrasında federasyon ilan edilmiş; fakat hiçbiri Suriye hükûmeti veya diğer ülkeler tarafından tanınmamıştır. İsviçre'de ve birçok Avrupa ülkesinde temsilcilikleri vardır.
‘Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ birçok farklı adla anılmaktadır.
Suriye'nin kuzey bölgeleri için kullanılan isimler arasında ‘Suriye Kürdistanı’, ‘Batı Kürdistan’, ‘Güneybatı Kürdistan’ ve Rojava isimleri bulunmaktadır.
17 Mart 2016'da bölgenin de facto yönetimi tek taraflı olarak federal bir hükûmetin kuruluşunu ilan etmiş ve Rojava - Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu adını kabul etmişlerdir.
Bölgenin Aralık 2016'da güncellenen yönetim anayasası Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu adını kullanmıştır.6 Eylül 2018'de Suriye Demokratik Konseyi kararı ile bölge için Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi adını Fırat, Afrin, Cezire bölgeleri ve Rakka, Münbiç, Tabka ve Deyrizor yerel sivil konseyleri için kullanmaya başlamıştır.Yönetim, kimi kaynaklarda ‘Demokratik Özerk Yönetim’ olarak da anılmaktadır.
xxxxxxx
Sanal ansiklopedide Rojava’nın kurumsallaşmasıyla ilgili bilgileri incelerken oranın bir telefon kodu olduğunu da gördüm… 963 imiş.
Benim anladığım kadarıyla, Rojava hakkında uluslararası bir mutabakat söz konusu.
İçerdeki gelişmeler de buna bağlı.
Anayasa konusu etrafında yeniden aday olma ve seçilme gayreti de bu yeni realiteye uyum sağlamak için belirlenen yeni stratejiye eklenen siyasi bir kurnazlık.
xxxxxxx
Bir asrı geriden bırakmış Türkiye Cumhuriyet Devleti içerde ve dışarda yönetme kabiliyetini yitirdi…
Temel hak ve özgürlüklere ihanet, ülkeyi çökertti.
Gelişmeleri, ortak bir aklın çözümleri değil, hayatın akışının mecburi reçeteleri şekillendiriyor.
Müslüman Kardeşler politikası buharlaştı, hayatın gerçekleri ortaya çıktı.
Benim görebildiğim, yeni politikalar da hayatın gerçekleriyle daha fazla dövüşmenin mümkün olmadığının anlaşılmasıyla belirleniyor.