RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin Cumartesi günü (8 Şubat) sosyal medya hesabından yaptığı “kamuoyuna ve yayıncılarımıza” başlıklı açıklama ile muhalif televizyon kanallarına 6112 Sayılı Kanun sopasını “yaptırımlar en üst sınırdan uygulanacak” uyarısıyla gösterdi.
Bakmayın RTÜK’ün “kamuoyuna ve yayıncılarımıza” genellemesi yapmasına, bu bir muhtıra ve RTÜK’ün verdiği muhtıranın muhatabı muhalif medyaya kurumları.
Gelelim bu sert muhtıranın verilme sebebine…
Ebubekir Şahin’e göre muhalif televizyon kanalları iktidarın başarılı çalışmalarını yok sayıyor ve bilinçli bir şekilde “yaptığı çok sayıdaki olumsuz haberlerle” kamuoyunda “olumlu olaylar olmadığı algısı yaratarak vatandaşları karamsarlığa ve yalnızlığa düşürmeye” çalışıyor…
Bardağın dolu tarafına bakılmasını isteyen RTÜK Başkanı Şahin, iktidarın başarılı olduğu alanları tek tek saydıktan sonra karamsarlığın kimseye bir faydasının olmadığını söylüyor…
Diyor ki:
“Ülkemizde enerji, savunma sanayi, yerli ve millî teknoloji, sanat, kültür ve spor olmak üzere birçok alanda başarılı çalışmalar ortadayken, karamsarlık aşılayan ‘yandık’, ‘bittik’, ‘mahvolduk’ haberciliğinin kimseye bir faydası da yoktur.”
***
Açıklamayı okuyunca aklıma ilk gelen Güldür Güldür Show’daki iktidar medyasının hal-i pür melalini anlatan meşhur “Pozitif Toplantı” skeci oldu.
Bir gazetenin yazı işleri toplantısında, gazetenin yayın yönetmeni olaylara hep pozitif yönden bakılmasını istiyordu. Olumsuz haber içerikleriyle toplumu karamsarlığa itmeyelim diyordu. Skeçte mesela “Ekmeğe yüzde 20 zam geldi” diyen editöre “Obeziteye tokat! Halkımız ekmek yiyemeyeceği için yaza fit vücutlarıyla merhaba diyecek” başlığını attırıyor. Bir dakika sonra başka bir editörün “obezite oranları arttı” haberiyle ilgili de “Var ki yiyoruz” başlığını uygun görüyordu. “İşsizlik oranı yüzde 10” haberine ise “Çalışan oranı yüzde 90” başlığını atıyordu.
Nitekim sosyal medyada cumartesi günü RTÜK Başkanının “yandık, bittik, mahvolduk haberciliğinin kimseye bir faydası yok” sözüyle birlikte “pozitif toplantı” videosu epeyce döndü.
RTÜK Başkanı bu skeçten etkilendi ve gerçekleştirmeye çalıştı herhalde falan diyeceğim ama mevzunun şaka kaldırır yanı yok.
***
Biz yeniden RTÜK’ün açıklamasına dönelim. Dikkatinizi çekti mi, RTÜK bardağın dolu tarafında yani iktidarın başarılı işlerinin arasında “ekonomiyi” saymıyor.
Çünkü ekonomi bardağın boş tarafında ve aslında bardak da neredeyse boş.
Zaten RTÜK’ün muhalif televizyon kanallarına “lisansınızı iptal ederim” sopası göstermesinin nedeni de televizyon kanallarının ekonomik krizle ilgili yayınladıkları sokak röportajları.
4 Haziran 2023 günü Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini devralırken söylediği “Türkiye’nin rasyonel zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” sözü önemliydi.
Şimşek bu sözle ülkeyi “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” politikasının getirdiği uçurumdan çekip aldı. İki yıla yakın zamandır ülkeyi toparlamaya çalışıyor, kısmi düzelmeler var ama o kadar…
Ekonomi kısmi olarak düzelmenin ötesine geçemiyor çünkü Mehmet Şimşek’in yetkileri sınırlı, ekonomiyi düzeltebilecek bütün kuralları devreye sokamıyor, ekonominin düzelmesini sağlayacak alanlara giremiyor.
İki yıl oldu bir kere bile ağzına hukuk kavramını almadı, oysa ki hukukun olmadığı bir ülkede ekonominin düzelmesinin mümkün olmadığını en iyi Mehmet Şimşek biliyor. Alanı sınırlı demem bu yüzden. Ama tuhaf olan şu Mehmet Şimşek de ülkemizdeki hukuk sorunlarından rahatsız değil gibi.
Ortaya çıkan fotoğraf böyle…
Mehmet Şimşek ve ekibine rağmen ekonomideki gidişat korkutuyor. Artan hayat pahalılığı vatandaşı her geçen gün daha da zorluyor, enflasyon nefes aldırmıyor. İşsizlik hâlâ can yakıyor.
Bunalan vatandaş bulduğu mikrofonlar aracılığı ile derdini, sıkıntısını dile getiriyor. İktidara büyük bir tepki var. İktidar “terörü mü bitireceğim diyor” vatandaş muhalif televizyon kanalları aracılığı ile “ülkedeki en büyük terör ekonomi terörü, beni aç bırakan, yoksul bırakan ekonomi terörüdür” diyerek feryat ediyor.
AK Partiye artık oy vermeyeceğini haykırıyor. AK Partiyi ekonomiden eleştiriyor, sabır tavsiye eden iktidara “sıktığım kemer son deliğine geldi” diye bağırıyor.
Erdoğan “enflasyona vatandaşımızı ezdirmeyiz” dediğinde vatandaş “daha ne kadar ezileceğiz” diyerek feryat ediyor…
Tepki gösterenlerin, muhalif televizyon kanallarına röportaj verenlerin büyük bir çoğunluğu AK Parti seçmeni…
RTÜK’ün muhalif televizyon kanallarına muhtıra vermesinin sebebi tam olarak bu. Bunu söyleyemedikleri için verdiği “karamsar haber yapmanın kimseye bir faydası yok” nasihat sosuyla bardağın dolu tarafına bakılmasını istiyor.
Bardağın dolu tarafında neler olduğunu da sayıyor. Muhalif medya kurumlarının önüne bir tercih sunuyor, ya televizyon kanalının lisansı iptal olur ya da ülkedeki iyi şeyleri haber yaparsınız diyor…
“Millet” hep iktidar propagandası altında kalsın, sorunları, şikayetleri duymasın, öğrenmesin; istedikleri bu. Ama buna ne demokrasi denilebilir ne de “aziz milletimiz”e saygılı bir beklenti olduğu söylenebilir. Ne de kendine güvenen bir iktidar böyle bir beklentiye kapılabilir.